Bakımsızlıktan viraneye dönen dört asırlık Hocabali Hamamı restore ediliyor

Nihayet Vakıflar Neredeyse Yerle Bir Olma Durumuna Gelince Müdahale Etti

Burdur’un tarih varlıklarından Osmanlı dönemi Türk hamamı mimari tarzını temsil eden dört asırlık tarihi Hocabali Hamamı, aslına uygun restore edilerek ayağa kaldırılmak üzere çalışmalar başlatıldı

Burdur’da 16. yüzyıl dönemi Türk hamamı özelliklerini barındıran, uzun yıllardır bakımsızlık, ilgisizlikten viraneye dönen, çatısı ve duvarları yer yer yıkılan dört asırlık vakıf eseri Hocabali Hamamı restore edilmek üzere çalışmalar başlatıldı.

Bugün çekim yapmak üzere iyileştirme inşaat alanına girdiğimiz, ancak şantiye şefince Vakıftan izin alınmadığı için içeriye sokulmadığımız Antalya Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nce restorasyon çalışması başlatılan soyunmalık, hamam ve su deposu olmak üzere üç bölümden oluşan dört asırlık eser iyileştiriliyor. 1914’te yaşanan büyük Burdur depremine direnen ve 1940’lı yıllara kadar çalışır durumda olan vakıf eseri Hocabali Hamamı, iyileştirme çalışmasının ardından sergi salonu olarak hizmet vereceği ifade edildi.

Merkezi kubbe çevresinde 4 eyvanlı, köşe halvetli, ana kubbenin tam altında sekizgen göbek taşlı, cehennemlik ve külhan yapılarıyla zamana meydan okuyan tarihi hamam, aslına uygun şekilde restore edilerek ilerleyen yıllarda hamam olarak da kullanılabileceği belirtildi.

Hamamın iyileştirilmesi hakkında AA’na konuşan Burdur Valisi Hasan Şıldak, Burdur’un geniş bir kültürel ve turistik potansiyele, eşsiz coğrafi güzelliklere sahip olduğunu belirterek, il merkezinde koruma altındaki birçok eserden biri olan Hocabali Hamamı’nın iyileştirilmesi sonucunda eski ihtişamlı günlerine kavuşacağına inandığını dile getirdi.

Vali Şıldak, tarihi yapıların günlük hayatın içinde değerlendirilmesi çalışmalarının devam ettiğini belirterek, “aynı bölgede yaklaşık bir ay önce Mısırlılar Evi denilen tarihi bir konağı da restoran olarak günlük hayata dâhil ettik. Hoca Bali Hamamının restorasyonunun ardından bölge daha da değer kazanacak. İlimizde kültür ve turizm alanında yürütülmekte olan bütün çalışma alanlarındaki planlamalar devam ediyor. Gerek Salda Gölü civarında gerek Sagalassos, Kibyra gibi antik şehirlerimizde, İnsuyu mağaramızda ve lavanta ile ilgili ekoturizmde hızlı çalışmalar içindeyiz. Bu çalışmalarla ilimizde birkaç yıl içinde turizm alanında çok hızlı gelişim görülecek ve Burdur bir turizm şehri olarak bu kervanda yerini alacak” diye konuştu.

İyileştirme başladı

Antalya Vakıflar Bölge Müdürü Hüseyin Coşar da AA’na verdiği demeçte, Hoca Bali Hamamı’nın Burdur’un simge tarihi eserlerinden biri olduğunu söyledi.

Hamamın 16’nci yüzyılın sonlarında, 1582’de Hoca Bali bin Muslihiddin Efendi tarafından inşa ettirildiğini belirten Coşar, “Hocabali Hamamı”nın, “1914 yılında Burdur’un yaşadığı büyük depremde bile yıkılmadan ayakta kalan bir yapı” olduğunu vurgulayarak, hamamın metruk halde olduğunu dile getirdi ve yapıyı ayağa kaldırmak için 2018’in ekim ayında ihale tesliminin yapıldığını kaydetti.

Türkiye’de olduğu gibi Burdur’da da vakıf eserlerini ayağa kaldırdıklarını vurgulayan Coşar, “Burdur’un tarihi birikimi açısından Hocabali Hamamı, çok özel bir eser. Restorasyon sonrası herkes tarafından görülebilecek. Projede sergi salonu olarak fonksiyon verildi ancak bizim buradaki amacımız hamam olarak da tekrardan hizmet verebilecek şekilde bir restorasyon yapmak” diye konuştu.

Bakımsızlıktan yerle bir olma durumuna gelen Hocabali Hamamı’nın hali perişanı

Coşar, Hocabali Hamamı’nın dört asırlık, dönemin mimari özelliklerini taşıyan bir yapı olduğuna işaret ederek, “üzerinde aydınlatmalı kubbeleri var. Soyunmalık, soğukluk ve sıcaklık bölümlerinden oluşmaktadır. Tıraşlık ve halvet odaları var. Bunun yanında hamamın en büyük özelliği ciddi yıkıcı depremlere rağmen ayakta kalmış olması. Biz de tamamen özgününe uygun şekilde restorasyonunu yapıp bu yapıyı halkımızın hizmetine açacağız. Bazı statik problemlerine önlemler alarak bu tarihi hamamımızı daha uzun yıllar yaşatmaya çalışacağız. Restorasyonun 700 günlük süresi var, 2020’nin sonlarına doğru bitmesi gerekiyor ancak biz 2020’nin ilk altı ayında bitirmeyi hedefliyoruz. Yaklaşık 2 milyon liralık bir harcama öngörülüyor” dedi.

KİTABIM: “ATA ETİ, İTE OTU!”

[3d-flip-book mode="thumbnail-lightbox" urlparam="fb3d-page" 
id="12654" title="false" lightbox="dark"]
Bu Haberi Paylaş

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.