
Kamuoyunda Af teklifi, Emeklilikte Yaşa Takılanlar önerisi, fındık komisyonu kurulması istemi ve Andımız tartışmaları ana başlıkları üzerinden çatladığı algısı yayılan, 3 gün önce “Cumhur İttifakı bitti mi, taktik bir gösteriş mi?” şeklinde kuşku dolu bir başlık vererek yaptığımız AKP-MHP İttifakının dağılması haberinin üzerinden 3 gün geçmeden olayın üzerindeki sır perdesi aralanmaya başladı; kuşkularımızı doğrulayan gelişmeler ortaya çıkmaya başladı.
3 gün önce tüm ülkede ana akım medya dâhil olmak üzere yandaşı muhalifi “Cumhur İttifakı dağıldı” başlıklarıyla çıkmıştı. Biz ise “24 Haziran seçimlerinde başarılı olduğu test edilen, en azından MHP lideri Bahçeli’yi Akşener’in pençesinden kurtaran siyasi bir uygulama olarak MHP-AKP arasında yapılan Cumhur İttifakı seçimlerin arifesinde aniden paramparça oluverdi. Taraflar zehir zemberek sözlerle birbirlerine girdi. Her iki taraf da ‘herkes yoluna! Dedi’ şeklinde bir ara başlık atmışız. Ama devamında “ancak kamuoyunda İYİ Parti ve CHP arasında muhtemel bir ittifaka yönelik taktik bir gösteri olduğu yönünde algı bulunan bu gelişme hakkında çeşitli çevreler farklı duygu ve düşünce içine girdi” diye sürdürmüşüz haberi. Görseline de “bir taktik mi?” ibaresini yazmışız.
Ulusal Kanal’da program yapmasına, Aydınlık’ta köşe yazarı olarak çalışmasına rağmen bütün kamuoyunun MHP eğilimli tecrübeli bir gazeteci-yazar olduğunda hemfikir olduğu Sebahattin Önkibar kadar MHP ve Bahçeli’yi iyi tanıyan biri daha çıkmaz. Şimdiye kadar MHP ve Bahçeli hakkında yazdığı her şeyin doğru çıktığı düşünülürse anlatılmak istenen daha iyi kavranır. Dağıldığı ifade edilen Cumhur İttifakı konusundaki kuşkularımızı doğrulayan haberler Önkibar’dan geldi.
Öte yandan dünkü yazısında İsmet Özçelik bu konudan bahsediyor, görüşümüzü doğrulayan ifadeler kullanıyordu.
Kısaca Bahçeli’nin son zamanlarda ABD’nin ülkemiz üzerine var gücüyle çullanması karşısında milli dalganın kabardığı gerçeğinden hareketle o sürecin üzerine oturma hevesinde olduğu ve anlaşmalı olduğunu belirtiyordu.
MİLLİ KABARMA
ABD ve kuklaları Türkiye üzerine çullanmaya çalışırken, Türkiye’de “milli dalga” kabarıyor. Geçtiğimiz günlerde hükümet CIA ile de iş yapan McKinsey danışmanlık kuruluşuyla anlaşma yapınca, AKP seçmeni de dâhil herkes ayağa kalktı.
BAHÇELİ’NİN TAVRI
MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin MHP Meclis grup toplantısındaki sert çıkışının arkasında da bu dalganın olduğu konuşuluyor.
***
Salı günü sabah Emin Şirin’le kahvaltı yaptık. Türkiye gündemini konuştuk. Şirin de Türkiye’de milli dalganın kabarmakta olduğu tespitine katıldı. Bahçeli’nin bu dalgayı arkasına almak isteyebileceğini, her an bir çıkış yapabileceğini vurguladı.
Bir saat sonra Bahçeli Meclis grubunda o sürpriz çıkışını yaptı.
HABERİN TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ
Tayyip-Bahçeli tiyatrosu!
Tekrar hatırlatalım, AKP ile MHP arasındaki ilişki, ittifak şu bu değil, MHP -pardon- Bahçeli’nin AKP’ye teslim olmasıdır.
Evet, hadise Devlet Bahçeli’nin koltuğunu korumak için Tayyip Erdoğan’a sığınmasıdır.
Sığınan birinin itirazı olamaz ki Bahçeli şimdi aslında itiraz etmiyor, oynuyor yani tiyatro yapıyor.
Malum seçim göründü.
Tayyip Erdoğan farklı bir manevra ile Bahçeli’ye yeni görevler vererek hem seçmen hinterlandını genişletiyor, hem de muhalefete alan bırakmıyor.
Hadise cumhur ittifakının bitmesi yani kopuş değil, mahalli seçim stratejisidir.
HABERİN TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ
İŞTE BELGE! BAHÇELİ TAYYİP’İN EMRİNDE!
Dedik ki Tayyip-Bahçeli ayrışması kayıkçı kavgası, zira MHP müdürü, Erdoğan’a asla tavır alamaz.
Yazdığımız çok değil, iki gün sonra ispatlandı. Emeklilik konusunda MHP çekimser kalarak AKP’nin imdadına yetişti.
Altı çizilmesi gereken husus MHP Grup Başkan Vekili Erhan Usta’nın görevden alınması rezaletidir.
Bahçeli sırf AKP aleyhine tutum aldı diye Usta’yı görevinden aldı ki Erhan Bey’in yaptığı aslında MHP’nin seçim beyannamesine sadakat göstermekti.
Bazıları hala anlamıyor, Bahçeli Tayyip’e mecbur, mecbur!