Türkiye ve Burdur 15 Temmuz şehitlerini andı

ABD/ FETÖ darbe girişimine karşı alanlara dökülen ve şehit olan 250 kişi özlemle ve içten duygularla anıldı. Türkiye’nin dört bir yanında ve Burdur’da şehitlikler ziyaretçilerle doldu taştı. Özel Kuvvetler Komutanlığı’nı ele geçirmeye gelen darbeci General Semih Terzi’yi öldürerek kendi de şehit olan vr darbenin seyrini değiştiren Ömer Halisdemir’in Niğde’deki Mezarlığı gün boyu ziyaretçi akınına uğradığı belirtiliyor. Burdur’da da 15 Temmuz şehitleri yoğun bir programla anıldı.

Anma programına Vali Şıldak, Garnizon Komutanı P. Alb. Hakan Tutucu, Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Nadir Yağcı, Adalet Komisyonu Başkanı Hacı Süleyman Arslan, Rektör Prof. Dr. Adem Korkmaz, Vali yardımcıları, Genel Sekreter Servet Olpak, kamu kurum ve kuruluşlarının yöneticileri, oda, sivil toplum ve siyasi partilerin başkan ve temsilcileri, şehit ve gazi aileleri ve vatandaşlar katıldı.

Köprübaşı’ndan başlayan Milli Birlik Yürüyüşü Cumhuriyet Meydanı’nda sona erdi. Saat 20:30’da başlayan anma programı ise demokrasi nöbetinin ardından sabah namazı ile son buldu.

Cumhuriyet Meydanın da düzenlenen anma programı saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başladı.

Vali Hasan Şıldak, 15 Temmuz Anı Defterini imzaladı ve devamında konuşma yaptı. 15 Temmuz şehidi Özel Harekât Polisi Akif Altay ve 15 Temmuz’un sembol ismi Şehit Ömer Halisdemir’in ailelerine Vali Şıldak tarafından Türk Bayrağı ve fotoğraf takdim edildi.

Vali Hasan Şıldak programda yaptığı konuşmada, “böyle bir milletin mensubu olmaktan guru duyuyorum”  dedi.

Vali Şıldak konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Milletimiz Sayın Cumhurbaşkanımızın yaptığı çağrı ile sokaklara meydanlara koşarak, özgürlüğünü ve bağımsızlığını muhafaza etme konusunda iradesini en üst seviyede ortaya koymuştur. Böyle bir milletin mensubu olmaktan gurur duyuyorum. Ne mutlu bizlere ki, böyle bir milletin mensupları olarak başımız dik, alnımız açık yaşayabiliyoruz.

15 Temmuz nedir? FETÖ Terör örgütü nedir? Bu sorulara aslında aradan geçen iki yıl içinde yaşanan gelişmeler, ortaya çıkan gerçeklikler en güzel cevabı veriyor. Ancak hatırlatmada fayda var. 15 Temmuz sadece bir darbe girişimi değildi. Bir ulusu devleti ile birlikte tarih sahnesinden silme girişimiydi. Bunu çok derinden ve anlamlı bir şekilde okumak gerekiyor. Bu bilinçlenmeyi sağlayabilmemiz, toplumumuzun milletimizin gelecekte daha sağlam adımlarla yürüyebilmesi için çok önem taşıyor.

FETÖ sadece darbe girişimi yapmakla kalmadı. Bu ülkenin bir neslini yok etti, bir gençliğini yok etti. Sadece baktığımız zaman devletimizde çalışan kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan 120 binin üzerinde insanın bu kirli emellere sahip örgütün içinde bulunmak, ona bulaşmak suretiyle kamu görevinden ihraç edilmesine sebep oldu. Bu konuda hiçbir mağduriyet yoktur. Mağduriyeti yaşatan FETÖ’nün ta kendisidir. Ancak bununla da sınırlı değil. Toplumumuzda ayrılık oluşturdu, ötekileştirerek parçaladı. En büyük ızdırabı verdi. Yıllarca derinden derinden bu toplumda bir hastalık olarak sinsi bir hücre yapılanması içinde yıllarca gelişti ve en son darbeyi 15 Temmuz akşamı hepim

ize, devletimize yöneltti. Ancak bu meydanı dolduran Burdurluların olduğu gibi bütün milletimizin üstün ferasetiyle ve cesaretiyle bertaraf olarak, tarihin karanlık sayfalarına gömülüp gittiler.

Neden FETÖ ortaya çıktı? Neden 15 Temmuz darbe girişi mi oldu? diye soracak olursak, çünkü ülkemiz ayaklarını sağlam bir şekilde yere basan, gelişen, güçlü bir ülke olarak sadece bölgesinde değil dünya ölçeğinde söz söylemeye başladı. Bunu sindiremeyenler bunu engellemek isteyenler, bu gücün ortaya çıkışını ve gelişimini durdurmak isteyenler işte bu örgütü kullandı. FETÖ tek başına tabi ki bir şey değildi, bir maşaydı, bir aletti ve misyonunu yerine getirmeye çalıştılar ancak millitemiz liderinin önderliğinde bu hainlere fırsat vermedi.

Cumhurbaşkanımızın gösterdiği cesaret milletimizi meydanlara toplaması ve sonrasında çok iyi hatırlayacağınız o sahneler bu ülkede kahramanlar ortaya çıkardı ve bu ülkenin nice yiğit evlatlarını hepimizin gözleri önüne serdi. İşte bugün aramızda bulunan ve hemen yanı başımızda oturan değerli aziz Şehitlerimizin aileleri ile birlikteyiz. 15 Temmuz Şehidimiz Burdurlu kardeşimiz Özel Harekat Polisimiz Akif Altay’ın ailesi aramızda. Yine ülkemizin gururu olan ve hepimizin gönlünde taht kuran Özel Kuvvetleri teslim almak üzere girişimde bulunan haini durduran aziz Şehidimiz Ömer Halisdemir’in ailesi aramızda. Bu vesile ile başta 15 Temmuz Şehitlerimiz olmak üzere bu vatan uğruna canını feda eden kanı ile bu toprakları sulayan ve bize vatan olarak emanet eden, o duyguyu yaşatan bütün şehitlerimizi rahmetle ve minnetle bir kez daha anıyorum önlerinde saygıyla eğiliyorum.

Aslında 15 Temmuz’da gösterilen bu üstün cesaret neydi Çanakkale ruhuydu, Kurtuluş Savaşı Ruhuydu. Bu ruh bu milletin genlerinde var, damarlarında dolaşan kanda var. 15 Temmuz Ülkemizin yaşadığı ne son sıkıntıydı, ne de ilk sıkıntıydı. Ancak bir milletin asıl gücünün sahip olduğu teknoloji, silah, tank, tüfek olmadığı bir kez daha gösterildi. Milletimiz sahip olduğu o manevi güçle, vatan sevgisiyle, şehadete tereddütsüz gözünü kırpmadan yürümesiyle asıl gücün iman ve inançlı inanlarda olduğunu bir kez daha tüm dünyaya gösterdi.”

Burdurlu vatandaşlarımız her zaman devletine sahip çıkmış vatanını sevmiş, bu konuda hiç kimseye en küçük bir tereddüt yaşatmamıştır. Bu yeni dönemde de el birliği ile içimizdeki gücü kuvveti birleştirerek geleceğe birlikte yürüyelim, çok güzel işler başaralım diye düşünüyorum. Allah Hepimizin yar ve yardımcısı olsun bu noktada Demokrasi ve Milli Birlik Günümüzü tebrik ediyor, bütün Şehitlerimizi bir kez daha rahmetle anıyor ailelerine sabır diliyor, gazilerimize sağlıklı uzun ömürler temenni ediyorum. 15 Temmuz ruhunu unutmayacağız, unutturmayacağız. Bunun için varız bunun için çalışacağız.”

Bu Haberi Paylaş

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.