
ABD, Türkiye’nin üzerine iyice çullanıyor
Aylardır Türkiye hop oturup hop kalkıyor. Dövizi tutabilene aşk olsun! 8 ayda Dolar ve Euro’daki artış yüzde 70’leri buldu. Türk Lirası yüzde 70 eridi yani. Ekonomik olayların temelinde, Özal’ın Kambiyo Rejimini değiştiren ve dövizi serbest bırakan icraatları gibi ekonomideki yapısal meseleler bulunmaktadır. 2001 krizinden sonra Amerikancı Derviş ekonomisinin (1980’den beri uygulanan Batı’yla Bütünleşme Programı –borçlanma ekonomisi- kapsamında) ucuz döviz yüksek faiz politikası gibi yanlış ekonomi politikaları yer almaktadır. Ancak bunun yanında ABD manipülasyonlarını da gözardı etmemek gerekir. ABD, bölgemizde Amerikan çıkarları doğrultusunda Türkiye’yi hizaya getirmek için elinden geleni ardına koymamaktadır. 2’nci İsrail inşası için Türkiye’ye baskı uygulamaktadır. Şimdi de 4 Kasım’daki İran ambargosu arifesinde kritik önemdeki Türkiye’yi ambargoya ikna etmek için çaba sarfetmektedir. Önce dövizi tırmandırdı. Papaz meselesi çıkardı. papazın salıverilmesi için cadı kazanı kaynatıldı. Büyük baskı uygulandı. Ancak Türk mahkemesi hukuk ve kanunlar dışına çıkmadı. Papazı ve dolayısıyla ABD’yi mahkûm etti; cezaya çarptırdı. Gene yasalar doğrultusunda İnfaz Yasası gereği hapiste yattığı süreyi dikkate alarak tahliyesine karar verdi. Ancak bizim insanımız ABD baskısıyla papazın salındığı şeklinde bir hurafe yarattı. Papazı hapiste çürütme oranına göre milliyetçilik şampiyonuna kalkıştı.
Papaz için doları fırlatan kuvvet, şimdi de 4 Kasım için doları düşürüyor.
Mahfi Eğilmez’in dediği gibi, “dolar niçin yükseldiyse” şimdi de “onun için düşüyor.” Yükselme sebebi, düşüşün de etkenidir.
Aydınlık gazetesi Ankara Temsilcisi İsmet Özçelik yazdı
ABD ile Papaz Brunson krizi aşıldı. Papaz ABD’de.
Ama ABD, “Türkiye’yi yola getirme” tavrından vazgeçmiş değil.
“Ekonomik krizle” sıkıştırmaya devam ediyor.
Papaz Brunson’un ABD’ye dönüşü sonrasında döviz kurlarında yaşanan düşüş de planın parçası.
Ama turpun büyüğü heybede!
4 KASIM
İran’a yönelik yaptırımların ikinci aşaması 4 Kasım’da yürürlüğe girecek. Şu andakilerden çok daha ağır yaptırımlar sözkonusu.
Hedefte İran’ın petrol ve doğalgaz satışını engelleme de var.
İran’ın da “ekonomik krizle” çökertilmesi amaçlanıyor.
Bunun için en kritik ülkelerden biri Türkiye.
İran’ın can damarlarından biri.
ABD bu can damarı kesme çabasında..!
ABD’DEN GELEN HABERLER
ABD Başkanı Trump, Papaz Brunson’la görüşmesi sonrasında ilginç açıklamalar yaptı. Erdoğan’a teşekkür ederek, “Türk yargısını ayak altına alma” taktiği izledi. Sonra da “Amerika-Türkiye ilişkileri iyi olacak” dedi.
Arkası da geldi.
CIA bağlantılı bölge uzmanları “olumlu hava” propagandası yapmaya başladı.
ABD basınında benzer yorumların sayısı arttı.
Uluslararası mafyalaşmış finans kuruluşları, İran’a yönelik yaptırımlar konusunda “Türkiye ile uzlaşma” yalanını devreye soktu.
Özellikle Londra merkezli kuruluşlar bu konuda başı çekti.
PSİKOLOJİK HAREKÂT
Sosyal medyada da durum aynı.
ABD ile ilişkilerin yumuşaması ile döviz kurlarında yaşanan düşüş arasında bağ kuruluyor.
4 Kasım öncesinde tam anlamıyla bir psikolojik harekat yürütülüyor.
İNCE TAKTİK
Halkta, “ABD ile iyi geçinirsek, ABD’nin istediklerini yaparsak ekonomik krizi atlatırız” algısı yaratılmak isteniyor.
Halk ve iş dünyası üzerinden iktidara baskı kurma yöntemi uygulanıyor.
Bu yolla Türkiye’nin İran’a yönelik yaptırımlara direncinin kırılması planlanıyor.
ABD ile ilişkileri yakından takip eden emekli bir diplomatın görüşü de aynı. Değerlendirmesi özetle şöyle:
“ABD 4 Kasım öncesi Türkiye’ye yönelik baskılarını yoğunlaştırıyor. ABD Dışişleri Bakanı Pompeo’nun sürpriz ziyareti de aynı amaca yönelik. Havuç, sopa taktiği bütün yönleriyle devrede. Türkiye çok dikkatli olmalı. Ekonomik sıkışmışlık nedeniyle yapılacak en küçük bir hatanın bedeli çok ağır olur. ABD’ye paçanı bir kaptırırsan kendini kurtaramazsın. Örnekleri saymakla bitmez.”
SİNSİ FALİYETLER
İçeride de Türkiye-ABD ilişkilerini düzeltmek(!) için sinsi faaliyet içinde olanlar var. Bazıları son günlerde gemi azıya almış durumda. Beştepe çevresinde ve AKP genel merkezinde kulis yürütüyorlar. Onlar da aynı Amerikalılar gibi…
Döviz kurlarındaki düşüşün arkasına saklanıp Amerika propagandası yapıyorlar.
Asıl bağlı oldukları merkezlerle organizeli hareket ettikleri anlaşılıyor.
TÜRKİYE TUZAĞA DÜŞER Mİ?
Peki Türkiye ABD’nin İran tuzağına düşer mi?
Muhalefette buna can atanlar var.
AKP içinde ellerini ovuşturanlara rastlanıyor.
Beştepe’de fırsat kollayanlar olduğu biliniyor.
Ama ben lafı fazla uzatmadan hemen görüşümü belirteyim:
“Sıfır ihtimal!”
Türkiye yönünü belirledi.
Rusya ve İran’la birlikte hareket ediyor.
Bu birlikteliğe Çin ve başta Almanya olmak üzere birçok Avrupa ülkesi de destek veriyor.
HATALAR
AKP iktidarı hatalar yapmıyor mu? Yapıyor.
Bazen çaresizlikten, bazen bilgisizlikten, bazen şaşkınlıktan…
Bazen de “Gizli Amerikancıların” etkisinden… Ama kısa süre sonra “Türkiye’nin gerçekleri” devreye giriyor.
Amerika’nın hevesi kursağında kalıyor.
Bugün böyle, yarın da böyle olacak..!
Amerikalı ünlü devlet adamlarından Brezinski “Satranç Tahtası” kitabında Türkiye’nin çıkarlarının Avrasya’da olduğunu, eninde sonunda Avrasya ile birlikte hareket edeceğini vurgulamıştı.
Brezinski yıllar önce gördü, şimdikiler de görecek.