“Benimle savaşma, çünkü kazanırsan, kaybedersin…”

Anadolu toprakları tarımsal üretimin birçok yönüyle ilk kez gerçekleştiği bereketli bir coğrafya. Bununla ilgili ortaya çıkan arkeolojik bulgulara her geçen gün yenileri eklendikçe, tarımın Anadolu’daki binlerce yıllık yolculuğunu da öğreniyoruz.  Burdur Ağlasun Ovası da orta kalkolitik dönemden beri tarım üretiminin yapıldığı bölgelerden biri. M.Ö 4 bin 200 yıllarında bölgede tarım yapıldığı, Sagalassos kazılarını yürüten bilim ekibinin yaptığı polen analizleriyle ortaya çıktı. Analiz sonuçlarına göre, bugün sadece 900 metre yükseklikte yetişen zeytinin, o dönemde 1400 metre yüksekliğe kadar üretiminin yapıldığı, buğday ve zeytinyağının da önemli birer ihraç ürünü olduğu anlaşılıyor. Ancak antik kenti kısa sürede zenginleştiren, Anadolu’nun en gösterişli kentleri arasına yerleştiren tarımsal üretimin kontrolsüz biçimde sürmesi, daha çok üretmek için daha çok ormanın yok edilmesi kentin sonunu getiren etkenlerden biri olmuş. Sagalassos’un öyküsü, bize insanlık tarihi kadar eski olan hırslarımızla yüzleşme fırsatı sunuyor: Doğa ile savaşma çünkü kazanırsan kaybedersin…

YAZIYI OKUMAK İÇİN (Arşiv):

İhtişam ve yok oluşun hüzünlü tarihi: Sagalassos

Yazıda hem antik kentin hem de kenti ayağa kaldıran kazı başkanı Marc Waelkens’in öyküsünü anlatmıştık. Yerel halkın verdiği isimle Marc Bey’i Şubat 2021’de kaybettik. Türk arkeolojisine değerli katkıları ve emekleri olan Marc Bey’i de bu vesileyle bir kez daha saygıyla anıyoruz…

İlgili haberimiz için:

Sagalassos’un Mark Bey’i yaşamını yitirdi

Bu Haberi Paylaş

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.