Biden kazandı; şimdi neler olabilir?

Trump’ın hile yapıldığını öne sürdüğü ve oğlunun da babasına, ‘topyekûn savaş’ çağrısında bulunduğu ABD Başkanlık seçimlerini Biden kazandı. Prof. Dr. Hasan Köni ve Doç. Dr. Fahri Erenel gelişmeleri Aydınlık’a değerlendirdi.

 ‘KAFA GÖZ YARILACAK’

ABD seçim sürecini ve yaşanan gelişmeleri Uluslararası İlişkiler Uzmanı Prof. Dr. Hasan Köni ve Doç. Dr. Fahri Erenel Aydınlık’a değerlendirdi.

ABD’nin çöküş sürecinde olduğunu bildiren Prof. Dr. Hasan Köni, “ABD Başkanını kafa göz yararak seçecek. Trump başkanlık koltuğundan kalkacak gibi görünmüyor. Bu durum ABD’yi uluslararası planda daha da ciddi sıkıntıya sokacak” dedi.

ABD’nin son dönemde bütün alanlarda geriye gittiğini kaydeden Prof. Dr. Köni, “bolluk döneminden sonra karşısına ekonomide ciddi rakipler çıkınca hızla geri gitmeye başladı. 2008 yılında yaşanan büyük kriz sonrası bir türlü toparlanamadı. Savunma harcamaları da çok yüksek olunca bedelini halk ödedi. Şu tespiti net olarak yapabiliriz: ABD çökme sürecinde. Daha önce İngiltere İmparatorluğu çökmüştü. İngiltere çökünce yerine ABD geçti. İkisi de Anglosakson olunca bu geçiş yumuşak oldu. Ama şimdi durum çok farklı. ABD çökerken Asya yükseliyor. ABD bu durumu kabullenmek istemiyor. Be geçişin kanlı mı, kansız mı olacağı tartışmasının nedeni de bu” diye konuştu.

‘ABD’NİN GERÇEK FOTOĞRAFI ORTAYA ÇIKTI’

Prof. Dr. Hasan Köni, “ABD bu noktaya nasıl geldiği” sorusunu da “ABD açısından işler iyi giderken iki şey değişti. Birincisi iletişim. Her şey çok çabuk öğreniliyor. Tüm dünya ABD’nin gerçek fotoğrafını gördü. Gerçeği, uygulamaları öğrendi. İkincisi Sovyetler Birliği çöküşü. Karşısında köklü bir güç olmayınca halk dönüp ABD’ye bakmaya başladı. Bu arada Çin ortaya çıktı. Çin savaşmıyor, sürekli üretiyor. İmalat sanayini çok büyüttü, dünyayı kendine bağladı. ABD’nin dünyada 800 üssü var. Sadece bu üslere yılda 50’şer milyon dolar harcasa bile büyük para. ABD’nin silahlanma harcamaları çok yüksek. Ekonomik olarak da geriye gitmeye başlayınca bu yük daha ağır hissedilir oldu. Son olarak buna bir de koronavirüs salgını eklendi. Salgınla mücadelede başarısız oldu. Belki de bilerek ölen ölür kalan sağlar bizimdir politikası izledi. Halkta tepki büyüdü. Bu arada, ABD’de beyaz kitlenin gücü de azaldı” diye cevaplandırdı.

‘BU YAPI SÜRDÜRÜLEMİYOR’

İnsan haklarını diğer ülkelere baskı aracı olarak kullanan ABD’nin bu konudaki imajının da bozulduğuna dikkat çeken Köni, ABD’de son dönemde yaşanan insan hakları ihlallerinin ve ırkçı uygulamaların anında bütün dünyaya yansıdığını bildirdi. Köni, “ekonomi çökünce devletler sertleşir. 1930’larda Alman ekonomisi çöktü. İşsizlik arttı. Çok sayıda üniversite mezunu iş bulamadığı için doktora yapmaya başladı. Sonra neler olduğunu, hangi felaketler yaşandığını gördük. Amerika’da yaşananlara da bu gözle bakmak lazım” değerlendirmesi yaptı.

ABD müttefiklerine ABD silahı almayı dayattığını da vurgulayan Köni, “yeri geldi NATO’yu kullanarak bunu sağladı, yeri geldi NATO dışı ülkelere başka dayatmalarda bulundu. Bu yapı sürdürülemezdi, sürdürülemiyor” ifadelerini kullandı.

BIDEN’IN TÜRKİYE POLİTİKASI

Köni, Biden’in Türkiye politikası konusundaki görüşlerini de “Biden’in seçim bölgesi Rum ve Ermeni nüfusun yoğun olduğu bir bölge. Seçimde söyledikleri esas olamaz. ABD sisteminde başkan değişince bütün bürokratlar da değişecektir. Türkiye’ye yönelik politikalar bunlarla belirlenecek. Onlar Türkiye’nin kaybedilmemesi konusunda tavır alırsa tutum değişebilir. Unutmayalım 2011’de Türkiye’yi Suriye konusunda ikna eden ve Suriye olaylarına sokan Biden’dı” şeklinde açıkladı.

FAHRİ ERENEL SURİYE’YE DİKKAT ÇEKTİ

ABD seçimlerinin uluslararası politikaya ve Türkiye’ye etkilerini değerlendiren Emekli Tuğgeneral, Doç. Dr. Fahri Erenel şunları söyledi:

“Biden, Ortadoğu, Kafkaslar ve Karadeniz politikasında Trump’la iki nokta dışında ayrışıyor. Bunlardan biri Irak’ta IŞİD ile mücadele diyor Biden, bu konuda bir sorun yok. Yine Trump’ın dediği gibi kuvvet çekilecek, ama IŞİD ile mücadele için yeteri kadar kuvvet bulunduracağız diyor Biden. İkincisi ve bizim için daha önemli olanı da; PKK’nın kendilerinin bir koalisyon gücü olduğu konusunda Trump ile mutabıklar. Yani bu süreçte Suriye ve Irak meselesinde herhangi bir değişim olmayacağı görülüyor. Biden’ın gelmesiyle birlikte PKK açısından bir değişiklik olacağını düşünmüyorum. PKK’ya olan destek aynen devam edecek. Yani güney sınırlarımızda değişen bir şey olmayacak.”

ASTANA HEDEF ALINABİLİR

Türkiye’ye özellikle, Suriye politikasında çok dikkatli olması uyarısında bulunan Erenel, “son gelen haberler hem ABD’nin, hem de Rusya’nın Suriye kuzey bölgelerine takviye yaptıkları yönünde. Türkiye, Rusya, İran arasındaki Astana sürecini ortadan kaldıracak her türlü girişim söz konusu olabilir. Biden ve ekibinin, nihai hedef olarak hem Irak’ın kuzeyinde hem de Suriye’nin kuzeyinde oluşturulacak yapıyı birleştirerek, tekrar Afrin’i bir şekilde Türkiye’nin elinden alarak, Rusya ile anlaşarak buradaki sözde kantonlardan oluşan bir suç yapılanmasını hayata geçirmeye ve bunu da anayasaya yerleştirmeye çalışacaklarını düşünüyorum” değerlendirmesinde bulundu.

ABD YAHUDİLERİYLE İSRAİL YAHUDİLERİ FARKI

Erenel’in dikkat çektiği bir diğer nokta ise Biden’ın İsrail ile ilişkileri oldu. “Biden, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE)’nin İsrail ile olan ilişkisini hiç tasvip etmiyor” ifadelerini kullanan Erenel değerlendirmelerini, “böyle bir normalleşme sürecinde olan Suudi Arabistan ve BAE ile Körfez güvenliğini sağlamak mümkün değil. Bunun için farklı bir müttefik, farklı bir partner arayışı içerisinde. Bu tabi Türkiye’nin lehine bir gelişme olur. BAE ve Suudi Arabistan’ın her taşın altından çıkması, Kafkaslara bakıyorsunuz BAE destek veriyor, Balkanlar’da destek veriyor. Ayrıca bu, İsrail ile ilgili belki bir dönüşüm süreci de başlatabilir. Çünkü Amerika Yahudileri ile İsrail Yahudileri arasında bu seçim ile birlikte bir fark çıktı; İsrail Yahudileri Trump’ı desteklerken Amerikan Yahudilerinin büyük bir kısmı Biden’ı destekledi. Dolayısıyla Biden’ın şu anda İsrail’de oturan Yahudilere ve Netanyahu’ya herhangi bir borcu yok. Ve Ortadoğu’da İsrail’in Amerika’ya ciddi anlamda yük olduğu da biliyor. Normalleşme sürecinde ilişkide bulunduğu iki ülkenin de esasında Amerika’nın menfaatlerine destek sağlayacak yapıda ve güçte olmadıkları biliyor. Bu gelişmeleri okumak açısından önemli bir etken. Biden öncelikle liberal demokrasiyi Amerika’nın içinde ve uluslararası alanda tekrar kurmak, Amerika’nın tekrar hegemon olduğu bir dünya istiyor” şeklinde sürdürü.

İRAN’LA NÜKLEER ANLAŞMA

ABD-İran ilişkilerini de değerlendiren Erenel, Biden’ın İran politikasını şöyle yorumladı:

“Biden İran’la nükleer anlaşmadan yana. Ve bence İran’la olan ilişkilerini geliştirmek için başka şansı yok. Çünkü İran’a yaptığı bütün yaptırımlara rağmen Afganistan üzerinden her türlü kaçak petrolünü vs. dikkate aldığımızda, evet İran’da çok büyük etkisi olmuştur bunların, zayıflatmıştır gücünü, iktidarı yıpratmıştır, fakat İran, geçmişe olan basit ve sade yapıda olan bir devlet değildir. Önemli bir devlet kültürüne sahip bir ülkedir. Fas kültürünün en önemli temsilcisidir.

O yüzden İran’a ne yaparsanız yapın ABD’nin gücünü boşa harcamaktan başka bir anlam ifade etmiyor. Nükleer anlaşmayla en azından İran’ı kontrol altında tutarım diye düşündüler. Şimdi bir kısım yaptırımlar belki kaldırılır. Ben de buradaki temel amacının özellikle Körfez bölgesi ve güvenliğinde İran ile Birleşik Arap Emirlikleri arasında çıkan bu olayı bir şekilde tarafsızlaştırarak ve yanına çekerek Körfez bölgesinde belki güvenliğin sağlanmasına odaklanırlar diye düşünüyorum.”

ÇİN’E SET ÇEKMEK

Çin konusunda ise, Biden’ın İran ile işbirliğine giderek Çin’in ilerleyişine set çekebileceği fikrini ortaya koyan Erenel, “İran’a yanaşarak aynı zamanda Çin’e set çekebilir Biden. Çin ile İran arasında 25 yıllık stratejik bir anlaşma yapıldı. Bu anlaşmanın hayata geçmesi için her iki taraf da aslında ABD seçim sonucunu bekliyordu. Eğer İran’ı Çin’le olan işbirliğinden bir şekilde vazgeçirebilirse Çin’in Kuşak Yol Projesi’nin Orta Doğu’daki etkisini engellemeyi hedeflediğini düşünüyorum. Diğer bir konu, İran ile ABD ilişkilerinin Biden döneminde gelişebileceğini değerlendiriyorum” dedi.

ERMENİSTAN- AZERBAYCAN SAVAŞINA ETKİLERİ

Erenel, Biden seçildiği takdirde ABD’nin Azerbaycan ve Ermenistan ile geliştireceği ilişkilere dair “Azerbaycan, Ermenistan meselesinde ise Biden’ın Trump kadar Paşinyan’ın yanında yer alacağını düşünmüyorum. Ermenistan yerine biraz daha Azerbaycan ağırlıklı bir politika izlenebilir. Hazar Denizi sözleşmesi Amerika’nın aleyhine. Burada Azerbaycan ve İran üzerinden yönlenerek uzun süredir Çin nedeniyle girmekte zorlandığı Orta Asya pazarına girebilir” şeklinde yorumda bulundu.

MAVİ VATAN MÜCADELESİNE ETKİSİ

Doğu Akdeniz politikasında ise pek bir değişiklik olacağını düşünmediğini kaydeden Erenel, benzer politikaların devam ettirileceğini belirtti. Erenel, “Trump’ın, Pompeo’nun izlediği politika üç aşağı beş yukarı aynı eksende sürecektir, Yunanistan yanlısı bir Amerika Güney Kıbrıs’ı koruyan bir Amerika ve Doğu Akdeniz’de hak arama süreçlerinde Türkiye’yi dışlayan bir Amerika yani bu süreç devam edecektir… Ukrayna-Türkiye ilişkileri güçlü bir şekilde devam ediyor. Rusya bazı yaptırımların kalkması karşılığı Kırım konusunda adım atabilir. Gürcistan’ı NATO üyeliği için zorlayacağını pek düşünmüyorum. Gürcistan-Türkiye ilişkileri bulunduğumuz şekilde devam edecektir” diye konuştu.

BIDEN DAHA AGRESİF OLABİLİR

Biden’ın Türkiye karşıtlığına dikkat çeken Fahri Erenel sözlerini şöyle tamamladı:

“Sonuç olarak tekrar Türkiye’ye dönersek Biden’ın muhalefeti destekleme konusunda daha cesaretli ve devletin diğer mekanizmalarını da bilmesi nedeniyle bir iç savaş tahrik etmek körüklemek gibi konularda Türkiye düşmanlığı demeyeyim de Türkiye karşıtlığını dikkate aldığımızda daha agresif olabileceğini söyleyebiliriz.”

FACEBOOK’TAN TRUMP DESTEKÇİLERİNE ENGEL

Facebook, seçimler sonrasında oy sayımının durdurulmasını isteyen ve protesto çağrıları yapan “Çalmayı durdur” adlı Trump yanlısı grubun engellendiğini açıkladı.

Facebook, ABD başkanlık seçimlerinde oy sayımına karşı çıkarak protesto çağrıları yapan Başkan Donad Trump destekçilerini engelledi.

Facebook şirketinden Perşembe günü yapılan açıklamada, “Çalmayı durdur” (Stop the Steal) adlı grubun “seçim sürecinin meşruiyetine son vermeye” çalıştığı belirtildi. Yaklaşık 350 bin üyesi olan grup üyeleri Demokratların Cumhuriyetçilerden “seçimi çaldığını” öne süren paylaşımlar yapmıştı.

TWITTER DA ETİKETLİYOR

Twitter da seçimlerin başladığı günden beri ABD Başkanı Donald Trump’ın paylaşımlarını etiketleyerek, ‘yanıltıcı olabilir’ ibaresi ekliyor.

Trump, Perşembe günkü Twitter paylaşımında “Oy sayımını durdurun” ifadesini kullanmış, Twitter ise paylaşıma yanıltıcı olabileceği ibaresi koymuştu.

Bu Haberi Paylaş

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.