
Liseye Yerleştirme Ucubesi Nedeniyle Binlerce
Öğrenci Okulsuz! Ataması Yapılan Öğretmenler Güvenlik
Soruşturması Yüzünden Göreve Başlayamıyor
Lise yerleştirmelerinde nakil süreci bitti. Sürece komisyonlar girdi. Ancak sorun çözülemedi; eski hamam eski tas durumu sürüyor. Bugün ders zili çalmasına rağmen binlerce lise öğrencisinin hala okulu belli değil. MEB kaç kişinin açıkta kaldığını ısrarla açıklamıyor.Temmuz ayında ataması yapılan 20 bin sözleşmeli öğretmenden birçoğu bugün görevlerine başlayamıyor. Nedeni ise güvenlik soruşturmasının tamamlanamaması… Atama sonuçlarının açıklanmasının üzerinden neredeyse 2 ay geçti ancak çok sayıda öğretmenin güvenlik soruşturması tamamlanmadı.
KOMİSYONLAR, ÖĞRENCİLERİ İMAMHATİP VE MESLEK LİSELERİNE ZORLADI
Özlem Konur Usta’nın Aydınlık’taki haberine göre, yeni liseye giriş sisteminde binlerce öğrenci mağdur oldu. 30 Temmuz’da açıklanan ilk yerleştirme sonuçlarının ardından nakil süreci de sona erdi. Milli Eğitim Bakanlığı kaç öğrencinin yerleşemediğini ısrarla açıklamazken, il ve ilçe milli eğitim müdürlüklerinde kurulan komisyonlar, yoğun mesai yaptı. 10- 14 Eylül’de velilerle tek tek görüşen komisyonların, öğrencileri imam hatip ve meslek liselerini tercih etmeye zorladığı iddia edildi. Veliler, “hani hiçbir öğrenci istemediği bir okula gitmeyecekti” diyerek isyan etti.
Seda Akyüz’ün haberine göre ise, Temmuz ayında ataması yapılan 20 bin sözleşmeli öğretmenden birçoğu bugün görevlerine başlayamıyor. Nedeni ise güvenlik soruşturmasının tamamlanamaması… Atama sonuçlarının açıklanmasının üzerinden neredeyse 2 ay geçti ancak çok sayıda öğretmenin güvenlik soruşturması tamamlanmadı. Aydınlık’ın edindiği bilgilere göre; özellikle büyükşehirlerde ikamet eden öğretmenlerin bağlı bulundukları emniyet müdürlüklerindeki yoğunluk nedeniyle soruşturmaların devam ettiği öğrenildi. Bu yüzden yeni atanan öğretmenlerin birçoğu bugün görevine başlayamıyor. Soruşturma sürecinin uzun sürmesi öğretmenlerini bekleyen öğrencilerin derslerinin boş geçmesine de neden olacak.
İMAMHATİP VE MESLEK LİSESİNİ TERCİH ETMEYENLERE AÇIK LİSE TAHDİDİ
Dönemin Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz ve Müsteşar Yusuf Tekin tarafından, “herkes evine en yakın liseye yerleşecek”, “hiçbir öğrenci istemediği bir okula gitmeyecek” sözleriyle anlatılan yeni liseye geçiş sistemi, binlerce mağdur yarattı. Öğrenciler, il ve ilçe milli eğitim müdürlüklerinde kurulan komisyonlar tarafından imam hatip ve meslek liselerini seçmeye zorlandı. Bu liseleri seçmeyenler açık öğretim ile tehdit edildi. Çoğu veli açıkta kalma korkusuyla bu liseleri tercih etmek zorunda kalırken arabasını satıp çocuğunu özel okula gönderen de oldu.
YARGIYA BAŞVURACAĞIZ
Öğrenci velisi Mehmet Sabuncu, “Anadolu lisesinde kontenjan yok, diğer okul türlerinden tercih edin. Yoksa açıkta kalırsınız denildi. Yerleşin, bir ay içinde nakil olursunuz diyorlar. Günü kurtarmanın derdindeler. Anadolu lisesinde bugün olmayan kontenjan bir ay sonra nasıl olacak? Hani hiçbir öğrenci istemediği bir okula gitmeyecekti! Gerekirse yargıya başvuracağız” sözleriyle tepki gösterdi. Eşi Belma Sabuncu da, “Komisyona gittik. Anadolu liseleri dolmuş. Meslek liselerinde 12 boş kontenjan var. Ataşehir’de 100-150 öğrenci açıkta. Bu öğrencileri nasıl yerleştirecekler? Sürekli oyalıyorlar. ‘İnternet sayfamızdan takip edin’ dediler. Bekliyoruz. Bir anda sistemi değiştirdiler. Sınav var yok derken sınava da adrese dayalı sisteme de kimse uyum sağlayamadı” dedi.
OKUL AÇILACAK, OKUL FORMASINI ALAMADIK, HANGİ OKULA GİDECEĞİ BELLİ DEĞİL!
Bakanlık kaç kişinin bu durumda olduğunu açıklamıyor ancak ilçe milli eğitim müdürlüklerinden alınan bilgiye göre, hemen her ilçede en az 40 öğrenci açıkta kaldı. Bazı ilçelerde ise bu sayı 100’ü aştı. Veliler, cumartesi ve pazar günü geç saatlere kadar komisyonlardan haber bekledi. Bir veli, “okul açılacak. Oğlumun formasını bile alamadık. Çünkü hâlâ hangi okula gideceği belli değil” diye konuştu. Aydınlık’a konuşan İzmir’den bir başka veli de, “Komisyondaki memur, ‘Meslek ya da imam hatip yazmazsanız açıkta kalır’ dedi. Ortaöğretim başarı puanı 91. Şartlarımızı zorlayarak özel okula göndereceğiz” dedi.
NAKİL KABUL ETMEDİ
İl ilçe nakil ve yerleştirme komisyonları, yalnızca yerleşemeyen öğrencilerin dilekçelerini kabul etti. Yerleşip de Anadolu lisesine kaydını almak isteyenler kapıdan döndü. Aydınlık’a konuşan bir veli, “birinci yerleştirmede, açıkta kalır korkusuyla 4’ncü tercihe imam hatip yazdık. İmam hatibe yerleşti. Bir buçuk aydır Anadolu lisesine nakil olmaya çalışıyoruz. İmam hatibe kayıt olduğu için formasını alacağız, boş kontenjan olursa daha sonra yeni okul için aynı masrafı yapacağız” dedi. Kızı Bursa’da meslek lisesine yerleşen bir veli de şöyle konuştu: “Çaresizlik içindeyiz sesimizi kimseye duyuramıyoruz. Çocuğum ‘asla gitmem’ diyor. Ortalaması kendisinden daha düşük olanlar Anadolu lisesine yerleşti. Hazmedemiyor. ‘Gidebileceğim bir okulum yok’ diye psikolojisi bozuldu. Rapor alıp kontenjan açılmasını bekleyeceğiz.”
BAŞARILI ÖĞRENCİLER DIŞARDA KALDI
İkametgâhı dışında bir ortaokulda eğitim gören öğrenciler, çeşitli nedenlerle okul değiştirenler başarı durumuna bakılmaksızın açıkta kaldı. İlk yerleştirme kılavuzunda yer alan “okulda bulunuşluk” ölçütü, nakil kılavuzunda iptal edilse de mağduriyet son bulmadı. Kâğıthane’den bir veli şöyle anlattı: “Oğlum ikametgâh dışı bir ortaokulda okudu. İlk yerleştirmede adresimize yakın Anadolu liselerini yazdık. Okulda bulunuşluk ölçütü nedeniyle açıkta kaldık. Bakanlık, nakil döneminde bu ölçütü iptal etti. Bu kez yerleştirmede Ortaöğretim Başarı Puanı esas alındı. Oğlumun ortalaması 90 olduğu halde Anadolu liseleri ilk yerleştirmede dolduğu için nakil sürecinde de yerleşemedi. Komisyonda bize boş kontenjan olan okulların listesini verdiler. Anadolu lisesinde yok. Bir imam hatipte 55, diğerinde 93, bir başkasında 9 boş kontenjan var. Komisyondan bir memur, ‘Meslek seç daha sonra kaydını aldırırsın’ dedi. Biz de 36 boş kontenjan olan bir okulu seçtik. Sonuç bekliyoruz. Bakanlık, ilk kılavuzdaki hatayı kabul etti. Ama yerleştirmeyi iptal etmedi. Başarılı öğrenciler açıkta kaldı.”
NAKİL İŞLEMLERİ
Yeni Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği’ne göre istemediği bir okul türüne yerleşen öğrenciler, Ekim ayının sonuna kadar kayıtlı oldukları okulun müdürlüğüne dilekçe vererek ya da e-Devlet üzerinden nakil talep edebilecekler. Boş kontenjan olması halinde öğrencilerin nakil işlemleri yapılacak. Ekim ayı sonundan itibaren de her ayın ilk iş günü nakil talebi yapılabilecek.
20 BİN SÖZLEŞMELİ ÖĞRETMEN GÖREVE BAŞLAYAMIYOR
Bir başka ağır sorun, ders zili çaldı ama Temmuz ayında ataması yapılan 20 bin sözleşmeli öğretmenden birçoğu bugün görevlerine başlayamıyor. Nedeni ise güvenlik soruşturmasının tamamlanamaması… Atama sonuçlarının açıklanmasının üzerinden neredeyse 2 ay geçti ancak çok sayıda öğretmenin güvenlik soruşturması tamamlanmadı. Özellikle büyük şehirlerde ikamet eden öğretmenlerin bağlı bulundukları emniyet müdürlüklerindeki yoğunluk nedeniyle soruşturmaların devam ettiği öğrenildi. Bu yüzden yeni atanan öğretmenlerin birçoğu bugün görevine başlayamıyor. Soruşturma sürecinin uzun sürmesi öğretmenlerini bekleyen öğrencilerin derslerinin boş geçmesine de neden olacağı belirtildi. Yaşanan bu sıkıntılarla ilgili olarak Eğitim-İş Genel Başkanı Orhan Yıldırım, “Bakanlık maalesef süreci yanlış yönetiyor” dedi.
BAKANLIK SÜRECİ YÖNETEMEDİ
Yıldırım şu görüşleri ileri sürdü:
“Öğretmen adaylarının hâlâ güvenlik soruşturması nedeniyle okullarına başlayamamalarını kabul etmiyoruz. Bakanlık maalesef süreci yanlış yönetiyor. Devletin emniyetinin, valiliğinin elinde her vatandaşın bilgisi var. Hem Temmuz ayında atama yapıyorsunuz hem de yetiştiremiyorsunuz. Bu doğru değil. Ayrıca sendikamıza ulaşan bilgilere göre; ataması yapılan ancak güvenlik soruşturmasından geçemeyen öğretmenler de var. Bunu da kabul etmiyoruz. Atamasını yaparak, ‘öğretmen olabilirsiniz’ dedikten sonra güvenlik soruşturmasında bırakmak doğru değil. Yöntem burada da maalesef yanlış yapıldı. Madem güvenlik soruşturmasında sıkıntısı çıkıyor ataması yapılmadan önce bunlara dikkat edilmeliydi. Şimdi bu insanlar bakanlığa güvenini de yitirdi. Bu kişiler ya üniversitelerdeki eylemlere katılmış, ya da kendisiyle ilgisi olmayan ancak ailesinden biri soruşturma geçirdiği için görevine başlayamıyor. Bu insanların umutları ile oynandı.”