Bu seçim, son 6 seçimden farklı bir seçim…

2002’den bu ayan yapılan seçimlerden farklı bir seçim süreci yaşandığı, çıplak gözle bile izlenebiliyor.

Eski seçimlerde AK Parti rakipsiz ve özgüven içindeydi. Faiz lobisinin sıcak parası kitlelere borçlanmayla sahte bir refah yaşatmış; maaş ve ücretler belli oranlarda artırılmış, reel alım gücünde fazla bir aşınma olmamıştı.

CHP’de her ne kadar sahte “iktidar yürüyüşü” heyecanı taratılmaya çalışılırsa, tabanında “hiç kafanızı yormayın; bu adam gene kazanır” teslimiyeti zihinlerin bir köşesinde daima yer etmişti.

MHP’de isyan ateşleri her yanı yakıp yıkmamıştı. Bozkurtlar henüz işin ayırdında değildi.

Vatan Partisi, her ne kadar 29 Ekimlerde, 19 Mayıslarda, 12 Aralıklarda Anıtkabir’e çıkış yolunu kapatan polis barikatlarını yıkıp geçen, Silivri duvarlarını uçuran, Türk ordusunu Ergenekon zilletinden ve esirliğinden kurtaran eylemlere önderlik etmişse de, henüz dünyada ve ülkede kitleselleşememişti sıfır binde 3’lük partiydi.

Ancak Erdoğan’a Cumhurbaşkanlığı sistemi tuzağı kurulduktan sonraki ilk seçim sürecinde farklı gelişmeler ve belirtiler görülüyor.

AK Parti, bizzat önderinin söylemiyle “metal yorgunluğu”na tutuldu; bir türlü çıkamıyor.

Deneyimli gazeteci Özçelik’in gözlem ve tahliline göre:

“Seçimler yaklaştıkça partilerde tedirginlik de arttı.

AKP, Meclis çoğunluğunu kaybetme endişesinde.

Erdoğan, yüzde 50’nin gerisinde kalma telaşında.

CHP, “Ya 1 Haziran’dan düşük oy alırsak” krizinde.

İyi parti, beklentiyi yakalayamazsak kaygısında…

MHP, “Mecliste grup kuramazsak” sıkıntısında…

Seçmende ise genelde sessizlik hâkim. Sanki kararsızlıktan çok kararlılık var.

Diğer bir deyişle seçimler sürprizlere gebe!

Seçmen sürpriz yapar mı?

Türkiye kritik bir dönemden geçiyor. Türk halkı olağanüstü dönemlerde olağanüstü kararlar vermekle tanınır. Kurtuluş Savaşı’nda yaşananlar bunun en somut örneği.

Niye yapmasın!”

Bu Haberi Paylaş

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.