Bu ülkede AKP’den önce hiçbir eser yaratılmamıştır. Türkiye’yi Türkiye yapan bütün eserler AKP’den sonra ve AKP tarafından yaratılmıştır. AKP dünyanın başlangıcıdır; Türkiye’nin de başlangıcıdır. Kendisinden önce insanlık yararına, Türklük yararına (pardon Anadolu Müslüman ümmeti) yararına hiçbir şey ortaya konmamıştır. Böyle bir zihniyete psikoloji de ne ad konuyor bilmiyorum ama temelinden sakat benmerkezci, sapık ve sakat bir zihniyet olduğunu okula başlamamış bebeler bile anlar.
En son olarak Kıbrıs Su Temin Projesinin de üstüne oturdular. Basına yansır yansımaz ilimizde de bir Meclis üyesi “yaparsa AKP yapar, diğerleri bakar” diye yüksek perdeden attı sosyal medya hesabından. Ardından ağababaları sökün etti. Aynı zihniyet, aynı tıyniyet; projenin üstüne oturdular. Açılışta da öyle: bunların fıtratında var bu; AKP’nin eseri olduğu vurgulandı.
Bizim Meclis üyesinin boş böbürlenmesini görünce şüphelendim araştırma yaptım. Tıpkı düşündüğüm gibi; mal bulmuş mağribi gibi malın üstüne oturuyorlar.
Projenin kökü aslında 1990’lara dayanıyor. İlk proje Alarko’ca hazırlanıyor. Dönemin KKTC’den sorumlu Doğru Yol partili Bakan Ayfer Yılmaz’dır. Proje ona takdim ediliyor. Projenin esasını, suyun Anamur’da yapılacak Alaköprü barajında biriktirilmesi ve biriken suyun, Kıbrıs’ta Geçitköy’de kurulacak baraja deniz altına döşenecek asma borularla akıtılması oluşturuyordu.
Ama onayı alınacak birçok kurum ve kuruluş içinde Devlet Su İşleri (DSİ) projeye karşı çıktı. Böylece köprülerin altından çok sular aktı; hükümetler değişti. Ecevit başbakanlığı döneminde 2 binlerde proje iyice olgunlaştırılmış, bütün kurum ve kuruluşlarca sindirilmişti. Mutlu son DSİ’nin onayıyla geldi.
Projenin teknik esası, suyun, deniz altında askıya alınarak Kıbrıs’a doğru döşenmiş su altı direklerinin üzerine monte edilmiş borularla götürülmesiydi. İlginç ve büyük bir projeydi.
2002 yılında bir Amerikan operasyonuyla Ecevit iktidarı siyasi kombinezonlardan oluşmuş bir darbeyle yıkıldı; yerine AKP iktidarı geldi. Alarko’nun projesi onaylanmış, sözleşme imzalanmıştı, durdurulmamıştı ama projenin tekemmülü yavaşlatılmıştı. Çünkü Hükümet, yüksek maliyetli projenin yandaş olmayan bir firmaya verilmesine karşı çıkıyordu. İhale iptal edildi. Yeniden açılan ihaleyle yandaşa peşkeş çekildi. Alarko haksızlığı ve hukuksuzluğu sineye çekti; sessiz kaldı. Karşı çıkmadı, çıkamadı. Zira başına gelecekleri iyi biliyordu; sonradan birçok örnekte olduğu gibi!
Konunun ilginç ve gerçekçi bir yorumunu Çölaşan’dan okuyalım:
“Günümüz iktidarı tarafından temeli atılan, açılışı yapılan çok sayıda önemli proje aslında geçmiş iktidarlar döneminde başlatıldı.
“Hızlı trenler ve Marmaray akla ilk gelen projelerdir.
“Günümüz iktidarı bu anlamda hazıra kondu.
“Plan çok basitti!
“Fabrikalar, barajlar, limanlar dâhil devletin ve milletin geçmiş yıllarda yapılmış neyi varsa satmak, bu yolla para kazanmak, kazanılan paranın bir bölümü ile kendilerinden önce başlatılan projeleri ilerletmek, mümkünse bitirip sahip çıkmak!
“Dün açılışı yapılan “Asrın projesi” bunlardan biri.”
Ama öylesine büyük böbürleniyorlar ki; sanki onlardan büyük yok! Kendilerinden önce herkes yan gelip yatmış! Yaptıkları, 80 yıllık Cumhuriyet dönemine bedel!
Niye böyle yapıyorlar? Çünkü o büyük ve devrimci dönemde kökleri yok; kendilerinden önceki çalışmalar için bir teşekkür bile etseler, kabullenseler büyük Cumhuriyet geçmişini köksüz kalacaklar da ondan. Çünkü kökleri Osmanlı’da, Hürriyet ve İtilaf’ta; 31 Mart isyanında, Volkan’da, İskilipli Hoca’da, Damat Ferit’te vs.
