Allı turnaların son sığınağına da mermer ocağı açtılar!

Yaşam alanları mermer ocaklarıyla kuşatılınca Çorak Göl’e sığınan flamingoların son sığınağına da mermer ocağı açtılar. Halk arasında ‘allı turna’ olarak da anılan flamingolar, yılın bir bölümünü Akgöl adıyla da bilinen sulak alanda geçiriyor…

Anadolu halk kültüründe önemli bir yeri olan ve türkülere, deyişlere konu olan flamingolar (allı turna)  için tehlike çanları çalıyor. Göller Bölgesi’nin sığ sulak alanlarında yılın bir bölümünü geçiren flamingoların son sığınaklarından biri olan Burdur’un Yeşilova ilçesindeki Çorak Göl’nün kıyısında mermer ocağı izni verilmesi tepki çekiyor. Sulak alan olarak koruma altında bulunan Çorak Göl, Akgöl adıyla da anılıyor. Yaz aylarında suları çekilerek kuruyan göl aynasının kış mevsimindeki yağışlarla yeniden sulak alana dönüşmesi, çevredeki yaşam alanları mermer ocaklarıyla kuşatılan flamingoların Çorak Göl’e sığınmalarına yol açmıştı. Ancak vahşi madencilik allı turnaların son sığınaklarını da kuşattı. ‘Nev Işık Mermer Doğaltaş Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ adlı özel bir firma tarafından açılan mermer ocağı için, Çorak Göl’e bitişik 99,83 hektarlık arazide ruhsat verildi. ÇED Gerekli Değildir Kararı verilen mermer ocağında geçtiğimiz Temmuz ayında çalışma başlatıldı. Türküler ve deyişlere konu olan allı turnalarla birlikte Anadolu tarihinin önemli bir dönemine tanıklık eden kültür varlıkları yok olma tehdidiyle karşı karşıya.

Halk arasında ‘allı turna’ olarak da anılan flamingolar, yılın bir bölümünü
Akgöl adıyla da bilinen sulak alanda geçiriyor…

SULAK ALANIN KIYISINDA 100 HEKTARLIK MERMER OCAĞI RUHSATI

Burdur’un Yeşilova ilçesine bağlı Aşağıkırlı köyü sınırlarında özel bir madencilik firması tarafından açılan mermer ocağı için seçilen arazi, Türkiye’deki vahşi madenciliğin geldiği boyutu gözler önüne serdi. Denizli/Honaz merkezli Nev Işık Mermer Doğaltaş Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi tarafından açılan mermer ocağı için ruhsat verilen bölge, yaklaşık 100 (99,83) hektarlık (1000 dekar) bir araziyi kapsıyor. Proje tanıtım dosyasında verilen bilgilere göre ilk etapta orman arazisi vasfındaki alanın 140 dekarlık kısmında başlatılacak çalışmalar kapsamında yılda yaklaşık 300 bin metreküp blok mermer çıkartılması planlanıyor. Çıkarılacak mermerin yalnızca yüzde 10’unun kullanılabilir durumda olacağı belirtilirken, ocaktan her yıl yaklaşık 270 bin metreküp pasa, yani moloz malzeme atığının çıkacağı kaydediliyor. 

ÇED DOSYASINA GÖRE ORTADA NE GÖL VAR NE TARIM ARAZİSİ

Mermer ocağı için seçilen yerin konumu, yapılacak çalışmaların çevreye vereceği zararların daha büyük olacağına işaret ediyor. Mermer çıkarmak için Akgöl adıyla da anılan Çorak Göl’ün bitişiğindeki arazi seçildi. 12 Mart 2019 tarihinde ise yöre köylülerine haber bile verilmeden Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca projeye ÇED Gerekli Değildir Kararı verildi. Mermer firmasının özel bir şirkete hazırlattığı ÇED raporuna göre sulak alan olarak koruma altına alınan Çorak Göl burada yok. Çevredeki tarım arazilerine rağmen firmaya göre alanda tarım da yapılmıyor.

ÇED raporuna göre mermer ocağı açılan bölgede tarım yapılmadığı iddia ediliyor ancak bölgede ekili tarım alanları bulunurken ayrıca hayvancılık yapılıyor. (Altta)

Geçtiğimiz Temmuz ayında mermer ocağında yapılan çalışmadan bir görüntü.

FİRMAYA GÖRE ‘TESİSİN GÜRÜLTÜSÜ HAYVANLARI ETKİLEMEYECEK’

Geçtiğimiz Temmuz ayında sessiz sedasız deneme üretimine başlayan mermer ocağı için hazırlanan ve ilgili tüm kamu kurumlarının “sakıncası yoktur” görüşü verdiği ÇED raporunda seçilen alan hakkında ifadelere yer veriliyor: “Faaliyet alanında hiçbir şekilde tarım yapılmamaktadır. Faaliyet alanında tarım alanı yoktur. Tesisin çıkaracağı gürültünün fauna üzerine bir etkisi de düşünülmemektedir. Belirlenen kuş örnekleri ülkemizde de taraf olduğu Bern Sözleşmesi kapsamında soyları şimdilik tehlike altında olmamakla birlikte korunması gerekli türler arasında değildir. Yörede görülebilen bu türler çalışmalar sırasında habitat bozulmasından fazla etkilenmeyeceklerdir. Zira alan dışındaki makilik alanlarda ve düzlüklerde de varlıklarını sürdürebileceklerdir.

‘TÜRLERİN KORUNMASI İÇİN ÖNLEM ALINMASINA GEREK YOK’

Proje inşaat sahası ve yakın çevresinde LC (Az tehdit altında) kategorisinde olan 5 adet endemik bikri türü bulunmaktadır. Sahada yetiştiği tespit edilen bitkilerin tamamı, IUCN kriterlerine göre LC kategorisinde olduğu için bu bitki türleri için proje alanında yapılacak faaliyetler öncesinde ve sonrasında alandaki türlerin özel olarak korunmasına yönelik her hangi bir önlem alınmasına gerek yoktur. Bölgenin ve alanın genelinde hâkim olan bitki örtüsü ve bu bitkilerden oluşan vejetasyon ile proje sahası karşılaştırıldığında proje alanı kendine özgü bir vejetasyona sahip değildir.

Çorak Göl ve çevresi sonbahardan itibaren ilkbahar sonuna kadar flamingoları ağırlıyor. Alanda geçtiğimiz yıllarda yapılan sayımlarda 5 binin üzerinde flamingo tespit edilmişti. Mermer ocakları ve başka müdahaleler yüzünden bölgedeki yaşam alanları gittikçe daralan flamingolar son sığınaklarından biri olan Çorak Göl’de de tehdit altındalar…

ÇED raporuna göre mermer ocağı açılan bölgede tarım yapılmadığı iddia ediliyor ancak bölgede ekili tarım alanları bulunurken ayrıca hayvancılık yapılıyor. (Altta)

‘MERMER OCAĞINDAN ETKİLENEN TÜRLER İÇ KESİME GÖÇ EDEBİLİRLER’

Proje sahasında gerçekleştirilecek çalışmalar sona erdikten sonra bitkiler tohumları ya da diğer yayılma yolları ile tekrar bu alanlara yerleşebileceklerdir. Araştırma alanının vejetasyon yapısı ve çeşitliliği, toprak özelliği ve diğer ekolojik koşullar nedeniyle, bazı özel hayvanlar için habitat olma özelliğine sahip değildir. Araştırma alanında omurgalı ve omurgasız faunası içinde bölgesel ya da ülkesel endemik bir takson bulunmamaktadır. Alanda doğal olarak yaşayan fauna elemanları çoğunlukla yaygın ve geniş yayılış gösteren formlar olduğundan popülasyonlarının geleceği şimdilik tehlike altında bulunmamaktadır. Bulunan türlerin ocak çalışmalarından oluşabilecek olası etkilenmelerde muhtemel olarak daha iç kesimlere doğru göç etmeleri beklenmektedir.

ÇED raporuna göre mermer ocağı açılan bölgedeki bitkilerin korunmasına
ve herhangi bir önlem alınmasına gerek yok. (Üstte)

‘FAALİYET SAHASI VE ÇEVRESİNDE KÜLTÜR VARLIĞINA RASTLANMADI’

Faaliyet sahası ve yakın çevresinde 2863 ve 3386 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamına giren herhangi bir kültür varlığına rastlanılmamıştır.”

Adı Çorak olsa da birçok canlıya ev sahipliği yapan göl çevresindeki mera alanlarında hayvancılık da yapılıyor.

Çorak Göl ve çevresi sonbahardan itibaren ilkbahar sonuna kadar flamingoları ağırlıyor. Alanda geçtiğimiz yıllarda yapılan sayımlarda 5 binin üzerinde flamingo tespit edilmişti. Mermer ocakları ve başka müdahaleler yüzünden bölgedeki yaşam alanları gittikçe daralan flamingolar son sığınaklarından biri olan Çorak Göl’de de tehdit altındalar…

‘OTEL İNŞAATLARINDA MERMER KULLANIMINA ÖNEM VERİLMELİ’

ÇED raporunda, mermer ocağının gerekçelendirildiği bölümde ise bir hayli ilginç görüşlere yer verilmesi dikkat çekiyor. Otellerin mermerden yapılmasıyla daha çok turist çekileceği görüşü savunulan imla hatalarıyla dolu ÇED raporunda şöyle deniliyor: “Özellikle ülkemizin turizm potansiyelinin anlaşılmasıyla birlikte turizm yörelerindeki turizm amaçlı otel, motel, site ve tatil köyleri gibi yatırımlarda doğal mermer kullanımı son yıllarda büyük artışlar göstermiştir. Bu gibi yatırımlarda doğal mermer kullanımı ile daha estetik bir görünüm verilmekle beraber turistlerin daha doğal ortamda tatil tercihlerine katkıda bulunulmaktadır. Turizm ülkesi olan ülkemizin bu yörelerinde doğal mermer kullanılmasına önem verilmelidir. Bu yörelerde hem doğallığı hem de modern yaşam tarzını ve çevreciliği doğal estetiklik ile birleştirerek harikulade projelerin geliştirilmesi turizme kesinlikle katkı sağlayacağı düşünülmelidir.”

ÇED RAPORUNDAKİ BİLGİLERİN BİRÇOĞU GERÇEK DIŞI

Özdemir Çevre Arıtma Müh. adlı özel bir ÇED firması tarafından hazırlanan bu raporda yer verilen bilgilerin birçoğu gerçeği yansıtmıyor. Mermer ocağı açılan arazinin bitişiğinde başta flamingolar olmak üzere birçok kuş türünün yılın bir bölümünü geçirdiği sulak alan bulunurken, aynı zamanda etraf tarım arazileriyle dolu. Ruhsat sahasının içerisinde ise Demir Çağına tarihlenen bir kutsal alan ile yerleşim kalıntıları bulunarak tescil edildi. Mermer ocağı sahasının bitişiğinde ise henüz tescil edilmemiş olan Güvercinlik mağarası yer alıyor.

AYLARCA DEDEKTİF GİBİ ÇALIŞTI, PROJENİN HATALARINI ORTAYA ÇIKARDI

Yöre halkına bilgi vermeden ve görüşleri alınmadan açılan mermer ocağını fark eden Aşağıkırlı köyünden Ahmet Erçelik, aylarca bir dedektif gibi çalışarak hem projeyle ilgili ÇED raporundaki çarpıklıkları ortaya çıkardı, hem de konuyla ilgili kamu kurumlarının yapması gerekeni yaparak alanda korunması gereken doğal ve kültürel varlıkları belgeledi.

Aşağıkırlı köylülerinden Ahmet Erçelik, köyünde açılan mermer ocağıyla ilgili yaptığı araştırmada projenin hatalarını ortaya çıkardı.

Adı Çorak olsa da bir çok canlıya ev sahipliği yapan göl çevresindeki
mera alanlarında hayvancılık da yapılıyor.

‘ÇED DOSYASINI İNCELEYİNCE ŞOK OLDUM’

Köyü olan Aşağıkırlı’ya giderken mermer ocağını fark edince konuyla ilgili araştırma yapmaya başladığını dile getiren Ahmet Erçelik, proje hakkında köylüleri bilgilendirmeyi amaçlayan ÇED toplantısının bile yapıladığını öğrendikten sonra yaşadıklarını şöyle anlattı: “Aldığım cevaplar beni tatmin etmeyince faaliyetle ilgili araştırma yapmaya başladım. ÇED dosyasını inceleyince şok oldum. Burada açılmak istenen mermer ocağının 80 yıllık rezerve sahip olduğu belirtiliyordu. Çorak Gölün hemen kıyısında olması beni daha çok araştırma yapmaya zorladı. Çorak Göl ve çevresindeki dağların havza olarak sulak alan ilan edildiğini öğrendim. Koruma altındaki bir sulak alana nasıl mermer ocağı ruhsatı verilebildiğini hayretler içinde öğrendim. Sonra firmanın proje tanıtım dosyasını inceleyince Çorak Göl’de herhangi bir yaşamın olmadığını ve bu gölün kuşların göç yolunda olmadığı gibi gerçek dışı birçok ifadeyle karşılaştım. Yani proje dosyasında bu gölü resmen yok saymışlar.

Ahmet Erçelik, “Bütün bu ocakların ruhsatlarının iptal edilmesi ve bu bölgenin koruma altına alınması gerekmektedir” görüşünü dile getirdi.

‘BURASI YAŞAMIN OLMADIĞI, ISSIZ BİR BÖLGE GİBİ GÖSTERİLMİŞ’

Oysa göl yazın 3-4 ay kuruyarak çoraklaşıyor, ardından yağışlarla birlikte yeniden su toplayarak flamingolar ve birçok başka kuş türünün barınmasını sağlıyor. Ayrıca mermer ocağı faaliyetinin yapılacağı Güvercin taşı tepe ve Papaz sivrisi tepe için proje dosyasında kayalık, ağaçsız, kıraç bölge denilmiş. Ancak bu bölgede büyümesi uzun yıllar alan ardıç ağaçlarının yanı sıra bölgede yetişen bitkiler ve canlı türleri yok sayılmış. Tavşan, tilki, vaşak gibi bu bölgede yaşayan canlılar yok sayılmış. Bölgede yapılan tarımdan ve tarım arazilerinden hiç söz edilmemiş. Burası adeta ıssız, yaşamın olmadığı, hiçbir canlının mermer ocağından etkilenmeyeceği bir bölge gibi gösterilmiş ve bu şekilde hazırlanan dosya ile ruhsatlar alınmış.”

Bölgenin sulak alan niteliğini biyolojik çeşitliliğini gösteren tabela. Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı DKMP 6. Bölge Müdürlüğü’nün sorumluluk alanında bulunan
Çorak Gölü, ‘Sulak Alan’ vasfıyla koruma altında.

‘OCAKLARIN RUHSATI İPTAL EDİLİP BÖLGE KORUMA ALTINA ALINMALI’

Mermer ocağı açılan bölgede iki kum ocağının yanı sıra bir başka mermer ocağının daha faaliyette olduğunun altını çizen Erçelik, faaliyetler sırasında çıkacak olan mermer tozunun rüzgâr ve sel sularıyla hem tarım arazilerine hem de Çorak Göle taşınacağını savunarak, “Bütün bu ocakların ruhsatlarının iptal edilmesi ve bu bölgenin koruma altına alınması gerekmektedir” görüşünü dile getirdi.

Aşağıkırlı köylülerinden Ahmet Erçelik, köyünde açılan mermer ocağıyla ilgili yaptığı araştırmada projenin hatalarını ortaya çıkardı. Ahmet Erçelik, “Bütün bu ocakların ruhsatlarının iptal edilmesi ve bu bölgenin koruma altına alınması gerekmektedir” görüşünü dile getirdi.

BİNLERCE FLAMİNGO ÇORAK GÖLDE YAŞAMA TUTUNUYOR

Sığ ve az tuzlu bir göl olarak bilinen Çorak Göl ve çevresi, barındırdığı besin kaynaklarıyla her yıl binlerce kuş türünü bölgeye çekiyor. Yakınlarda bulunan Yarışlı Gölü’nün çevresi mermer ocaklarıyla kuşatılınca başta flamingolar olmak üzere, nesli tehlike altındaki dikkuyruk, angıt ve çamurcun gibi birçok kuş türü Çorak Göl’e sığınıyor. Geçtiğimiz yıllarda yapılan sayımlarda 5 binin üzerinde flamingonun besin bulmak ve yaşamlarını devam ettirebilmek için Çorak Göl’ü tercih ettiği belirtiliyor. Alanda doğal olarak varlığını sürdüren türler arasında, nesli küresel ölçekte yok olma tehdidi altında bulunan tuzcul sabun otu da (Saponaria halophila) bulunuyor.

Çorak Gölün sulak alan olduğunu belirten liste…
[3d-flip-book mode="thumbnail-lightbox" urlparam="fb3d-page" 
id="12654" title="false" lightbox="dark"]
Bu Haberi Paylaş

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.