Toplumsal hayatta ben bilirimci olunursa hem başarısızlık kaçınılmaz olacaktır hem de çoğunluğun tepkilerini çekecek, ister istemez bir despot, ali kıran baş kesen durumu yaşanacaktır. Bu tip insanlar, her daim iyi olanın, doğru olanın, güzelliğin düşmanı olmuşlardır. Eleştiriden, düşüncesinin karşısına düşünce konmasından, itirazlardan hoşlanmazlar. Bir de azılı kindardırlar. Düşüncelerinin yetişmediği anda müfrit küfürbazdırlar. Ellerine geçirdikleri otoriteyi kötüye kullanmaya eğilimlidirler.
Haziran 2016’da gelir gelmez ilk yaptığı iş, Burdur toplumunun yıllardır alıştığı, severek uyguladığı ve katıldığı, her kesimden her düşünceden insanı cezbeden ve celbeden resmi bayram kutlama mekânını değiştirmek, İstasyon Çaybahçesi’nden alarak Ulucami avlusuna taşımak oldu.
Her güzel uygulamanın düşmanı kesildi. Kendisini eleştiren birine öfkelendi; öfkesini 3 kuruş para kazanarak evine ekmek götüren fakir kadınların kurslarını kapatıp attı.
Gene itaatkâr olmayan, kendisiyle ters düşen bir kişiye kızıp Burdur’un tanıtımına, ekonomisine ve alternatif turizm hamlesi olarak büyük katkı koyan ve Burdur tarihinde görülmemiş bir ekonomik uygulama olan sıcak hava balonculuğunu yasakladı.
Hızını alamadı çok geçmeden eski uygulamaların en güzellerinden, en seçkinlerinden olan tek merkezli ezan okunmasını da kaldırdı. Kamuoyuna sormadı bile. Ben yaptım oldu diye düşündü. Ali kıran baş kesen olduğundan ses çıkaran da olmadı.
Ezan okumak her babayiğidin harcı değildir. Ezan makamında, hakkını vererek güzel bir sesle okunduğunda etkilenmemek mümkün değildir; hele bir de gurbetteyseniz! İnsanı hüzünlendirir; duygusallaştırır; heyecan verir ve mesteder.
Ama bir de ehil olmayan, acemi birinin ağzından çıkınca…
Vali Yılmaz’ın merkezi ezan uygulamasını kaldırdığından beri, ikamet ettiğim mahallenin camisinden her gün 5 vakit birbirinden farklı ezan sesi işittik. Uygulamanın ne olduğunu bilmiyorduk ama büyük ihtimalle imam camiye gelmiyor, görevini asıyor; cemaatten birine okutuveriyordu. Makam yok; estetik yok; ses yok. Öyle zamanlar oldu ki duymamak için mahalle sakinlerinden kulaklarını tıkayanlara şahit olduk. Yarım doktor insanı canından yarım imam dinden eder denilmiştir.
Bu kapsamda yanlışı düzelterek merkezi ezan uygulamasını yeniden gündeme getiren Burdur Valisi Hasan Şıldak, isabetli bir karar verdiğini toplumsal mutabakatı ve beğeniyi görünce anlayacaktır.
Burdur halkı, eski güzel, alışık olduğu, severek katıldığı, benimsediği güzel uygulamaları bir bir geri istiyor.
Şimdi Burdur halkının bütün dikkatleri, her ne kadar sonradan bakanlığa danışmaya karar verilse de sıcak hava balonculuğunun üzerindeki Valilik yasağını da kaldırdığı belirtilen Burdur Valisi Hasan Şıldak’ın diğer uygulamalarına yönelmiş durumdadır.
“Bir delinin attığı taşı bin akıllı çıkaramaz” özdeyişinde ki gerçekliği yaşıyor Burdur. Bir despotun yarattığı sendromları telafi edebilmiş değil. Şerif uzantılarının etkin olduğu kamu yönetiminde Vali Hasan ŞILDAK’ın işinin pek kolay olmayacağı açıktır. Geldiği günden beri umut veren Valinin, Şerif uzantılarının etkisiyle sergilediği “tutukluk” çok kısa zamanda umutsuzluğa evrilmesi de uzak bir ihtimal değildir. Şerif YILMAZ’ın sergilediği keyfiliklerde payı olan bazılarının söz ve karar sahibi olduğu bir Burdur kamu yönetiminde Sayın ŞILDAK’ın iyi niyetinin, dökülen sütleri toplamaya yetmiyeceğini ; “Burduır’da bir şey olmaz” algısını Şerife “ödül vermek” dalkavukluğunu göstererek sürdüren sinsi çevrelerin elinden kurtarılması için uyuyan güzelin gözlerini açmasını, bu uyanışa Özgür Basının öncülük etmesi gerçeğinden hareketle Kıvılcım Haberi kutluyorum.