47 Yılın km taşları… B U R D U R

Gölü, Isparta’ya yakınlığı, türkülerinden bilirdim ondan önce…

Bedelli askerlerin anlattıkları vardı bir de.  “Mecburiyet caddesi”, “tozu” vs.

 “Dedi başka gördü başka”.

 Gidip görmüştüm önce.  

 Eğitim Fakültesinde Tarih öğretmeni arkadaşım vardı. Onu bulmuştum, anlatmıştı nesi varsa. Ev bakmıştık birlikte. Kararı vermiş gelecekken tam hükümet değişikliği olmuş, beklemek zorunda kalmıştık sekiz ay.

Tayinler açılmış ayrılmıştık Ankara’dan.   

Burdur günleri en güzeli olmuştur meslek hayatımın. Gezmiş görmüştüm her bir köşesini. Can DİREKÇİ dönemin valisi;

 “Uyuyan güzel” adını takmıştı ona.

“Salda”, “İnsuyu”, “Sagalasos”, “Kremna”,  “Kbyira”, “sipsis”, “zeybekleri” ,”yaylaları” “festivalleri”, neleri neleri vardı daha.

En önemlisi de gönlü güzel insanları…

 Yerel gazetesi “yeni gün ”de yazmaya başlamıştım 2000 yılından itibaren.

Yirmi yılı aştı devam eder halen.   

“Kanal 15” televizyonunun klasiği (Halil ER ile)  “Türkü Kervanı”   programına konuk edilmiştim. Türküler okumuştuk iki saat canlı yayında.. 

Burdur Türk Ocağının yönetimindeydim. Geleneksel “Pazartesi sohbetlerini” yaşatmaya çalışmıştık.  Salon toplantıları yapmış,  konuşmacılar getirmiştik Ankara’dan.

Tefenni Ece köylü İsa KAYACAN  “Burdurun Saz ve Söz Ustaları”  kitabında benim adıma da yer vermişti. Birer adet göndermişti onlardan. Aramış konuşmuştuk. Son görüşmememiz olmuştu o. Son görevinde bulunmuştum ben de. Allahtan rahmet diliyorum kendisine.

Bahçelievler İlköğretim Okulu ile Bakü Hetayi Reyonu 245 numaralı mektebini kardeş okul yapmıştık. Katkım olmuştu ona.  Gönül bağı kurmuştuk Bakü -Burdur Türkiye Azerbaycan arasında.

Biz gerçekleştirmiştik ilkini kardeşlik köprüsünün. 

Önce onları konuk etmiş, sonra da biz konuk olmuştuk onlara.

Yazmıştım bunları günlük tutar gibi Burdur’un “yeni gün” gazetesinde. 

Gazete sahibi, kurucusu Muharrem TUNCEL, Türk Ocağı Başkanı Dr. İrfan AKAY, Mahalli İdareler Müdürü Fevzi ERTEKİN ağabeyler teşvikçi olmuşlardı yazmam konusunda.  

Ankara’ya tayin yaptırmak zor işti. Sıraya girmiş beklemiştim on yıl.  Sonunda gelmişti sıramız bizim de. Akşam haber saatinde Kanal 15 televizyonundan bir konuşma yaparak ayrılmıştım Burdur’dan. Kaynaşma mısın derecesini ifade için belirttim bunu.

Zor veda olmuştu benim için.   

Ayrıldıktan on iki yıl sonra BUREM-DER (Burdur Emekli Meclisi Derneği) ve Burdur Belediyesi tarafından “Burdur tarihinde Yıldızlaşanlar ve Yaşayan İnsan Hazineleri” ödülüne layık görülmüştük.

Yerel basında Burdur kültürüne yaptığımız katkı dolayısıyla düşünülmüş ödül.

Gidip almıştık Serenler Otelde, efsane teftiş kurulu başkanımız İsmet Akyol’un elinden.

(Alırken düşürmüştük bir de…?)

“Burdur’da on yıl” başlığı altında baskıya hazır durumdaki yazdıklarımın kitaplaşmış halini de görmek nasip olur inşallah.

(Devam edecek)

Bu Haberi Paylaş

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.