Talimatla indirilen faizi göstererek “enflasyonu düşürdük” diyecekler ama…

Ekonomide dünya literatürüne geçecek uygulamalarla kamuoyu şaşkına çevrildi. Ekonomi uzmanlarının ekonomi bilimi eğitiminde hiç görmediklerini belirtikleri faizin enflasyona sebep olduğu, faiz indirilirse enflasyonun düşeceği, iş insanlarının ucuz kredi kullanarak yatırıma yöneleceği ve dolayısıyla ekonominin çarklarının yeniden dönmeye başlayacağı teorisi gündemin başına oturdu. MB Başkanı kanunsuz bir şekilde görevden alındı. Yeni gelen başkan politika faizini, geçen gün 425 baz puan düşürdü. Döviz önce zıpladı. Sonra gerçeği algılayınca gerileyerek normal seviyesinde karar kıldı.

Bu olguların saptanmasından sonra bazı uluslararası ve ülke gelişmelerine değinelim.

Ekonomi biliminin ustası, ekonomistlerin pisi Mahfi Eğilmez’in ifade ettiği, ülkemizde önümüzdeki kısa vadeli süreçte enflasyon  () sebeple ciddi oranlarda düşecek.

İlki, sıcak para hareketinin yeni gelişme yönüyle ilgili sebeptir.

ABD Merkez Bankası (Fed) ve Avrupa Merkez Bankası (AMB) “parasal sıkılaştırma”yı ertelediler. Bu gelişme, uluslararası sıcak para sahiplerini bir süre daha yüksek faiz veren gelişen ülkelere yönelmelerine yol açtı.

Yani geçici bir süre de olsa dış kaynağa muhtaç ve mahkûm iktidar sahipleri için sıcak para imkânı ortaya çıktı.

İkinci olarak dış kaynağa muhtaç ve mahkûm ekonomi için döviz girişinin artması kurlarda düşüşe yol açar. Yani döviz düşüyor, düşecek.

Kurlarda düşüş ise maliyetleri düşürdü ve enflasyonda gerilemeye yol açtı, açacak. Çünkü ekonomimiz üretim sürecinde büyük oranda ithal girdiye muhtaçtır.

Üçüncü olarak iç talep de büyük oranda düşüş yaşanmaktadır. İç talebin düşüklüğü enflasyonda düşürücü baskı yapmaktadır.

Dördüncü olarak baz etkisiyle enflasyon düşüyor, düşecek.

“Geçen yılın çok yüksek aylık enflasyon verilerinin yerine bu yılın nispeten düşük aylık enflasyon verilerinin girmesi baz etkisi yoluyla enflasyonda düşüşe neden oluyor.”

Önümüzdeki dönemde MB’nın küçük küçük faiz indirimlerine devam edeceği tahmin ediliyor.

Eğilmez’in ifadeleriyle, “büyük birtakım olaylar olmadığı sürece enflasyon baz etkisi nedeniyle düşecek. Ve yine büyük olasılıkla bu düşüş, hükümet tarafından, kurdaki gerilemeye, baz etkisine değil, Merkez Bankası’nın faizi düşürmesine bağlanacak ve faiz düştüğü için enflasyon düştü açıklamalarına yol açacak.”

Dimyata pirince giderken evdeki burgurdan olmamak için bir Eğilmez önerisi:

“Fizik bilimlerde neden – sonuç ilişkisinin karıştırılması, yapılan deneyden sonuç alınamamasına yol açar. Ekonomi, siyasetle içli dışlı bir bilim dalıdır. Ekonomide neden – sonuç ilişkisinin karıştırılması kısa dönemde siyaseten iyi sonuçlar verir gibi görünse de orta – uzun dönemde ekonomide ciddi hasarlara yol açabilir. O nedenle ortaya çıkan bu yeni fırsatı kullanarak gerek siyasal yönetim sistemi ve gerekse ekonomi politikası üzerinde yeniden düşünmekte ve düzeltici adımları atmakta yarar var.” 

Bu uluslararası ve yerel gelişme ülkemiz için gerçekten bulunmaz bir fırsat olduğunda aklı başında herkes birleşiyor.

Ancak fırsatı değerlendirmek gerekir.

Hukukun ve adalet mekanizmasının gerçekten demokratik bir şekilde işlediği, siyasi imtiyazların ve partizanlığın ortadan kalktığı bir siyasi sistem derhal ve behemehâl harekete geçirilmelidir. Hukukun üstünlüğünün geçerli olmadığı, yatırdığı parasının akıbetinden emin olamayan sermaye gelmez. Döviz krizinin devam ettiği şartlarda vatandaşlar paralarımıza devlet el koyar mı diye çok tedirgin olmuştu. Böylesi şartların olduğu bir ülkeye uluslararası yatırımcı gelir mi?

Sıcak paranın riski yüksek olduğu için gelme şartları ağırlaşmaz mı?

Bu fırsattan yararlanılarak derhal ve behemehâl borçlanma ekonomisinin sülüklerinin, döviz vurguncularının, tarikat ve rant avcılarının, kanlı köpek dişli tefeci tüccarların kenarlara itildiği üretim odaklı ekonomiye geçilmelidir.

[3d-flip-book mode="thumbnail-lightbox" urlparam="fb3d-page" 
id="12654" title="false" lightbox="dark"]
Bu Haberi Paylaş

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.