Aile Hekimleri: “Eziyet Yönetmeliğinde piyasalaştırma var”

Aile hekimleri, beş günlük iş bırakma eylemlerinin son gününde Sağlık Müdürlüğü önünde bir kez daha seslerini yükselterek, ‘Özlük haklarımızı zedeleyen ve mali kayıplara yol açan, sağlığı piyasalaştırmaya çalışan, sevk zinciriyle hasta ve hekimleri karşı karşıya getirerek şiddete zemin hazırlayan Eziyet Yönetmeliğini kabul etmediğimizi duyurmak için buradayız.’ dedi. Hekimler, taleplerinin karşılanmaması durumunda eylemlerine devam edeceklerini vurguladı

Burdur Aile hekimliği çalışanları, “Eziyet Yönetmeliği” olarak adlandırdıkları yeni yönetmeliğe karşı beş günlük iş bırakma eylemlerinin son gününde, yeniden seslerini yükseltmek için Burdur Sağlık Müdürlüğü kapısındaydılar. 2-6 Aralık 2024 tarihleri arasında iş bırakan hekimler, son günde bir basın açıklaması yaparak taleplerini yeniden sıraladı.

Genel Sağlık-İş Burdur Şubesi öncülüğünde düzenlenen faaliyette, İl Sağlık Müdürlüğü’ne siyah çelenk bırakıldı ve basın açıklaması yapıldı. 

Eylemde Genel Sağlık-İş Burdur Şube Yönetim Kurulu temsilcileri ve üyeleri, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) temsilcileri, Burdur Emekli Meclisi Sendikası temsilcileri ve üyeleri, Isparta-Burdur Tabip Odası Yönetim Kurulu temsilcileri ile sağlık çalışanı yer aldı.

Platform Sözcüsü ve Genel Sağlık-İş Burdur Şube Sekreteri Duygu Erdal, basın açıklamasında eylemin amacını ve taleplerini dile getirdi. Erdal, sağlık emekçilerinin haklarının korunması gerektiğini vurgulayarak, “Beş gün boyunca yanımızda olan, eyleme destek veren tüm halkımıza ve kurum temsilcilerine teşekkür ediyoruz. Bu mücadele, sağlık emekçilerinin dayanışması ve halkımızın desteğiyle daha da güçlenmiştir” dedi.

Değerli başkanlarım, değerli basın, emniyet mensupları kıymetli katılımcılar hepiniz basın açıklamamıza

Hoş geldiniz.

Sizleri Konfederasyonum Birleşik Kamu-İş ve Sendikam Genel Sağlık-İş adına saygıyla selamlıyorum.

Hepinizin bildiği gibi beş günlük iş bırakma eyleminin bugün son günündeyiz ve yine alanlardayız.

Tüm uyarılarımıza, eylem ve mitinglerimize rağmen bilimsellikten Uzak, aklın ve mantığın devre dışı kaldığı

Sağlık bakanlığının komisyona sunduğu bir yönetmelik ile karşı karşıyayız

Masa başında hazırlanmış olan bu yönetmelikte neler mi var?

  • Hekime hastaya ilaç yazma limiti getirme var
  • Hasta olmasa dahi vatandaşın 6 ayda bir aile hekimliğine muayeneye gelme dayatması var
  • Yeni hiçbir aile sağlığı merkezi açmadan nüfusu düşürdük ikilemi var
  • Hekimin, hemşirenin, ebenin iş güvencesini ortadan kaldıracak keyfi kararlar var
  • Bizler halkımıza ulaşılabilir, eşit sağlık hizmeti vermek isterken, kanıta dayandırılmamış, geleneksel, tamamlayıcı tıp uygulamalarını kamu eliyle destekleme var
  • Sağlığın herkes için eşit olması ilkesi yerine piyasalaştırmak var
  • Sevk zinciri ile hekimleri ve hastaları karşı karşıya getirerek sağlıkta şiddete çözüm getirmek yerine zemin hazırlamak var

Söz konusu yönetmelik bilimi ve etiği dikkate almayarak sağlık emekçileri sayesinde ayakta kalmaya çalışan bir sistemi işlemez hale getirmekten öteye geçemeyecektir.

Hekimi, ebeyi, hemşireyi sistemi ayakta tutan bizleri yok sayarak mesleki itibarımızı yok etmeyi hedef almaktadır.

2005 yılında pilot uygulama ile kurulmuş olan aile hekimliği sistemi 6 bakan, 18 ek ödeme yönetmeliği, sayısız eylem ve mücadele görmüştür.

Bu tutarsız ve kararsız iş ve işleyişlerle meslektaşlarımız hem kaliteli hizmet üretmeye, hem de sistemi ayakta tutmaya çalışarak büyük bir özveriyle mesleklerini icra etmeye çalışmış, gebe lohusa takibi, bebek ölümü, aşılama ve kronik hasta takipleri ile ülkenin bağışıklama sistemi, aile sağlığı merkezlerinde çalışan hekim ebe hemşire ile ilmek ilmek işlenmiş, bağışıklama oranlarını dünya standartlarında tutmayı başarmışlardır.

Son dönemlerde ise uygulanan yanlış, eksik, şımartılmış, kışkırtmış ve piyasalaştırılmış sağlık politikaları siyasete alet edilmiştir. Sağlık bakanlığı aile hekimliği sistemini her şeye rağmen ayakta tutmayı başaran biz sağlık emekçilerini Eziyet Yönetmeliği ile tamamen gözden çıkarmıştır

Sağlık bakanlığına Atatürk’ün başlattığı kamucu halkçı sağlık politikalarını benimseyen Genel Sağlık İş sendikası adına soruyorum,

  • Sağlıklı bireyleri aile hekimliğine çağırarak ne kar elde edeceksiniz?
  • İnsanların sağlık okuryazarlığını arttırmadan aynı gün içerisinde başka sağlık kurumlarına gitmesini nasıl engelleyeceksiniz?
  • Bu akıl almaz maaş formülünü her birime her, çalışana, nasıl ve kimlere uygulatacaksınız?
  • Bizlerden kesilen paralarla kamuda tasarruf mu sağlayacaksınız?
  • Sağlıkta şiddete halen kalıcı caydırıcı çözüm bulamamışken Devletin kurumlarında sağlık emekçileri ölürken öldürülürken, hekimlerin reçetelerine müdahale ederek sağlıkta şiddeti mi azaltacaksınız?

Yasalaştırılması istenen bu yönetmeliğin adına neden Eziyet Yönetmeliği diyorsunuz diye sorarsanız, tek taraflı yapılan her değiştirme ve düzenleme sistemde çalışan emekçilere zulüm ve dayatmadan öteye gitmeyeceğinden dolayıdır. Bu yönetmelik Eziyet Yönetmeliğidir ve aksi yöneticiler tarafından süslenerek basına ve kamuoyuna servis edilemeye çalışılsa da hiçbir sağlık emekçisi tarafından kabul edilmemektedir, edilmeyecektir.

Yasalaştırılması istenen bu yönetmeliğe sessiz kalan, duymayan, görmek istemeyen, önemsemeyen ve zemin hazırlayan her kim varsa bu suça yetkililer kadar ortaktır.

Sağlıklı bir toplum, iyi çalışan bir sağlık sistemi için daha önce de dile getirdiğimiz beş talebimizin hayata geçirilmesi yeterlidir. Buradan bir kere daha hatırlatıyoruz:

  1. Kamusal bir hizmet olan birinci basamak sağlık hizmetlerinin fiziki ve tıbbı donanımı ve aile sağlığı merkezleri binaları kamu tarafından sağlanmalıdır.
  2. Aile Sağlığı Merkezi sayısı hekim başına 2.000 nüfusu aşmayacak şekilde artırılmalıdır.
  3.  Aile sağlığı merkezlerinde nüfus yapısına göre yeterli hemşire, ebe, teknisyen görevlendirilmelidir, Aile Hekimleri işveren olmamalıdır. Aile Sağlığı çalışanlarına ödenecek ücret Aile Hekiminin çalışma kriterleri ile değil kendi mesleki sorumluluklarına göre düzenlenmeli, Kanun değişikliği gerektiren tavan ücreti katsayısı artırılmalıdır.
  4. Aile Sağlığı Merkezlerinde çalışan sağlık emekçilerine emekliliğe yansıyacak tek kalemden oluşan, insanca yaşamaya yetecek düzeyde, izin kullandıklarında, hastalandıklarında, çocuğu olduğunda veya ailesinden biri öldüğünde kesilmeyecek maaş ödenmelidir.
  5. Sağlıkta şiddeti artıracak düzenlemeler değil şiddetin önlenmesini sağlayacak etkin ve caydırıcı tedbirler alınmalı, etkili şiddet yasası çıkarılmalı ve sağlık çalışanlarının can güvenliği sağlanmalıdır.

Atatürk’ün başlattığı kamucu, halkçı, eşit, ulaşılabilir ve ücretsiz sağlık politikaları hayata geçirilinceye kadar mücadelemizi her demokratik ve hukuki zeminde kararlılıkla sürdüreceğimizi bir kez daha kamuoyuna bildiririz.

Beş gün süre ile yanımızda olan eyleme ve direnişe katkıda bulunan başta ortak platformda bulunduğumuz sendika başkanlarımıza temsilcilerine üyelerine ve tüm sağlık emekçilerine, basın ve emniyet mensuplarına ve özellikle bizleri bu süreçte anlayışla karşılayıp eyleme destek olan tüm halkımıza bir kez daha huzurlarınızda teşekkür ederiz.”

Bu Haberi Paylaş

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.