
Türkiye’nin en güzel doğal kumsallarından biri olan Kaputaş’ın doğallığını bozdular. Gerekçe: İnsanların yemek yeyip tuvalet ihtiyacını gidereceği bir yer de mi yapılmasın?

Türkiye’nin en güzel doğal göllerinden biri olan Salda Gölü’nü millet bahçesi yapmaya kalkıp yılda 1 milyon insanı ayakkabıyla yürürken bile dikkat edilmesi gerek bu doğal cennete doldurmak istediler. Gerekçe: İnsanların yemek yeyip ihtiyaçlarını giderebilecekleri yerler yapacağız…

Türkiye’nin en güzel şelalelerinden biri olan Van Muradiye Şelalesi’ne betona boğdular. Restoran, kafeterya, basketbol sahası ve tuvaletler yaptılar. Gerekçe: Yıllardır çivi çakılmıyordu, artık şelale yeni yüzüyle halkımıza daha iyi hizmet verecek!
Türkiye’nin en güzel doğal şelalelerinden bir başkası olan Hadim Yerköprü Şelalesi’ne piknik yeri, seyir terası, mescit, otopark, restoran ve tuvalet yaptılar. Gerekçe: “Pikniğe gittiğimizde sıçmak için çalıların arkasına gitmek zorunda kalıyorduk. Siz bilmezsiniz, bilmeyen anlayamaz!”

Bu örnekler öyle çok ki. Edirne’den Ardahan’a, Sinop’tan İskenderun’a ülkenin dört bir yanında ne kadar doğal güzellik varsa hepsi de animasyon projelerle iğdiş edildi.
Milyonlarca yılda oluşan bir doğal mirasa sen nasıl “yeni bir yüz” yapabilirsin?
Yerköprü Şealesi’ndeki yapılaşmayı gündeme getiren haberimize yazılan ve Hadim’in bugünkü belediye başkanının da etiketlendiği yorumlardan biri.

Binlerce yıldır aynı ekosistemin bir parçası olan ağaç, bitki, toprak, su döngüsünü sen nasıl bozup da “bin tane bilmem ne ağacı diktik” diyebilirsin?
Bir güzelliğe sahip olmadan sevemeyecek miyiz? Bir dereyi, bir vadiyi, bir koyağı, bir kumsalı, bir şelaleyi animasyona boğmadan yaşayamayacak mıyız?
Yerköprü Şelalesindeki yıkıma yönelik görüşünü dile getiren bir yorumcuya verilen “çalı arkası tuvaletli” yanıt…

Bir doğal cennete huzur içinde gidip, hüşu içinde yaşayıp, ruhumuzu doyurarak huzur içinde dönemeyecek miyiz?
Yeryüzünün ibadet edilesi, mucizevi güzelliklerini illa ki seyir teraslarından seyreyleyerek mi görmek zorundayız?

İlla da kuşu tabakta, balığı ızgarada, doğayı mangalda mı özümseyeceğiz?
Çimento kokusunu yarpuz kokusuna, gözün gördüğünü camın arkasına tercih etmenin izahı nedir arkadaş?

Üç büyük imparatorluğun gelip geçtiği bu topraklarda Persleri, İskender’i, Roma’yı, Bizans’ı, Moğolları, dahası binlerce yılı atlatıp bugüne ulaşabilmiş ne kadar doğal güzellik varsa illa ki içlerine edip de mi bırakacağız geleceğe?

Bu bitmek tükenmek bilmeyen bir hırsla her şeyin içine etme arzunuzun kaynağı nedir arkadaş?

Gerçekliği yok edip sahtesine milyonlar harcamanın anlamı nedir arkadaş?

Yaptığınız her yıkımı eleştireni vatan haini, her akıl dışı projenize itiraz edeni art niyetli, algı operasyonu yapan dış mihrak gibi göstermekle bu akıl tutulmasına seyirci kalacağımızı mı sanıyorsun arkadaş?

Gözümüz var görmeye, dilimiz var yermeye. Sen güneş balçıkla sıvanır mı sanıyorsun arkadaş?

[3d-flip-book mode="thumbnail-lightbox" urlparam="fb3d-page"
id="12654" title="false" lightbox="dark"]
- Kifayetsiz muhteris yöneticinin ülkesine ve halkına verdiği zarar
- Jandarma yangına yönelik devriye atıyor
- Erdoğan’dan çiftçiye yeni kredi paketi müjdesi
- Cuma’da ders gibi hutbe: “Kamu hakkı dokunulmazdır”
- Yazarımız, Sagalassos’ta tarihi dokudaki tahribatı altı maddede gösterdi
- Hükümet krizin yükünü emekçinin sırtına yükleme kararından vazgeçmiyor
- GÜNAH HARİTAMIZ
- Antalya Valiliği Mermerli Plajı Restorasyon İhalesinde skandallar bitmek bilmiyor