Balon Gibi Şişip Patlayan “Kurtarıcılar”

Furkan Kaplan

“UMUDUMUZ CESUR YÜREK MUHARREM İNCE”

Yıl 2018. Cumhurbaşkanlığı seçimleri…

“Büyük kurtarıcı” Muharrem İnce, CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı oldu. Tabanında büyük bir sevinç…

Muharrem İnce, elini toprağa sürdü, derin bir nefes aldı, gökyüzüne baktı…

Yerinden doğruldu, çizmelerini giydi, kasketini taktı…

Testiden okunmuş ayranını içti. Bisikletine bindi ve seçim turuna çıktı.

Gezelim Görelim tadında bir seçim programı yürütüyordu, halk ne yiyorsa ondan yiyordu. “Benim Ayşe Teyzem, köylü Memed Amcam” nidalarıyla geziyordu Anadolu’yu. Ne kadar da “halkçı” bir beydi…

Seçim çalışmasına Demirtaş ziyaretiyle başlamış, Demirtaş’ı Cumhurbaşkanı yardımcısı yapacağını ilan etmiş, NATO ve AB ile uyumlu olacağını taahhüt etmişti. Apolet sökecekti.

Sokakta insanlar yakamıza yapışıyordu: “Muharrem İnce’yi nasıl desteklemezsiniz?! Atatürkçü değilsiniz, Tayyipçisiniz!” vesaire vesaire…

Öküz öldü, ortaklık bozuldu. Seçmenin mührü kurumadan Muharrem İnce hain ilan edildi. “Yedi bölgede! 81 ilde! Muharrem İnce!” diye yakamıza yapışan insanlar, bu kez Muharrem İnce’nin yakasına yapışıyordu: “Seçim gecesi neredeydin?”

“İKİNCİ ATATÜRK EKREM ABİ”

Ekrem İmamoğlu, İstanbul seçimlerine girdi.

Seçim çalışmasına CIA ofisi gibi çalışan Patrikhane’de başlamış, Demirtaş’a özgürlük istemişti. Nerede bir insan görse kucaklıyordu. Kucaklamayı çok seviyordu. Dosta kaygı, düşmana güven veriyordu.

Sokakta insanlar yakamıza yapışıyordu: “Ekrem İmamoğlu’nu nasıl desteklemezsiniz?! Atatürkçü değilsiniz, Tayyipçisiniz!” vesaire vesaire…

Seçimleri kazandı.

“İkinci Atatürk” ilan edildi. Kesmedi, “İkinci Fatih”.Üstelik yüzünde Rabbi Yessir varmış. Biz göremeyiz, görenler söylüyor.

HDP’yle fidan dikti alkışlandı, HDP Diyarbakır’ı evi belledi, alkışlandı, Chatham House’u ziyaret etti, alkışlandı, İstanbul’da belediyeciliği bitirdi, olsundu…

Yasin okudu, Saffat Suresi’yle Fatiha okuttu, garipsendi.

Cumhurbaşkanı gibi davranıyordu, “Cumhurbaşkanı olacaktı”. Nagehan Alçı’yla uçağa bindi, “Kahramanın Yolculuğu” şimdilik burada bitti. Nagehan Alçı işin bahanesiydi. Ona destek veren aydınlarımız şimdi halktan özür diliyorlar. Erdemli bir tavır, doğru yapıyorlar.

“EVLAD-I FATİHAN DERLER ADI MERAL”

Yine 2017’de, Meral Akşener İyi Parti’yi kurdu. Beyaz tülbentini örttü, duasını etti. “Asena” olduğu için kurt gibi uludu. Ergenekon-Balyoz mağduru, Türk milliyetçisi, Atatürkçü bazı aydınlarımız, bu rüzgârla Akneşer’e referans oldular.

Gladyo’nun Kraliçesi dedik, HDP’den daha tehlikeli dedik, ABD projesi dedik, kurmayları FETÖ’cüdür dedik… FETÖ’cüleri kurmay yaptı, itiraz edenleri partiden attı. Vitrine iyisini koyup poşete çürüğünü dolduran esnaf gibiydi. ABD’yle dost, Türk Devleti’ne parmak sallayan bir “milliyetçi”ydi. Zamanla bunu gören Atatürkçü ve milliyetçiler bir bir istifa ettiler.

KURTARICIMSILAR

İnce, Akşener ve İmamoğlu’ndan ders çıkarmayan, hıyarım var diyene tuzla koşan insanlarımız, yeni kurtarıcı arayışlarına girdiler.

İnce Memleket Partisi’ni kurdu, CHP’nin mavisiydi. Büyük laflarla oraya giden Atatürkçü aydınlarımız, biraz sonra oradan da istifa ettiler. Zaten İnce de “İmamoğlu aday olsun.” dedi.

Özdağ Zafer Partisi’ni kurdu. Logosundaki ateş tutan el gibi ateşle oynuyor. İnsanları mültecilere karşı kışkırtıyor. Milliyetçilik adına oraya giden aydınlarımız oradan da istifa ediyorlar. Özdağ da “Adayımız Mansur Yavaş.” dedi. Mansur ise “Yavaş.” dedi.

“Mansur Başkan, Millet Şampiyon” diye tezahürat yapan insanlarımız, Yavaş’ın Akşener himayesindeki “Aday değilim.” açıklamasını hüzünle izlediler.

KÖKSÜZ AĞAÇ MEYVE VERMEZ

Amerikancı muhalefetin her seçim sloganı aynıdır: “Bu seçim çok önemli, tünelden önce son çıkış, uçurumdan önce son kaçış…” Sıtmayı gösterip ölüme razı eder.

Büyük laflarla “Kahraman, kurtarıcı, Asena, Börteçine” ilan eden kişiler, küçük laflarla alaşağı edilir. Ajans çalışmasıyla “kahraman” olanların 2 fotoğraflık canı vardır.

Köksüz ağaçtan medet ummak boşunadır. Nazım Hikmet’in deyimiyle, “-demeğe de dilim varmıyor ama- kabahatin çoğu senin, canım kardeşim!”. Sistemin çıkmazları içinde çözüm arayan insanlarımız, düşe kalka doğruyu bulacak. Türkiye’nin köklü çözümünde buluşacaktır.

AYDINLIK

Bu Haberi Paylaş

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.