
Önceki gün uluslararası üne sahip ve Türkiye’nin Maldivler’i diye anılan, yapısal özellikleri Mars’la ilişkilendirilen Salda Gölü’nde gene boğulma vakası yaşanmış, iki vatandaş boğularak can vermiştir. Olayla ilgili olarak yazılı bir Açıklama yapan Salda Gölü Koruma Derneği, “göle girişin tamamen yasaklanması”, “serbest yüzme alanı uygulamasının derhal kaldırılması ve Salda Gölü’nün turizm değil, bilimsel ve ekolojik temelli yaklaşımlarla korunması çağrısında bulundu.

Salda Gölü, milyonlarca yıllık bir süreç içinde oluşan hidromanyezitlerle ünlüdür. Gölde oluşan hidromanyezit minerali, biyolojik mineralizasyonun en güzel ve güncel örneklerinden biri olarak belirtilir. Ayrıca Göl, kapalı bir havzadır. Dışa akışı yoktur. Son yıllarda beslenme kaynakları baraj ve göletlerle kurutulduğundan dıştan da beslenememektedir. Bu nedenle herhangi bir kirliliği dışa atabilme yeteneğine sahip değildir.
İşte böyle bir doğal varlığa yapılabilecek en büyük kötülük turizm amaçlı kullanımıdır.
Konuyla ilgili olarak yapılan Salda Gölü Koruma Derneği açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

“15 Haziran 2025 tarihinde Burdur’un Yeşilova ilçesindeki Salda Gölü’nde, Ankara’dan gelen bir ailenin iki ferdi yaşamını yitirmiş, üçüncü birey ise çevredeki vatandaşlar tarafından son anda kurtarılmıştır.

Öncelikle hayatını kaybeden yurttaşların yakınlarına başsağlığı, kurtarılan kişiye acil şifa diliyoruz.
Bu üzücü olay, derneğimizin yıllardır yaptığı uyarıların ve bilimsel verilerle desteklenen çağrıların ne denli hayati olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur.
Salda Gölü kapalı bir havzadır. Göle giren güneş kremi, ter, idrar gibi kirleticiler dışarı atılamaz,
gölde birikir ve zamanla geri dönüşü olmayan ekolojik tahribata neden olur. Öte yandan, göl tabanının bazı bölgelerinde yumuşak ve kaygan zemin yapısı ile ani derinlik değişimleri, insan hayatı için ciddi riskler oluşturmaktadır. Bu gibi doğal özellikler, gölün yüzme alanı olarak kullanılmasını son derece tehlikeli hale getirmektedir.
Salda Gölü bir yüzme alanı değildir.
Doğal yapısı nedeniyle hem insan sağlığı hem de gölün korunması açısından göle girilmemelidir.
Derneğimizin çağrısı nettir:
Göle giriş tümüyle yasaklanmalıdır.
“Serbest yüzme alanı” uygulamaları derhal kaldırılmalıdır.
Salda, turizm değil bilimsel ve ekolojik temelli yaklaşımlarla korunmalıdır.
Bu son olay bir istisna değil; uzun süredir görmezden gelinen risklerin sonucudur.
Salda Gölü Koruma Derneği olarak, bir kez daha yetkilileri göreve çağırıyor ve Salda Gölü’nün insan ve doğa yararına tam koruma altına alınmasını talep ediyoruz.”
