
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın bilimi, arkeolojiyi ve tarihi hiçe sayan, özel çıkar ve kişisel rant uygulamalarından biri olan, Antik Likya’nın kurulduğu Teke Yarımadası’nda 535 km uzunluğunda, Roma yolları, eski patikalar ve katır yollarından oluşan ilk uzun mesafeli yürüyüş rotası tarihi ve turistik Likya Yolu’na duble yol yapımı gündeme bomba gibi düştü. Uzmanlar, Bakanlık’ın “ÇED olumlu” kararı verildiğini duyurduğu tarihi ve turistik Likya Yolu’na duble yol yapımı projesinin doğal ve kültürel mirası tehdit ettiğini ifade ediyorlar. Kamu yararının bulunmadığı duble yol projesine karşı mücadele bayrağını açan Kaş Çevre ve Kültür Derneği imza kampanyası başlattı.
MEVCUT GÜZERGÂHI SADECE 2 KM KISALTACAK
OLAN DUBLE YOL 11 ARKEOLOJİK SİT ALANINA ZARAR VERECEEK
Türkiye’nin her yerinde tabiat, kültür ve tarih tahribatı sürmektedir. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Likya Yolu’nu tahrip etme tehlikesi olan Finike-Demre-Kaş-Kalkan Devlet Yolu Projesi ile ilgili “ÇED olumlu” kararı verildiğini duyurdu. Uzmanlar, bu kararın uygulanması halinde başta İsion Kalesi olmak üzere 11 arkeolojik sit alanı zarar görebilir.
Otoyolun geçeceği sit alanları arasında Hoyran, Myra, Sura ve Kyaneai Antik Kentleri yer alıyor. Tarihi Likya Yolu’nu tehdit eden duble yolun ise, mevcut güzergâhı sadece 2 kilometre kısaltacağı öğrenildi.
ÇED olumlu raporunun verildiğinin açıklandığı Finike-Demre-Kaş-Kalkan Devlet Yolu Projesiyle ilgili olarak Kaş Çevre ve Kültür Derneği bir basın açıklaması yaptı ve imza kampanyası düzenledi. Açıklamada, “Duble yol; 11 arkeolojik sit ve 9 koruma alanına doğrudan ya da dolaylı olarak zarar verecektir. Yol, Beymelek Lagünü ve Kaputaş 1. Derece Doğal Sit Alanlarının, Kaş -Kekova Özel Çevre Koruma Bölgesi’nin, Istlada/Hoyran Antik Kenti’nin içinden geçerek, dünya çapında tanınan Myra Antik Kenti ve Sura, Kyaneai Antik Kentlerinin sınırlarından ise teğet geçerek bölgedeki en değerli doğal ve kültür varlıklarımıza zarar verecektir.” İfadelerine yer verildi. Kamu yararının bulunmadığı, zirai üretimi olumsuz yönde etkileyeceği belirtilen bu projenin mevcut güzergâhı sadece iki km kısaltacağı hakikatine rağmen esas amacının, Antalya Valisi’nin, “Allah’ın bize bahşettiği muhteşem coğrafyadan istifade edeceğiz.” Sözlerinde yattığının altını çizen açıklamada, “denizel ve karasal zenginliğin (…) rant arayan gözleri bu eşsiz coğrafyaya çevirdiği”ne vurgu yapıldı.

ARKEOLOG BAŞGELEN: “ÇED YÖNETMELİĞİ AMACINA UYGUN HİZMET ETMİYOR”
Konuyla ilgili olarak Aydınlık’tan Gözen Esmer’e konuşan ve ÇED’in amaçlandığı gibi günümüzde çevrenin korunmasına hizmet etmediğinin altını çizen Arkeolog Nezih Başgelen, “1993 yılında yürürlüğe giren ÇED Yönetmeliği’nden bugüne sahadaki uygulamalara baktığımızda, ÇED’in amaçlandığı gibi çevrenin korunmasına hizmet etmediği gibi hukuken de her açıdan tartışılması gereken bir hale geldiği görülmektedir.” dedi.
LİKYA YOLU’NUN ÇED RAPORU AÇIKLANMALI
Finike-Demre-Kaş-Kalkan Otoyolu Projesi ile ilgili rapordaki değerlendirmelerin açıklanması gerektiğini vurgulayan Başgelen, “Finike-Demre-Kaş-Kalkan Otoyolu Projesi ile ilgili ÇED raporundaki uzman imzaları ve değerlendirmeleri özellikle merak ediliyor. Ben de bir arkeolog olarak otoyol projesinin geçtiği güzergâhtaki ÇED inceleme alanının arkeolojik raporunu hazırlayan arkeoloğun kimliğini ve sahadaki çalışmasının detaylarını merak ediyorum. Finike-Demre-Kaş-Kalkan Otoyolu Projesi’nin öngörülen güzergâhında özellikle Beymelek Lagünü ve İsion Kulelerinden Kyaneai Antik Kenti’ne, tarih öncesinden Bizans dönemine arkeoloji ve kültürel peyzaj açısından inanılmaz yoğunluktaki bu güzergâh ile ilgili olarak seçilen bu arkeoloji uzmanının arazide neler saptadığını, bunlarla ilgili olarak neleri kurula sunduğunu bilmek istiyorum.” ifadelerini kullandı.
11 ARKEOLOJİK SİT ALANI VE 9 KORUMA ALANI TEHDİT ALTINDA Seçilen güzergâhta 11 arkeolojik sit ve 9 koruma alanının olduğunu vurgulayan Başgelen, “Projede yolun; 11 arkeolojik sit ve 9 koruma alanına zarar vereceği görülmekte.
Bu koruma alanları içinde Beymelek 1. Derece Doğal Sit Alanı , Sura, Myra, Kyaneai, Hoyran Antik Kentleri, Kaputaş 1. Derece Sit Alanı da bulunmakta. Otoyolun şantiye alanı olarak gösterdikleri yere baktığımızda şantiyenin Kyaneai Antik Kenti’nin sit sahasının içinde yer aldığı ve Likya’nın en karakteristik antik kentlerinden Kyaneai (Kyenay’’ın) nekropol alanı ile çakıştığı hayretle görülüyor.” diye konuştu.
BİNLERCE AĞAÇ KESİLECEK ENDEMİK BİTKİLER ZARAR GÖREBİLİR
Bölgedeki doğal mirası da hatırlatan Başgelen, “Ayrıca doğal miras açısından da otoyolun geçeceği bölgede 22’si endemik olmak üzere 454 bitki cinsinin olduğu biliniyor. Otoyol böyle uygulanırsa dünyada sadece bu bölgede yetişen Likya Orkidesi, Kaputaş Andızotu, Sürmeli Çiğdemi’nin yayılım alanları üzerinden geçerek bu endemik türlerin popülasyonuna zarar vereceği belirtiliyor.” dedi.
Güzergâh boyunca toplamda 118 hektar tarım alanının da tehlike altında olduğunu dile getiren Başgelen, 66 bin 73 ağacın da kesileceğinin öngörüldüğünü söyledi. Başgelen, “Yol güzergâhında 118 hektar tarım alanı (yaklaşık 210 futbol sahası), 57 hektar toplam orman alanı (çalı, geniş yapraklı ve iğne yapraklı), 44 hektar zeytinlik alan ve 95 hektar makilik vejetasyon alanı olmak üzere toplam 321 hektar alanın tahrip olacağı, sadece 26,75 hektar orman alanında 66 bin 73 adet ağacın kesileceği öngörülüyor. Yol yapımı yarma çalışmalarında 19 milyon 680 bin 825 metreküp hafriyat oluşacağı, oluşan bu hafriyatın 7 milyon 290 bin 517 metreküpü dolgu amaçlı olarak projede kullanılacağı, geriye 12 milyon 390 bin 380 metreküp hafriyat/moloz fazlası için döküm alanı bulunmadığı anlaşılıyor.” ifadelerine yer verdi.

CENGİZ:“50 YILLIK YOL İÇİN 2500 YILLIK TARİHİ TEHLİKEYE ATAMAYIZ”
Demre ve Kaş ilçeleri sınırlarında yapılması planlanan 4 şeritli bölünmüş yol projesiyle ilgili olarak Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nda gerçekleştirilen İDK (İnceleme Değerlendirme Komisyonu) toplantısında söz alarak proje hakkındaki görüşlerini sunan Demre Belediye Başkanı Gülsüm Cengiz, “mevcut yola alternatif olarak planlanan Demre-Kaş otoyolu içme suyu kaynakları, tarım arazileri ve ilçe halkının ekonomisine zarar verecek. Beymelek–Kalkan arası şu anki yol ile 80 km’dir. Yeni otoyol yapıldığında bu yol sadece 6 km kısalıp 74 km olacaktır. 6 km’lik kısalma için bu kadar yatırım yapılmasını israf olarak görüyoruz. 50 yıllık ömrü olan bir otoyol için 2 bin 500 yıllık değerlerimizi tehlikeye atmayı doğru bulmuyoruz. Projenin Demre bölümünü ilgilendiren kısmının durdurulmasını ve mevcut yolun iyileştirilmesini talep ediyoruz” ifadelerini kullandı.
“Dünya mirası antik kentlerin olduğu coğrafyayı ikiye bölerek büyük bir tahribat yaratacağı öngörülen Finike-Demre-Kaş-Kalkan otoyolunun etki alanında anıtsal yapılar”ın bulunduğunu, “bugün denize, kültürel mirasa ve toprağa sırtını dönenlerin yarattığı arazi tahribatının bedelini yarın torunlarının ödeyeceği”ni ifade eden tabiatın, tarihi ve kültürel zenginliklerimizin yazarı, gazeteci-araştırmacı yazar Yusuf Yavuz, sahada Arkeolog Nezih Başgelen ile birlikte yaptıkları inceleme gezisi sonrası kaleme aldığı yazısında şunları belirtmektedir:
“Toplam 74 km’lik otoyol projesi için 17 Ocak’ta ÇED Olumlu kararı verildi. Projenin ÇED inceleme alanı sınırında yer alan İsion Kalesi, Antalya’nın yeterince bilinmeyen kültürel miras örneklerinden biri. İ.Ö 2-3 y.y tarihlenen yapı, Myra’nın güvenliğiyle ilişkilendiriliyor.
“Demre Çayını viyadük ve tünelle geçen otoyol, Myra antik kentine su taşıyan antik kanalı da etkiliyor. Masif kayaya oyularak yapılan kanalın birçok bölümü geçmişte yok edilmişti. Otoyol için kanalın 27 metre üzerinde patlatma yapılarak tünel açılacak.
“Myra’nın koruma alanı içinden geçerek eski bir kehanet merkezi olan Sura’ya uzanan otoyolun ÇED inceleme alanı içinde yine anıtsal lahitler ve antik yerleşim kalıntıları var. Sura, bir kısmı günümüze de ulaşan Apollon Tapınağına da ev sahipliği yapıyordu.“Sura’nın batısında kalan bu vadi, sit alanı ve antik liman Andriake’ye dökülen kükürtlü su kaynaklarına sahip. Apollon Tapınağı da vadinin tabanında. Daha önce otoyol yapılırken vadi tahrip edilmişti. Yeni otoyol, bu yamaçlardan tünelle Hoyran antik
yerleşimine ulaşıyor.
“Hoyran antik yerleşiminde Likya’dan günümüze kadar yaşam sürüyor. Pamuklara sarılıp doğal ve tarihi çevresiyle bütün olarak korunması gereken bu antik yerleşimde, Likya Beylerinin küçük kalesine ait kalıntılar ve anıtsal yapılar var. Otoyol Hoyran’ın tam ortasından geçiyor.
“Hoyran’dan Yavu’ya ulaşan yol güzergâhı, Kyaneai antik kentinin güneybatısındaki nekropol alanının kıyısına geliyor. Burada bir şantiye kurulması planlanıyor. Arkeolog Nezih Başgelen ile yaptığımız incelemede, şantiye kurulmak istenen bölgede anıt mezarlar tespit ettik.”
“2 KM İÇİN DEĞER Mİ?”
Finike-Kalkan arası mevcut üç şeritli yol üzerinden 76 km. olduğunu ifade eden Yavuz, “yeni yapılmak istenen 4 şeritli duble yol ise toplam 74 km olacak. Sadece 2 km kısalacak yol. Mevcut yolun iyileştirilmesi, yıkımı ve milyarlarca liralık kamu kaynağı harcanmasını önleyecek. 2 km için değer mi?” diye sorguladı.

TÜRKİYE DÜNYAYA TANITTIĞI YÜZÜNÜ KORUYAMADI Yıllardır Demre’de yaşayan eski Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’la yaptığı söyleşiyi köşesine taşıyan Yusuf Yavuz’un “Türkiye dünyaya tanıttığı yüzünü koruyamadı!” başlıklı bu yazısını da KıvılcımHaber okuyucu ve izleyicileri için sayfamıza alıyoruz. Eski Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, yeni otoyol projesinin gündemde olduğu Antalya’nın ilçelerinin kitle turizminin dışında tutulması gerektiğini savunarak yaşanacak tahribat ve kayıplar konusunda uyarılarda bulundu: “Ankara’da oturup bu projeleri yapanlar bence bu ülkeye zarar veriyorlar.” Eski Kültür ve Turizm Bakanlarından Ertuğrul Günay, ÇED Olumlu kararı verilen Demre-Kaş-Kalkan otoyol projesinin yaratacağı doğa ve kültürel alan tahribatına dikkat çekerek projenin yeniden gözden geçirilmesi çağrısı yaptı. Türkiye’nin tanıtım yüzü olarak kullanılan Kaş’taki Kaputaj plajı üzerinde viyadük yapılmasının yaratacağı olumsuz sonuçlara dikkat çeken Günay, “Bunları düşünmesi gereken, bugün Türkiye’yi yönetenler. Ben de hasbelkader bu görevlerde bulunmuş deneyimli bir yurttaş olarak uyarmak istiyorum. Rica ediyorum, yalvarıyorum; lütfen bu projeyi tekrar gözden geçirsinler. Kimse yola karşı değil, kimse kalkınmaya, gelişmeye karşı değil. Ama yol doğayı, tarihi koruyarak Türkiye’nin tarih içinden gelen zenginliklerini, varlıklarını koruyarak yapıldığı zaman bir değer ifade eder” dedi. Antalya’nın batı ilçelerinde, Finike-Demre-Kaş ve Kalkan arasında yapılması planlanan duble yol projesi uzun süredir tartışma konusu. Karayolları 13. Bölge Müdürlüğü tarafından projelendirilen 4 şeritli otoyol, sürüş konforu ve hızlı ulaşım gibi gerekçelere dayandırılıyor. Projenin Finike bölümü, verimli narenciye ovasının ortasından geçtiği için yerel yönetim ve ilçe halkının itirazları üzerine şimdilik projeden çıkarılarak askıya alındı. YIKIM PROJESİNE ÇED OLUMLU KARARI VERİLDİ Kaş-Kalkan arasındaki kesim ise korunan alanlardan geçtiği için yargı kararıyla iptal edilmişti. Bu gelişmeler üzerine Finike-Kalkan arasında 74 kilometrelik güzergâh yeniden projelendirilerek ÇED süreci başlatıldı. İlgili kurumlardan görüş alınıp prosedür iletildikten sonra ise 17 Ocak 2024 tarihinde, 20’ye yakın korunan alandan geçen duble yol için ÇED Olumlu kararı verildi. BEYMELEK- KALKAN ARASI 2 KM KISALACAK! Doğal sit olan Beymelek lagününden başlayıp, Kalkan girişinde son bulacak olan 74 kilometrelik duble yol güzergahında antik kentler, ÖÇK alanları ve Likya orkidesi gibi endemik türlerin bulunduğu korunan alanlar var. Aynı hatta bulunan mevcuttaki 3 şeritli otoyolun uzunluğu ise 76 kilometre. Yerel halk mevcut yolun iyileştirilmesini talep ediyor. Bu talepler, ÇED sürecinde yazılı olarak da ilgili resmi kurumlara iletildi. Ancak buna rağmen büyük bir çevresel ve ekonomik maliyete karşın yeni otoyol projesinde ısrar ediliyor. ESKİ BAKAN GÜNAY’LA DUBLE YOLU KONUŞTUK Yıllardır Demre’de yaşayan eski Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay da otoyol tartışmalarını yakından izliyor. Projeyle ilgili ÇED toplantısına da katılarak görüş ve önerilerini yetkililerle paylaşan Günay, ÇED Olumlu kararı sonrasında sorularımızı yanıtladı. DUBLE YOL İÇİN YAPILACAK TAHRİBAT KAYGI VERİCİ Çeyrek yüzyıldan fazla zamandır Demre’de yaşadığını belirten eski Bakan Günay, bu yüzden bölgenin coğrafyasını, doğasını ve tarihini çok yakından bildiğini vurgulayarak, “Antalya’da Finike-Kalkan arası, turizmin yeni gelişmekte olduğu bir bölge. Doğası ve tarihi korunması gereken, kitle turizminin yerine özellikle butik turizmin özendirilmesi gereken bir alan. Bu yüzden ben duble yol projesinin bu kadar aceleye getirilmesini, doğayı ve tarihi tahrip edeceği gözetilmeden yapılmasını kaygıyla karşılıyorum” diye konuştu. ‘DEMRE-FİNİKE ARASINDA TÜNELLE SORUN ÇÖZÜLÜR’ Otoyolla ilgili yapılan toplantılarda hem yerel yönetimlerin hem de bölge halkının anlatılan projeye karşı çıktığını söyleyen Günay, “Bölgeyi bilen birisi olarak söylüyorum: Finike-Demre arasında bir iyileştirmeye ihtiyaç var. Yazın tur otobüsleri kışın da sera (sebze taşıyan) kamyonları yoğun bir trafik oluşturuyor. Mevcut yol korunarak, yeni tünel ve hat oluşturulmasıyla çözülebilecek bir sorun. Demre’den Kaş’a giden yolda ise hiç böyle bir ihtiyaç yok. Trafik son derece düşük, büyük araç neredeyse hemen hemen yok düzeyde. Bu yüzden Demre’den Kalkan’a gidecek olan yola neden böyle bir aciliyet veriliyor bunu kesinlikle anlayabilmiş değilim” ifadelerini kullandı. BATI ANTALYA’DA KİTLE TURİZMİ DEĞİL KÜLTÜR TURİZMİ ÖNE ÇIKMALI Otoyol projesinin turizme yönelik etkilerine de değinen Eski Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, şunları söyledi: “Doğanın tahrip edilmesi, işi bilmeyenler tarafından ‘turizme katkı’ gibi sunulabilir ama bizim batı Antalya bölgesinde kitle turizmi yerine doğanın, tarihin, coğrafyanın, gastronominin ve kültür varlıklarının değerini bilen insanların geleceği bir destinasyon yaratmamız gerekiyor. Bu yüzden siz orada arkeolojik alanların içinden ya da kıyısından yol geçirirseniz, binlerce ağacı keserseniz ki; yukarılarda Sedir aşağılarda badem, harnup, zeytin ve başka endemik türler var… Siz bunları keser ve çıplak bir doğa ortaya çıkarırsanız, bu uzun vadede sizin turizmimize zarar verir. ‘ANKARA’DA OTURUP BU PROJEYİ YAPANLAR ÜLKEYE ZARAR VERİYOR’ Bir kez daha söylüyorum şu anda Finike ile Demre arasındaki sahil yolu küçük araçlar için turistik açıdan çok çekici bir yol. Fakat sebze kamyonları ve tur otobüslerini taşımakta zorlanıyor. O yolda bir iyileştirme yapmamız gerekiyor. Tüneller ile aşılabilir. Fakat Demre’den sonra böyle bir ihtiyaç yok. Trafik son derece düşük. Mevcut yol bir şerit daha genişletilebilir. Ben projeye baktım ve çok sayıda ağaç kesiliyor. Bu güzergâhta Myra, Sura, Hoyran ve Kyaneai gibi antik kentler var. Hoyran’da inanılmaz bir nekropol var. Bütün bu alanların değil içinden geçen, yakınından geçen bir yolun bile bölgeye zararı var. Bu yüzden Ankara’da oturup veya müteahhit firmalara danışmanlık yapıp da bu projeleri yapanlar bence bu ülkeye katkı yapmıyor zarar veriyorlar. Bu yüzden ben bölgede yaşayan bir yurttaş olarak ve eski bir devlet yöneticisi olarak bu projenin gözden geçirilmesini hasseten rica ediyorum. Çünkü çok zararlı ve çok tahrip edici bir proje olarak görünüyor.” ‘TÜRKİYE DÜNYAYA TANITTIĞI YÜZÜNÜ KENDİSİ KORUMUYOR’ UYARISI Otoyol güzergâhındaki dünyaca ünlü Kaputaş plajının, Türkiye’nin tanıtımında kullanılan doğal miraslarımızdan biri olmasından dolayı projenin bu alana nasıl etki edeceği yönündeki sorumuza da yanıt veren eski Bakan Günay şunları söyledi: “Bakın, talihsiz bir başlangıç yaptık biz 2025’e. Türkiye dünyaya turizmini tanıtmaya çalışırken feci bir otel yangını (Bolu-Kartalkaya’daki yangın) yaşadık. Bunun bize olumsuz bir dönüşü olacak. Arkasından Alanya’da inşaat halindeki otelde başka bir kazayı eşiğinden atlattık. Bunların olumsuz yansımaları yanında Türkiye bir yandan da doğasını tahrip ediyor, tarihine özensiz davranıyor. Türkiye dünyaya tanıttığı yüzünü kendisi korumuyor gibi yeni bir kampanya ile karşı karşıya kalırsak bu bizim turizmimizi sürdürmemize çok zarar verir. Türkiye’nin üç tarafı deniz ama bizim dünyaya ülkemizi tanıtımımızda kullandığımız Kaputaş gibi başka bir alan yok gibi. Burası masalımsı bir yer. Bunu özenle korumamız gerekirken hemen yakınında oradaki eski bir fay kırığı olan alanda büyük bir viyadük yaparsak bizim buraya yeteri kadar özen göstermediğimiz konusunda yeni bir kampanya ile karşı karşıya kalırız. Bunları düşünmesi gerekenler, Türkiye’yi bugün yönetenler. Ben de hasbelkader bu görevlerde bulunmuş deneyimli bir yurttaş olarak uyarmak istiyorum: Rica ediyorum, yalvarıyorum lütfen bu projeyi tekrar gözden geçirsinler. Kimse yola karşı değil, kimse kalkınmaya, gelişmeye karşı değil. Ama yol doğayı, tarihi koruyarak Türkiye’nin tarih içinden gelen zenginliklerini, varlıklarını koruyarak yapıldığı zaman bir değer ifade eder. ‘GÜNEY İTALYA’NIN KIVRIMLI YOLLARI FİLMLERE KONU OLUYOR’ Mesela İtalya’nın güneyine bakın. Napoli’den Amalfi inerken daracık, kıvrımlı yollar vardır. Denizi ve koyları gören o küçücük kıvrımlı yollar turistlerin ilgisini çekiyor, filmlere konu oluyor, dünyanın her yerinde İtalya’nın tanıtımına katkı sağlıyor ama duble yol hiçbir filme konu olmuyor. Biz bunlar elimizde varken niye yok etmeye çalışıyoruz?” ‘HALKA RAĞMEN MÜTEAHHİTLER İÇİN BİR PROJE’ Otoyolla ilgili hem Demre hem de Kaş ilçelerinde yapılan halkın katılımı toplantılarında yöre halkının görüş ve beklentilerinin kayıtlara geçirilmesine karşın bunların projeye yansıtılmamış olması dikkat çekerken konuyla ilgili sorumuza da yanıt veren eski Bakan Günay, yapılan işin halka rağmen halk için değil halka rağmen müteahhitler için yapılan bir proje olduğu görüşüne savundu. |
VATAN PARTİSİ ANTALYA İL BAŞKANI ÖZBAY: PROJE TÜMÜYLE YANLIŞ

Konuyla ilgili Aydınlık’a açıklama yapan Vatan Partisi Antalya İl Başkanı Ahmet Özbay da böyle bir yola ihtiyaç olmadığını, iyileştirmelerin yeterli olacağını belirtti. Özbay, “Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından geliştirilen Finike-Demre-Kaş-Kalkan Otoyol Projesi’ne olumlu ÇED raporu verildiğini üzülerek öğrenmiş bulunmaktayız. Antik kentleri, ormanları, tarım alanlarını,
endemik bitkileri tehdit eden bu proje tümüyle yanlıştır. Ulaşım bakımından böyle bir projeye ihtiyaç yoktur. Mevcut güzergâh yeterli bir trafik akış hızı ve güvenliğine sahiptir. Bazı genişletme çalışmaları ile yol daha verimli hale getirilebilir. Yapılması gereken iş; bu projeden bir an evvel vazgeçilmesi ve proje için ayrılan paranın istihdam sağlayacak yatırımlarda kullanılmasıdır.” dedi.
Bugün (08022025) sit alanlarını delip geçecek, 66 bin ağacı yok edecek duble yol ısrarına karşı Kaş’ta eylem vardı. (Resmen tıklayınız)
