
Bugün Türkiye’de temel görev olan üretim odaklı ekonomi için, “ekmek teknesi”ni korumak, “üretim devrimi” ve “vatan savaşı” görevleri için Milli Hükümet uğruna mücadele günü 1 Mayıs İşçilerin Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü, ülkede ve ilde yıllardır özlenen işçi vakarı olgunluğunda, kaos ve provokasyon gruplarından arınarak gerçek tabanına oturmuş durumda coşkuyla heyecanlı bir şekilde kutlandı.
Dünya emperyalist düzeninde, emekçilerin payına düşen zorluklarla mücadele günü olan, bu sebeple bugün Türk milletine ilham ve kuvvet veren, zorluklara karşı ateşleyen ve ayağa kaldıran, üretim odaklı ekonomi için, “ekmek teknesi”ni korumak, “üretim devrimi” ve “vatan savaşı” görevleri için Milli Hükümet uğruna mücadele günü 1 Mayıs işçilerin Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü, ülkede ve ilde yıllardır özlenen işçi vakarı olgunluğunda, kaos ve provokasyon gruplarından arınarak gerçek tabanına oturmuş durumda coşkuyla heyecanlı bir şekilde kutlandı.

Kutlama programına Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, CHP Burdur Milletvekili Dr. Mehmet Göker, CHP İl Başkanı İzzet Akbulut, CHP Yeşilova ve Bucak İlçe Başkanları Ferdi Ay ve Aziz Yıldız, Şeker İş Şube Başkanı Mustafa Onay, Yol İş Şube Başkanı Ömer Kuşbabalı, Eğitim İş Şube Başkanı Erkan Putgül, Eğitim Sen Şube Başkanı Müjgân Akşit ve vatandaşlar katıldı.
Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da Burdur’da 1 Mayıs İşçi Bayramı için iki toplanma yeri, Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz’in Belediye emekçilerine öğle yemeği verdiği eski Otogar alanı ile Köprübaşı Mevkisi oldu.
Belediye işçileri eski Otogar alanında davul zurnalarla karşılayarak buluştukları Başkan Ercengiz’le öğle yemeğini müteakiben genel toplanma yeri olan Köprübaşı Mevkisine yürüdüler.
Köprübaşı Mevkisinde Şeker işçileri, Yol İş üyesi işçiler, DİSK ve Genel İş üyesi işçiler, Eğitim İş ve Eğitim Sen üyesi eğitim emekçileri ve CHP’lilerden oluşan kortej Gazi Caddesi boyunca kaldırımlarda birikmiş halkın alkışları arasında yürüyerek Cumhuriyet Meydanına ulaştı.

İşçileri zulüm ve sömürüden kurtarma misyonuyla malul eski provokasyon ve kaos gruplarının ortadan kalmış olması, İşçi Bayramının gerçek tabanına oturması dikkatlerden kaçmadı. Atılan sloganları, kortejde işçi vakarına uygun ağırbaşlılığı ve bu yeni durumu kaldırımlardaki vatandaşlara sorduk. Genellikle memnuniyet ve sevinç algısı vardı.
Ayrıca emekçilerin zayıf iktidar algısını da almış oldukları gözlendi.

Cumhuriyet Meydanında şehitlere saygı duruşunu müteakiben İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan kutlama programı, Şeker İş Burdur Şube Başkanı Mustafa Onay’ın günün anlam ve önemi üzerine yaptığı, zor ve çetin bir dönemden geçen Türkiye şartları ve gündemine uygun konuşmasından sonra gruplar 1 Mayıs halaylarıyla programı sonlandırdılar.
Başkan Onay şunları söyledi:
Bugün milli birlik ve bütünlüğümüzün, iç ve dış kaos faillerince çevrelendiği, ilaveten ekonomik karamsarlıkların hakim olduğu, alacakaranlık bir fay hattından çıkmaya çalıştığımız dönemde, her şeye rağmen işçilerimizin alın terinin hak arama mücadelesine dönüştüğü 1 Mayıs İşçi Bayramı’nı kutlamanın ayrı bir mutluluğunu yaşıyoruz.
1 Mayıs’ta gündemimizi, geçim sıkıntısı ve emeğin haklarına yapılan saldırılar oluşturuyor. Bugün burada daha da artan sorunlarımızı dile getirmek ve ortak mücadelemizi güçlendirmek için bir aradayız.
Adımız, inancımız, ten rengimiz, yaşam biçimlerimiz, yaşadığımız işyeri farklı olsa bile işçi/emekçi olmanın ortak paydasında buluşuyoruz.
Dünya ekonomisi gelişiyor, ticaret artıyor, karlar patlıyor, âmâ emeğin bütün bu zenginlikten aldığı pay azalıyor, bu nedenle sosyal adalet git gide bozuluyor. Pasta büyüyor ama geniş kesimlerin yoksulluğu bitmiyor. Üretilen zenginliğin adaletsiz bir şekilde paylaşılması tüm insanlığı tehdit ediyor. Yaşadığımız sorunları mücadeleyle aşmamız gerekiyor. Ancak, aramızdaki yapay ayrımları ortadan kaldırıp birlik olduğumuzda mücadeleyi kazanma şansımız ortaya çıkıyor.
Ekonomik kriz satın alma gücümüzü her geçen gün düşürüyor. Birbiri ardına gelen zamlar emekçilerin belini büküyor! Bizler için temel gıda maddeleri dahi artık ‘’lüks’’ haline geliyor
Krizden kurtulmanın yolu, işçi hak ve özgürlüklerinin baş düşmanı olan İMF programlarına benzer uygulamalarda aranmamalıdır!
İşçi sınıfının örgütlü gücü olarak bugün 1 Mayıs alanlarından haykırıyoruz.
Başta kıdem tazminatı olmak üzere, işçi hak ve özgürlüklerinde gerilemeye yol açan, emeklilikte yaşa takılmamıza neden olan her türlü program, adı ne olursa olsun bizler için bir İMF programıdır. Bu programa karşı olmak ve haklarımıza sahip çıkmak hepimizin sorumluluğudur!
Buradan güçlü bir şekilde bir kez daha söylüyoruz. Kıdem tazminatı örgütlü-örgütsüz tüm emekçilerin hakkıdır. Kıdem tazminatı kırmızı çizgimizdir! Kıdem tazminatı işçi sınıfının vazgeçilmezidir. Kızımızın gelinliği, oğlumuzun damatlığıdır. Emeklilikte yaşa takılmak istemiyoruz.
Vergide adalet istiyoruz. Toplumun büyük bölümünü oluşturan ücretli, emekli, iktisaden dar ve sabit gelirli geniş halk kesimlerinin geçim koşullarını göz önünde bulunduran bir vergi politikası istiyoruz. Vergide “az kazanandan az, çok kazanandan çok” ilkesinin geçerli olmasını talep ediyoruz.
KİT’lerdeki taşeron işçilere, geçici işçilere kadro istiyoruz. 696 sayılı KHK ile kadro geldi ama sorunlarımız hala bitmedi. Örgütlenme ve toplu pazarlık hakkımızı sınırlayan düzenlemeler devam ediyor. Enflasyonun yüzde 20’ye dayandığı koşullarda kadroya geçirilen işçilere yüzde 4 ücret zammı veriliyor. Özel sektörde de taşeron çalıştırmanın önüne geçilmiyor. İşçi sağlığı ve iş güvenliğinin en az önemsendiği işyerlerinin başında yine taşeron şirketler geliyor. Taşeron uygulaması güvencesizliği kalıcı hale getiriyor.
Sendika seçme özgürlüğüne saygı gösterilmiyor, sendikal ayrımcılık yapılıyor.
İş cinayetleri durmak bilmiyor. Sadece Mart ayında 108 arkadaşımız iş cinayetine kurban gitti. Âmâ insan yaşamının, insan onurunun hiçe sayıldığı çalışma koşulları bizlere sunulmuş birer lütuf gibi kimi çevrelerce savunuluyor.
İşsizlik adeta patladı! İşsizlikteki artışın önüne geçilmiyor. İşsizlik, sosyal dışlanmayı kaçınılmaz hale getirip insan onuruna yaraşır yaşam umudunu söndürüyor. Özellikle, eğitimli genç işsizliği toplumsal bir felakete davetiye çıkarıyor. İşsizliğe çözüm bulunması için insanı ve çalışmayı, yatırımı ve üretimi temel alan bir programı savunmamız zorunlu hale geliyor. Becerilere ve yeteneklere uygun istihdam politikalarının hayata geçirilmesi için sesimizi yükseltmemiz gerekiyor.
Eşit işe eşit ücret, işyerinde ayrımcılık ve tacizin engellenmesinin yanı sıra son dönemlerde bir utanç kaynağı olarak sıkça duyulan çocuk istismarının önüne geçmek, adil ve yaşanabilir güzel bir dünya kurmamız için biz emekçilerin asli görevleri arasında yer alıyor.
Bize, insanca bir yaşam kurmamız için sağlıklı çevre gerekiyor. Kendi kar ve çıkarlarını, insandan ve doğadan daha fazla önemseyen fabrikalar atıklarıyla zehir saçıyor; Es’ler ormanlarımızı yok edip derelerimizi kurutuyor. Doğaya sahip çıkmamız geleceğimize sahip çıkmamız anlamına geliyor.
Son sözle; her şeye rağmen çalışanlarımız umutlarını kaybetmemelidir. Umut, işçilerimiz için harika bir kahvaltı, kötü bir akşam yemeği olmayacaktır. Temeli sağlam yarınlar için, düz yolda tam gaz, virajlarda yavaş, yokuşlarda tahammül ve sabır, inişlerde dikkatli bir şekilde büyük Türkiye ideali için el ele, omuz omuza verilmelidir. Güzel yarınlar umuduyla 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nün sorunlar ve çözüm yollarına ışık tutması temennisiyle;
YAŞASIN 1 MAYIS!
YAŞASIN İŞÇİLERİN BİRLİĞİ MÜCADELE VE DAYANIŞMA GÜNÜ!
Ülkede ve ilde emekçilerin ülke şartlarına uyan ağırbaşlı taleplerinin satırbaşları şöyle sıralandı.
- Kıdem tazminatına dokunma
- Ekonomik krizi emekçilere yıkma
- Fabrika vatandır. Özelleştirmeleri durdur
- İşyeri cinayetlerine etkili önlemler al
- Sigortasız çalışmayı engelle
- İşsizliğe ve taşerona son ver
- Emeklilikte yaşa takılmayı çöz
- İMF’ye boş ver, üretime bak
- Vergide adalet

Yenilmez komutan, müstesna devlet adamı, büyük devrimci…
KİTABIM: “ATA ETİ, İTE OTU!”
[3d-flip-book mode="thumbnail-lightbox" urlparam="fb3d-page"
id="12654" title="false" lightbox="dark"]
Bu haberler de ilginizi çekebilir
- Kifayetsiz muhteris yöneticinin ülkesine ve halkına verdiği zarar
- Jandarma yangına yönelik devriye atıyor
- Erdoğan’dan çiftçiye yeni kredi paketi müjdesi
- Cuma’da ders gibi hutbe: “Kamu hakkı dokunulmazdır”
- Yazarımız, Sagalassos’ta tarihi dokudaki tahribatı altı maddede gösterdi
- Hükümet krizin yükünü emekçinin sırtına yükleme kararından vazgeçmiyor
- GÜNAH HARİTAMIZ
- Antalya Valiliği Mermerli Plajı Restorasyon İhalesinde skandallar bitmek bilmiyor