ODTÜ olaylarının arkasındaki çapanoğlu

ODTÜ’nün kavakları ve Türk aydınının sefaleti

Konu ODTÜ olunca hep tereddütle yaklaşmak gerekir. Türkiye’nin gözbebeklerinden olan bu üniversitemizde 40-50 kişilik PKK kuyrukçusu sahte solcu, anarşist her konuda yaygara çıkarmakta, ülkenin en zeki çocuklarının gittiği bu okulu esir almaktadır.

Bazen “tuvaletler cinsiyetsiz olsun, kadın erkek aynı pisuvara işeyelim” diye imza topladıkları bile olmuştur. İşin tuhafı, dünyanın sayılı üniversiteleri arasında bulunan ODTÜ’nün yönetim kurulu bu hayat dışı talebi bile görüşmek zorunda kaldı. Neyse ki reddedildi. Bir bilim yuvasının tartışmak zorunda kaldığı konuya bakın. Buradan daha dibe gitmek mümkün müdür?

SAHTE SOLCU YAYGARALARI

Galiba mümkün ki, şimdi de ODTÜ’de yurt tartışması başladı.

Sahte solcu anarşistler ve onların yaygarasına gelen bir gurup sosyal medya kullanıcısı tek bir şey söylüyor: Ağaçlar kesilmesin, Kredi Yurtlar Kurumu ODTÜ’ye yurt yapmasın. #DirenODTÜ, #PolisODTÜde gibi sosyal medya etiketlerine hiçbiri ODTÜ’lü olmayan binlerce kişi mesajlar bırakıyor. ODTÜ Rektörü’nün ağaç düşmanlığından, Türk Polisinin “onursuzluğuna, şerefsizliğine”, kadar denilmeyen kalmıyor. Öyle bir hava oluşturuluyor ki, sanırsınız ODTÜ’de asırlık çınarlar var ve bunlar kereste haline geliyor.

GERÇEĞE NASIL ULAŞACAĞIZ?

Madalyonun bir tarafında yukarıdaki yaygaralar var. Peki, biz gerçeğe nasıl erişeceğiz? Elbette araştırarak, öğrenerek. Biz de onu yaptık. Madalyonun diğer tarafında neler var?

ODTÜ Rektörlüğünün öğrencilere geçtiği bir SMS.

ODTÜ Rektörlüğü ile Kredi ve Yurtlar Kurumu (KYK) arasındaki yurt yapım protokolü.

Şahsen görüştüğüm ve ODTÜ’nün imar işlerinde görevli, değerli bir profesör. (Ki kendisi ODTÜ öğretim üyesi olsa da okula dolmuşla gider gelir. O derece halkçıdır)

Şahsen görüştüğüm duayen bir orman mühendisi.

Çok sayıda ODTÜ öğrencisinin konuya ilişkin görüşleri.

Bu kaynakların söylediklerini derlediğinizde ortaya şu tablo çıkıyor:

1- ODTÜ öğrencilerinin barınacağı ODTÜ içinde 1500 kişilik yurt ihtiyacı vardır.

2- ODTÜ’ye en yakın yerleşim birimleri olan Çiğdem ya da 100. Yıl mahallelerinde öğrencilere evler en az 1500 TL’den kiralanmaktadır. Standart öğrenci bütçesi için bu karşılanamaz bir bedeldir.

3- Kredi Yurtlar Kurumu, öğrencilerin barınma sorununu çözmekle görevli bir kuruluştur. Öğrenciler için çok ucuz ve nitelikli yurt olanakları sağlamalıdır. Sağlarsa değil, sağlamazsa kızılmalıdır.

4- Üniversite kendi bütçesiyle yurt yapamayacağını belirliyor ve KYK’ya talepte bulunuyor. Yani devletin değil, üniversitenin isteği söz konusu.

5- Yurt, devlet yurdu olacağı için ucuz. Demek ki gariban çocukları kalacak. ODTÜ-KYK yurt protokolüne göre, diğer KYK yurtlarının aksine bu yurda dışardan öğrenci alınmayacak, sadece ODTÜ öğrencileri kalabilecek. Hatta yurdun bir kısmı boş kalsa dahi ODTÜ öğrencisi olmayanlar alınmayacak.

6- Proje alanını ODTÜ belirliyor. Projeyi hazırlayan mimar ve mühendisler, ODTÜ Mimarlık Bölümü akademisyenleriyle birlikte çalışıyorlar.

7- Projede üniversitenin ricasıyla KYK standartları değil, ODTÜ’nün ihtiyaçları ve mimarisi gözetiliyor.

8- Yurt yapılacak alan, orman arazisi değil, niteliksiz kavak ağaçlarından oluşan bir bölge. Alan, Ankara’nın oksijen depolarından ODTÜ Ormanları içinde değil. Alan imar planında iskân sahası olarak geçiyor. Zaten bitişik alanlarında benzer amaçlı yapılar var.

9- Bölgedeki kavak ağaçları ekonomik amaçla zaten kullanılıyor. Kavak zaten böyle bir ağaçtır. Endüstriyeldir. Yani kesmek üzere yetiştirilir. Çok hızlı büyür. Orman değeri yoktur, ekosistem değeri yoktur. Fındık, çay eker gibi, kavak ekersiniz. Hatta bahar aylarında dişi kavakların yaydığı havada uçuşan pamukçuk şeklindeki polenler (Ankaralılar bilir) alerjik bulunduğu için kent merkezlerinde ağaçlandırmada artık kullanılmazlar. ODTÜ Rektörlüğünün açıklamasına göre, bu kavaklık alandan çıkan emval (mallar) çok önceleri ODTÜ personeline, birkaç yıldır da Ankara’da ihtiyacı olan taşra okullarına yakacak olarak verilmektedir.

10- Yine protokole göre, Yurt yapılarının tamamlanmasıyla birlikte alan peyzaj düzenlemeleriyle yine yeşil örtüye sahip olacaktır.

ASLINDA TARTIŞILAN AĞAÇ DEĞİL

Basit bir soruşturmayla yukarıdaki bilgilere erişen sağlıklı, aklı başında birisi söz konusu yurt yapımına karşı çıkamaz. Emin olun mesele yalnızca bir ağaç-yurt çelişkisi olsa biz de zahmet edip bu yazıyı yazmazdık. Ancak “direnişteki” öğrencilerden bir kısmının söyledikleri sözler, açtıkları pankartlar, “direnişin” ağaç sevgisinin ötesinde amaçları olduğunu gösteriyor. Pankarttaki yazıya dikkat: “ODTÜ’de KYK İstemiyoruz”

Resmi açıklamalarında diyorlar ki; ODTÜ’ye yapılacak KYK yurdu, bir “Truva Atı” olacak. “Faşist, homofobik ve cinsiyetçi” KYK eliyle devlet, ODTÜ’nün yapısını bozacak.

Bu sözleri size tercüme edelim: Biz ODTÜ’deki 40-50 sahte solcu, peşimize bazı saf öğrencileri de takıp, devlet karşıtı bir iklim yaratıyoruz. Bunu bazen bizden olmayan öğrencilere şiddet uygulayarak, bazen de gürültü kopararak yapıyoruz. Üstelik bunu PKK/HDP şemsiyesinde gerçekleştiriyoruz. Şimdi buraya ucuz devlet yurdunda kalacak 2 bin gariban Anadolu çocuğunu (onların dilinde “çomar”) getirip, oyuncağımızı elimizden almak istiyorsunuz. Hâlbuki kampüste ne güzel PKK-PYD posterleri açıp, zılgıt, halay propaganda yapıyorduk!

Demek ki “direnişin” konusu ODTÜ’nün ağaçları değil, ODTÜ’ye devlet yurdu yapılması.

Öğrenci yurdu istemeyen öğrenci olabilir mi?

SORULAR… SORULAR…

Şimdi bu HDP sempatizanı sözde direnişçilerin yaygarasına gelen iyi niyetli insanlara soruyoruz:

1- Öğrencilerin barınma ihtiyacının bir anlamı yok mudur? “Efendim yurt yapacak yer mi yok” diyorsunuz. Konu ODTÜ’nün içiyse evet yok. Yeri belirleyen zaten ODTÜ Rektörlüğü. “Efendim, Mansur Yavaş ‘Biz Belediye olarak yurt yapıp ODTÜ’ye hibe edelim’ demiş, buna ne diyorsunuz?” Şunu diyoruz, yurt yapmak belediyenin değil ucuz barınma sağlayan KYK’nın görevidir. Ayrıca öğrencinin ihtiyacı ODTÜ’nün dışında değil, içinde bir yurttur.

2- Yurt açmadığı zaman “Öğrenciler cemaat yurtlarına mahkûm oluyor” diye eleştirdiğimiz KYK’yı, yurt açtığı zaman neden eleştiriyoruz? Nasıl bir tutarsızlık bu?

3- ODTÜ başka bir ülkeye mi ait? Ayrı kanunları mı var? “ODTÜ’ye faşist KYK’yı sokmayacağız” talebinin arkasına nasıl diziliyorsunuz?

4- Yanışları olabilir. (Mesela öğrenim kredisi sistemi) Ama KYK, düşman gücü müdür? Bu ülkede milyonlarca gencin bu kurumun sağladığı kredi, burs, yurt olanaklarıyla okuduğunu ya da okumakta olduğunu bilmiyor musunuz? Siz herkesi tuzu kuru mu zannediyorsunuz? Bana yurt çıksın diye bekleyen, ya da her ay kredi/bursunun yatmasını dört gözle bekleyen öğrencilerden ya da onların çilekeş ailelerinden haberdar değil misiniz?

Bu sorulara cevap verilmelidir. Türkiye’nin kendisine aydın diyen insanları, nasıl olur da her seferinde PKK/HDP ve kuyruğundaki örgütlerin propagandasına teslim olduklarını sorgulamalıdırlar.

Sosyal medyada yüzergezer halde bulunan her tür kara bilgiyi nasıl gerçek kabul ettiklerinin ve hayattan koptuklarının farkına varmalıdırlar.

Bunlar ODTÜ öğrencisi mi?

Türk aydınının bir kısmı hükümete muhalefet edeceğim diye her türlü yönlendirmeye ve giderek kullanılmaya açık bir kitle haline dönüşmektedir. Öyle ki, “Faşist hükümet karanfilin bir çiçek olduğunu ilan etti, biz ‘karanfil sebzedir’ direnişi başlatıyoruz” diye kampanya görseler, altına imza atacak durumdalar. Bu ruh ve bilinç durumu her türlü emperyalist unsurun kolaylıkla istismar edebileceği, ülkede kargaşalar çıkarabileceği bir iklim yaratmaktadır.

Mansur Yavaş: Rektör ile görüştüm

ODTÜ’de yaşanan bu olaylarla ilgili olarak Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş da bir açıklama yaptı. Yavaş Twitter sayfasından şöyle yazdı: “ODTÜ Rektörü Sayın Mustafa Verşan Kök ile gerçekleştirdiğimiz görüşmede öğrenciler için yurt ihtiyacı doğrultusunda Ankara Büyükşehir Belediyesi olarak yurt inşa edip ODTÜ’ye hibe edebileceğimizi kendilerine ilettiğimi kamuoyuna duyururum.”

ODTÜ olaylarının perde arkası

1- ODTÜ’de her sene 1.500 öğrenci yurtların kontenjanının dolu olması gerekçesiyle açıkta kalıyor. Öğrenci kendi başının çaresine bakmak zorunda bırakılıyor. Bu durum özellikle ekonomik açıdan ailelere ve öğrenci arkadaşlarımıza ciddi zorluklar doğuruyor.

2- Öğrencinin yıllardır üniversiteye ek yurt yapılması talebi sürüyor. Ancak bu sene üniversite somut bir adım atmaya karar veriyor ve üniversite arazisine kamu kuruluşu olan Kredi Yurtlar Kurumu’nun yurt yapması için başvuruda bulunuyor.

3- Gerekli sürecin tamamlanmasından sonra KYK yurt projesine dair planlamasını tamamlıyor ve süreç başlıyor.

Yurtların yapılacağı yer üniversite içerisindeki Kavaklıklar bölgesi. Bölge yıllar önce üniversiteye gelir getirmesi amacıyla dikilen kavak ağaçlarından oluşuyor.

4- Bir ‘orman katliamı’ olduğunu söyleyenler yalan söylüyor ve kamuoyunun doğa hassasiyetini manipüle ediyor.

5- Kesilen kavaklık ağaçların, yıllardır ODTÜ’nün yetkisinde ekonomik amaçla kesilen ağaçlar olduğu, geri kalan ağaçların ise taşındığı söylenmesine rağmen hala bir katliamdan söz etmek akıldışıdır ve art niyetlidir.

6- İhtiyaç bu denli ortadayken, bu mesele üzerinden devletin polisine ve kamu görevlilerine ağza alınmayacak hakaretler edenler mi öğrencilerin haklarını savunuyor?

7- Geçtiğimiz günlerde Datça’da PKK tarafından hektarlarca yakılan ormanı seyredenler mi doğayı savunuyor? Devlet ve polis düşmanlığından gözleri kör olanları oturup izlemeyeceğiz! Yalanlarını, pişkinliklerini, kibirlerini yüzlerine vuracağız!

8- Akıl, bilim ve sorumlulukla, öğrencilerin derdine çözüm olan bu yurt projesini destekliyoruz. Tüm ODTÜ ailesinin de konuya sağduyu ile yaklaştığına eminiz. ODTÜ’nün temsili, birkaç kendini bilmez öğrencinin tekelinde değildir.

Bir ODTÜ’lünün isyanı

Bu Haberi Paylaş

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.