
Hafta sonu ilimizi ziyarete gelen Tarihi Kentler Birliği üyeleri ile çok uzun süren restorasyon çalışmalarından sonra turistlerin ziyaretine açılan İnsuyu Mağarasını gezdik. Ziyarette Çekül Vakfı Başkanı Metin Sözen ve birçok belediyeleri temsilen gelen başkanlar, meclis üyeleri ve görevliler vardı. İnsuyu Mağarası Dünyada turizme açık en büyük yeraltı mağarası olma özelliği ile yeterince reklamını yapamadığımız bir dünya harikasıdır. Ama misafirlerimiz şok oldular. Neden mi? Anlatayım…
REHBER EKSİK

Mağara girişinde mağara ile ilgili ayrıntılı bilgiye yer verilmemiştir. Geçmişte yapılan mermer üzerine yazılmış bilgi ile yetinilmiştir. Mağaranın önemini ve özelliğini anlatan bir rehber yoktu. Turistlere mağaranın özelliği, turizme açılmayan bölümler ve mağara uzunluğu, şeker hastalığına iyi geldiği rivayet edilen suyu, astıma iyi gelen havası, tarihçesi gibi konularda bilgi verilmesi gerekmez mi? Sarkıt ve dikitlerin nasıl ve kaç yılda oluştuğu ve bu tarihi eserlere zarar verilmemesi gerektiği anlatılmalıydı. İçeride sigara içilmeyeceği, ateş yakılmayacağı, yazı yazılmayacağı vb. uyarıların bir yetkili tarafından mağaraya girilmeden önce her ziyaretçiye anlatılması doğru olmaz mı? Sorumlusu kimdir? Turizm İl Müdürlüğü neden ilgisizdir?
IŞIKLANDIRMA YETERSİZ
Gerek kuraklık, gerekse sulama amaçlı açılan derin su sontajları nedeni ile Dilek Gölü ve Büyük Gölün yerinde yeller esmiş, o zümrüt gibi berrak sular çekilmiş tarihe gömülmüşler. Işıklandırma ise tam bir fecaat durumdadır. Mağara karanlıkta kalmış, sarkıt ve dikitlerin güzelim karnabahar görünümündeki insanı büyüleyen kristalize parlaklığını görebilmek hiç de mümkün değildir. Mağaranın derinliklerini görebilmek için sanıyorum turistlere el feneri veya projektör vermek gerekecek. Herkes ışıklandırmayı beğenmedi ve çok yetersiz gördü.
Alana yapılan kafeterya ve ekleri doğal yapıyı bozmuş, bilinçsizce hiç te kullanışlı olmayan orta yere kondurulmuş bir beton yığını olmuştur. Oysa doğa ile uyumlu daha da güzel, şirin ve ahşap otantik bir yapı yapılabilirdi. Bina yanlış konumlandırılmıştır. Kapalı camlı mekanı, güney ve batıya baktığı için yazın güneş tarafından adeta esir alınacaktır. Turistlerin gölgede oturabileceği çay, kahve, meşrubat içecek alanları maalesef düşünülmemiş, tuvaletleri ise çok yetersizdir. Tur şirketlerine tavsiyem içerisinde tuvalet olan otobüslerle turist getirsinler, yoksa prostatlı ve yaşlı turistler için tehlike arz etmektedir. Sadece engelli tuvaleti güzel bir düşünce olmuş ama mağara içerisinde engellilerin gezmesi ise mümkün değildir.
BASAMAKLAR ŞAŞI
Yaklaşık 18 ay kapalı kalan mağara içerisinde yapılan merdivenler doğal yapıyı bozmuş, traverten mermer ile çözülmeye çalışılsa da merdiven basamakları şaşı yapılmıştır. Oysa basamak yükseklikleri 15 cm. olması gerekirdi. Bazı yerlerde trabzanlar ise düşünülmemiştir.
ÖRDEKLER ARTIK HAYAL
Burdurluların, havuz içerisinde yüzen onlarca ördekleri ve vakvak sesleri ile hatırladığı içi su dolu havuz toprakla doldurulmuş. Söğüt ağaçlarının altında oturma alanları düşünülmemiştir. Etrafa bilinçsizce atılan iri çakıl taşları yürümeyi zorlaştırmıştır, yeşil yapıdan uzaklaşılmıştır. Geziye gelen turistler bot giyerlerse ancak rahat yürüyebilecekler.

VALİ HOŞNUT MU?
Peysaj çalışması olarak göze görünen çocuklar için yapılmış sadece birkaç oyun grubu olmuş. Piknikçiler için çamların altında hiçbir düzenleme yapılmamış, mezbelelik haldedir. Pislik içerisindeki bu alandan ben çok utandım. Vali Şerif Yılmaz bu görüntüden hoşnut ise vay turizmin haline ve önemine.
ÜLKE BAYRAKLARI YOK
Mağaranın giriş çıkış yollarındaki bozuk asfalt ise turizm sezonuna girilmesine rağmen halen yenilenmemiş ve yapılmamıştır. Ülke bayraklarının dalgalandığı direkler boş kalmıştır.
Bu vaziyette turizm haftasında ziyarete açılan mağara 180 Bin TL. kira bedeli ile Öğretmen evi tarafından işletilmektedir. Yörük kültürü ile turizmi kutlayan Vali burada kıl çadırlar ve otantik varlıklarımızı mağara ile buluştursa daha iyi olmazmıydı?
VALİ KAZIK ATMIŞTIR
Burada yapılan düzenlemelerle birlikte, yazın en işlek Antalya karayolu üzerinde bulunan mağaranın, ziyaretçilere daha iyi, daha güzel şartlarda hizmet vereceğini belirten Vali Yılmaz, mağara çevresinin ve çehresinin değişeceğini, misafirlerin rahatlıkla gezeceği ve misafir edebilecek bir yer olduğunu söylese de Çevre ve Şehircilik Bakanlığının verdiği katkı ve destekler maalesef boşa harcanan para olmuştur. Şerif Yılmaz Burdur’a çok büyük bir kazık atmıştır. Oysa İnsuyu Mağarası turizmde bir darphanedir. Aylarca kapalı kalmış, dağ fare doğurmuştur.
Tavsiyem Burdurlu Burdur’a sahip çıkmalıdır. Yoksa paralar ya boşa harcanıyor ya da ödenekler geri gidiyor. Saygılarımla…