Öğretmenlere OHAL geliyor

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB’in), öğretmenlere OHAL uygulamaya hazırlandığı iddia edildi.

Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) Öğretmen Strateji Belgesi, 9 Haziran 2017 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Dezavantajlı bölgelerde çalışanlara teşvikler, performans ölçümü, yeni bir öğretmen seçim sınavı gibi amaçların yer aldığı belgede en çok tartışılacak hedeflerden biri, bütün öğretmenlerin 4 yılda bir “yeterlilik sınavı”na girmesi olacak. Eğitim İş, Öğretmen Strateji Belgesi’ni sert bir şekilde eleştirerek, öğretmenler için sıkıyönetim şartları getirildiğini ileri sürdü.

ÖĞRETMENLERE TAM BİR OHAL

Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) yeni bir Öğretmen Strateji belgesi hazırlayarak önceki gün Resmi Gazete’de yayınlatarak yürürlüğe soktu. Belgede dezavantajlı bölgelerde çalışanlara teşviklerden, performans ölçümü ve yeni bir öğretmen seçim sınavına, hatta öğretmen kamuoyunda yoğun tartışmalara neden olacağı belirtilen bütün öğretmenlerin 4 yılda bir yeterlilik sınavına girmesine hedefine kadar birçok konuda yeni düzenleme getiriyor. Konuyla ilgili olarak Eğitim İş “Öğretmenlere OHAL geliyor” başlıklı çalışmasında belgeye sert eleştiriler getirdi. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB’in) yandaş kitle örgütü ve sendikalarla ortaklaşa hazırladığını ileri sürdüğü Öğretmen Strateji Belgesi’ne göre, okullar tam bir sıkıyönetim (OHAL) uygulama alanı haline getirileceğini iddia etti.

ÖĞRETMENLERE 7 YIL SÜRECEK BİR SIKIYÖNETİM

2017-2023 yılları arasında geçerli olacak politikaları belirleyen 7 yıllık bir yol haritası niteliğindeki Öğretmen Strateji Belgesi, 32 sayfadan oluşuyor. Belgede 3 amaç ile 35 eylem belirleniyor. Bu amaçlardan birincisi yüksek nitelikli yetişmiş ve mesleğe uygun bireylerin öğretmen olarak istihdam edilmesi. İkincisi öğretmenlerin kişisel ve mesleki gelişimlerini sürekli kılmak. Üçüncüsü de öğretmenlik mesleğine yönelik algıyı iyileştirmek ve mesleğin statüsünü geliştirmek.

Belgede amaç ve hedefler şöyle sıralanıyor:

EĞİTİM FAKÜLTELERİNE DÜZENLEME

Tüm paydaşların olacağı Öğretmen Yetiştirme Çalışma Grubu oluşacak. Öğretmenlik programları, alternatif programlara da yer verecek biçimde yeniden yapılandırılacak. Fakülteler ile uygulama okulları arasında etkin işbirliği sağlanacak. Akademisyenler de okullarda uygulama yapacak.

UYGUN DEĞİLSE GÖNDERİLECEK

Program seçimi üniversiteye girdikten sonra yapılabilecek. Öğretmenlik mesleğine (akademik, sağlık, psikolojik gibi) nedenlerle uygun olmadığı komisyonca tespit edilen eğitim fakültesi öğrencileri başka fakültelere geçirilecek.

YENİ ÖĞRETMENLER NASIL SEÇİLECEK

Diğer fakülte mezunları da öğretmen olarak istihdam edilebilecek. Yeni bir öğretmen seçme modeli oluşacak. Sadece akademik başarıya bakılmayacak. Mesleğe girişte adayların psikomotor ve duyuşsal becerilerinin de göz önüne alan öğretmen yeterlilikleri çerçevesinde seçme sınavları ile lisans başarısı, ürün seçki dosyası, öğretmenlik uygulaması değerlendirmesi, mülakat gibi çoklu kaynağa dayalı değerlendirmeye dayalı istihdam sistemi oluşturulacak.

ÖĞRETMENLER ÖLÇÜLECEK

Öğretmen yeterlilikleri yeniden belirlenecek. Okul müdürü, meslektaş, öğrenci ve veli gibi öğretmene geri bildirim sağlayabilecek kimselerin de değerlendirmeye katıldığı, çoklu veri kaynağına dayanan bir performans sistemi gelecek. Bunun sonuçları kariyer basamaklarında ve görevde yükselme, yurtdışında görevlendirme, ödüllendirmelerde kriter olacak. Bütün öğretmenler 4 yılda bir Öğretmen Yeterlilikleri Çerçevesi’nde yapılacak sınava tabi olacak. Bu sınav sonuçları öğretmenlerin gelişim ihtiyaçlarının belirlenmesi, kariyer gelişimi, terfi, hizmet puanları için kullanılacak.

TEŞVİK VE ZORUNLU ROTASYON

Öğretmenlerin yer değiştirmelerine ilişkin, zorunlu rotasyonu da içeren kapsamlı ve özendirici bir model ortaya konacak. Eğitim öğretim kurumlarını bölgesel, çevresel ve kurumsal özellikleri açısından kapsamlı belirlenen kriterlere göre yeniden değerlendirip, sınıflandırılacak. Fiziki ve donanımsal açıdan dezavantajlı okullarda çalışan öğretmenlere yönelik istihdam koşulları, ek ücret, hizmet puanı, lisansüstü eğitime erişim, yer değiştirmeler ile yurtdışı eğitim ve görevlerde öncelik, konut desteği gibi destekler verilecek

Eğitim İş’in eleştirel çalışmasında ise şu saptamalar yapılmaktadır.

Öğretmen Strateji Belgesi yandaş çoğaltma hedefi ile ortaya çıkmıştır.

Öğretmenlere yönelik 4 yılda bir yapılacak sınav asla kabul edilemez.

Performans değerlendirme sisteminde okul müdürü, öğrenci ve velilerin sürece dâhil edilmesi yandaşlık yarışını ve öğretmenlere uygulanan siyasi baskıyı arttıracaktır. Okulların nicelik ve niteliği eşitlenmeden öğrenci başarısı üzerinden öğretmenlerin değerlendirilecek olması tarihi bir hatadır. Okullarda kaos yaratacaktır.

Öğretmenlerin çalışma şartlarına yönelik iyileştirmenin sadece fiziksel imkândan ibaret olması utanç vericidir. Öğretmenlerin öncelikli olarak ekonomik gelirleri artırılmalı, bu doğrultuda 3600 ek gösterge ivedilikle verilmelidir.

Öğretmenlere yönelik rotasyon uygulaması kabul edilemez. Süresi ve ölçütleri belirlenmemiştir.

Stratejik planda yer alan unsurlardan çok amaca ve icraatlara bakmak gerekir. Eğitimdeki başarıyı sadece öğretmenler üzerinden inşa etmeye çalışmak, temeli atıp üstüne bir şey konulmayan binaya benzer ve bu binanın üstüne bir şey koymazsanız kullanamazsınız ve attığınız temel dahi görünmez, zamanla çürür gider.

Öğretmen eğitimin temelidir fakat daha öncelikli olan eğitime yaklaşım anlayışının ulusal olması, siyasi değil ulusal hedeflerin ön plana çıkarılmasıdır.

Bugün ülke genelinde eğitimde verilen kararların tamamen siyasal olduğu, kariyer ve liyakatin hiçe sayılarak yandaşlık temelli kadrolaşmanın hâkim olduğu, okulların ihtiyaca ya da talebe göre değil siyasi iktidara, siyasetçilere, vakıflara, derneklere göre dönüştürülüp şekillendirildiği, ihtiyaç olmasa da imam hatipleşmede ısrar edildiği, bu yapılırken imam hatip dışı okullara ikici sınıf muamelesi yapıldığı, tarihsel ve başarı yönünden eğitim sistemimizin temel taşı olan köklü okullarımızın proje okulu adı altında içlerinin boşaltıldığı, eğitimin temel unsurlarından olan müfredatın dahi içinin boşaltıldığı, en temel değerimiz olan Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün silinmeye çalışıldığı, Atatürk, Cumhuriyet ve kazanımlarının düşmanlarının adeta desteklendiği, ulusal bayramların dahi bayram gibi kutlanmasına engel konulduğu, öğretmen alımında bile sözlü sınavların hakim kılındığı, öğretmen yer değiştirmesinde adaletin sağlanamadığı bir anlayışın terk edilmemesi halinde başarının yakalanması mümkün değildir.

Ayrıca öğretmen yeterliliğinin, performansın ölçülmesi gibi uygulamaların öğretmeni okula, öğrenciye değil yeterlik sınavına, performansa odaklayabileceği sürekli bu sürecin stresine maruz kalabileceği, olası yeterlik sınavı başarısızlığında “bu öğretmen başarısız sınavı geçemedi” algısının her şeyi alt üst edebileceği mutlaka tartışılmalı ve değerlendirilmelidir.

Bu nedenle her ne kadar da çok tartışılarak hazırlandığı söylense de, strateji belgesi temelsizdir. Bu belge hazırlanmadan önce belirttiğimiz kaygıların, uygulama yanlışlıklarının giderilmesi ve ondan sonra ortaya çıkacak tabloya göre bir planın yürürlüğe konulması gerekirdi. Bu planın bir bütün olarak kabul edilmesi mümkün olmadığı gibi uygulama halinde yapılacak düzenlemelerin de takipçisi olacağız.

Öğretmenlerimizin tatile girerken böyle bir tartışmanın içine atılması da yanlış olmuştur. Uygulanması halinde eğitim çalışanları emin olsunlar ki, Eğitim İş olarak eğitimde daima ülke menfaatlerinin ve onun vazgeçilmez, en önemli paydaşı olan öğretmenlerin yanında ve savunucusu olacağız.

Bu Haberi Paylaş

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.