
Diş hekimleri, vardiya sisteminin yarattığı zorluklar, randevu sıkışıklığı, yetersiz yardımcı personel, kalitesiz protez malzemeleri, mali ve özlük hakları gibi daha bir çok meselelerden dolayı bugün ülke çapında ve Burdur’da bir günlük iş bırakma eylemi yaptı. Yapılan açıklamada sağlık emekçilerinin, “yıllardır süregelen hak kayıpları ve adaletsizlikler karşısında artık tükenmiş haldedir. Sağlık emekçilerine yaşatılan bu sorunlar yalnızca sağlık çalışanlarını değil, halk sağlığını da olumsuz etkilemektedir.” denildi.
Ülke ekonomik buhrandan yangın yerine döndü.
Hayat pahalılığı durdurulamıyor.
AK Parti Hükümeti buhranı halkın sırtına yıkan neoliberal politikalardan vazgeçmiyor.
Biricik çözüm olan üretim yerine Londra bankerlerinin kapıları aşındırılmaya devam ediliyor.
Esnaf, tüccar, sanayici, emekli, işçi, çiftçi zor günlerden geçiyor.
Toplumsal mücadeleler giderek yaygınlaşıyor.
Halk bıçak kemiğe dayanınca eylemlere başvuruyor.
Bu kapsamda meseleleri biriken ve dayanılmaz hale gelen diş hekimleri de bugün ülke çapında uyarı kapsamında ve meselelerine dikkat çekmek, farkındalık yaratmak amacıyla bir günlük iş bırakma eylemi yaptı.
Burdur’da da Genel Sağlık İş’te örgütlü diş hekimleri bir basın açıklaması yaparak iş bıraktılar.
Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Değerli başkanlarım, basın emekçileri, emniyet mensupları, kıymetli katılımcılar ve Saygıdeğer Kamuoyu,
Sizleri konfederasyonum Birleşik kamu iş ve sendikam genel sağlık iş adına saygıyla selamlıyorum.
Bizler, ağız ve diş sağlığı hizmeti sunan sağlık emekçileri olarak, yıllardır fedakârca halkımıza hizmet vermekteyiz. Ancak, emeğimizin karşılığını alamıyor, mali ve özlük haklarımız konusunda görmezden geliniyoruz.
Bugün burada, Genel Sağlık-İş Sendikası olarak haklı taleplerimizi duyurmak ve yetkilileri bir an önce adım atmaya çağırmak üzere bir gün süre ile iş bırakıyoruz!
Sağlık sisteminin temel taşlarından biri olan ağız ve diş sağlığı hizmeti sunan kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan sağlık emekçileri, bütün meslek gruplarında olduğu gibi yıllardır süregelen hak kayıpları ve adaletsizlikler karşısında artık tükenmiş haldedir. Sağlık emekçilerine yaşatılan bu sorunlar yalnızca sağlık çalışanlarını değil, halk sağlığını da olumsuz etkilemektedir.
Gelişen teknolojiyle birlikte dünya hızla değişirken ve gelişirken, biz hâlâ temel haklarımızın mücadelesini vermekteyiz. 2025 yılında; yapay zekâ insanlarla sohbet etmekte, uzay turizmi konuşulmakta, ancak biz sağlık emekçileri hâlâ:
* Sağlıkta şiddetle mücadele etmekteyiz.
* Çalışma koşullarımızın uygun olmadığını haykırmaktayız. Her diş hekiminin 4 el kuralı ile çalışmasının gerekliliğini anlatmak zorunda kalmaktayız.
* Ağız ve diş sağlığı hizmeti
verirken randevu sürelerinin yetersiz olduğunu ifade etmekteyiz.
* Hasta mahremiyetinin önemini belirtmekte, bir odada 2-3-4 ünit ile muayene yapılamayacağını dile getirmekteyiz.
Ağız ve diş sağlığı hizmeti, genel sağlığın ayrılmaz bir parçasıdır. Ancak, bu alanda çalışan sağlık emekçileri, düşük ücretler, ağır iş yükü, güvencesiz çalışma koşulları ve özlük haklarının sürekli olarak göz ardı edilmesi gibi ciddi sorunlarla karşı karşıyadır.
Ücret Adaletsizliğine Son Verilerek,
• Ağız ve diş sağlığı hizmetlerinde çalışan tüm sağlık emekçilerinin ücretleri insanca yaşam koşullarına uygun hale getirilerek Performansa dayalı ek ödeme sistemi yerine, yoksulluk sınırı üzerinde emekliliğimize yansıyacak tek kalem maaş sistemine geçilmelidir.
Özlük Haklarımız Güvence Altına Alınarak
• Çalışma koşullarımız iyileştirilmeli, mesleki haklarımız güvence altına alınmalıdır.
• Görev tanımlarımız netleştirilmeli, angarya çalışma düzenine son verilmelidir.
Şiddete ve Mobbinge Karşı Etkin Önlemler Alınarak
• Sağlık emekçilerine yönelik şiddeti önlemek için caydırıcı yasalar ve etkin uygulamalar hayata geçirilmelidir.
• Çalışanlar arasında ayrımcılığı ve baskıyı artıran uygulamalar kaldırılmalı, huzurlu bir çalışma ortamı sağlanmalıdır.
Biz en temel haklarımızın
peşinde mücadele etmek zorunda kalırsak, mesleğimizi layığıyla nasıl icra edeceğiz?
* Her gün yüzlerce hastaya şifa dağıtmaya çalışan biz sağlık emekçileri bunun için çabalarken, aklımız maaşlarımızda, evimizde, yediğimiz ekmekte ve adil olmayan çalışma koşullarında kalırsa hizmet kalitesini nasıl yükselteceğiz?
* Bilgi birikimimizi, yeteneklerimizi ve insanlığa olan bağlılığımızı en iyi şekilde sunmak varken, yaşadığımız temel özlük haklarına dair sorunlara enerjimizi harcamak zorunda kalmak, meslek onurumuza ve halkın sağlığına zarar vermektedir.
Bizler, sağlık hizmeti sunarken halkın sağlığını her zaman öncelik olarak gördük. Ancak, emeğimizin değersizleştirilmesine daha fazla göz yummayacağız! Sağlık emekçileri olarak taleplerimiz karşılanana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz.
Buradan yetkililere sesleniyoruz: Sağlık emekçilerinin sorunlarını görmezden gelmek, halk sağlığını riske atmaktır! Taleplerimizi duyun, haklarımızı teslim edin!
Genel Sağlık-İş Sendikası olarak, emeğimizin hakkını alana dek mücadelemizi büyüterek sürdüreceğiz. Atatürk’ün başlattığı kamucu, halkçı, eşit, ulaşılabilir ve ücretsiz sağlık politikaları hayata geçirilinceye kadar mücadelemizi her demokratik ve hukuki zeminde kararlılıkla sürdüreceğimizi bir kez daha kamuoyuna bildiririz. Bugün buradayız, yarın da buradayız! Çünkü hak verilmez, mücadele ile alınır!
HAKKIMIZ OLANI İSTEMEKTEN ASLA VAZGEÇMEYECEĞİZ!”