Eğitim İş’ten Hıfzıssıhha Kurulu kararına tepki

“Öğretmenlere denetim dayatmasını kabul etmiyoruz!“

Umumi Hıfzıssıhha Kanunun 23’üncü Maddesine göre alınan 15 Sayılı İl Umumi Hıfzıssıhha Kurulu kararları arasında bulunan, Mart-Nisan-Mayıs aylarını kapsayan 3 aylık Dinamik Denetim kapsamında kolluk kuvvetlerinin dışında çeşitli idari birimlerin de oluşturacağı ekipler arasında yer alan Öğretmen Denetim Ekibi kurulmasına karşı çıkan Eğitim İş Burdur Şube Başkanı Erkan Putgül, sosyal medya hesabından yayınladığı açıklamasında, kaymakamlarca Covid-19 Mahalle Denetim Ekipleri’nde öğretmenlerin görevlendirilmek istendiğini, saha çalışmalarına katılmayan öğretmenler hakkında da idari işlem başlatılacağının belirtildiği ifade edilerek “öğretmenlere denetim dayatmasını kabul etmiyoruz” dedi.

İç İşleri Bakanlığı yeni normalleşme sürecine başlarken denetim mekanizmasını da yenileyerek “dinamik denetim” uygulamasını geliştirdi.

Bu kapsamda Burdur Valiliği, İl Hıfzıssıhha Kurulu’nun 15 no.lu kararıyla kolluk kuvvetleri dışında yeni denetim ekipleri kurulmasına karar verdi.

15 no.lu kararın 2’inci maddesinde, “Vali ve kaymakamlarca, her bir il/ilçe müdürünün (milli eğitim müdürü, tarım ve orman müdürü, gençlik ve spor müdürü, defterdar/mal müdürü vb.) başkanlığında kolluk ve diğer kamu personelinden oluşan genel denetim ekipleri teşekkül ettirilmesine ve bu ekiplerin vali, vali yardımcısı, kaymakamlar ve il/ilçe müdürlerinin başkanlığında düzenli olarak her gün sahada denetim yapmasının sağlanmasına karar verildi” denildi.

Burdur’da kırmızı alarm: Dinamik denetim ekipleri kuruluyor

Eğitim İş Burdur Şube başkanı Erkan Putgül, salgın nedeniyle tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de bazı tedbirlerin alındığını, bu tedbirleri ve insan hayatını önceleyen her adım gibi desteklediklerini belirtmekle birlikte, yeni dönemde salgınla mücadele kapsamında öğretmenlerden denetim ekipleri kurulmasına, Devlet Memurları Kanunu’nda “Hiç kimse kendi hizmet alanı dışında çalıştırılamaz” kuralı nedeniyle karşı olduklarını ifade etti.

Putgül, açıklamasının devamında şu görüşleri ileri sürdü:

Ancak, öğretmenlerin ekonomik ve özlük hakları ile ilgili birçok eksiklik, eşitsizlik varken pandemi döneminde atılan adımlarda, öğretmenler için hayati risk doğuran birçok eşitsizlik söz konusu olmuştur.
HİÇ KİMSE KENDİ HİZMET ALANI DIŞINDA ÇALIŞTIRILAMAZ
Pandemi boyunca özveriyle canlı ders anlatımı yapan öğretmenler, hem Vefa Destek Grupları’nda, hem de filyasyon ekiplerinde çalıştırılmıştır. Halen de kaymakamlarca Covid-19 Mahalle Denetim Ekipleri’nde öğretmenler görevlendirilmek istenmekte, saha çalışmalarına katılmayan öğretmenler hakkında da idari işlem başlatılacağı belirtilmektedir.
Devlet Memurları Kanunu’nda “Hiç kimse kendi hizmet alanı dışında çalıştırılamaz” denmekteyken bu uygulama açıkça hukuka aykırıdır.
Öğretmenlerin asli görevleri dışında zorunlu görev verilmesi kabul edilebilir olmadığı gibi uzmanlık alanı dışındaki görevlerde yaşanacak sorunların telafisi de mümkün olmayacaktır.
Verilen bu görevlerin öğretmenlerin sağlığının yanı sıra evlerinde bulunan kronik hasta ve yaşlıların da sağlıklarını tehlikeye atacak niteliktedir.
Kaldı ki, bu tür görevler yüz yüze ve uzaktan eğitim sürecini zor şartlarda yürütmeye çalışan öğretmenlerimizin asli görevlerini aksatmalarına neden olacaktır.
Bakanlık öncelikle öğretmenlerine sahip çıkmalıdır. Bu zorlamaların önüne geçilmesi için diğer bakanlıklarla gerekli görüşmeleri yapmalı, gönüllülük esasına göre yapılması gereken görevlerle ilgili kamuoyunu ve eğitim çalışanlarını bilgilendirmelidir.
Bu dayatmacı yaklaşım, gelecek nesillerin mimarı olan öğretmenlere reva görülmemelidir.
Ülke olarak zor zamanlardan geçmekteyiz. Korona belası, sirayet ettiği tüm ülkelerde olduğu gibi ne yazık ki burada da acı tablolara, mağduriyetlere yol açmaktadır. Eğitim-İş olarak altını çizdiğimiz nokta, bu mağduriyetleri en aza indirmekle yükümlü olan yöneticilerin daha duyarlı olması gerektiğidir. Öğretmen, bir toplumun geleceğidir. Korona, bulaştığı insanları belki; umarsızlık ise geleceği kesinkes öldürür.
Unutmayın, bugün virüs kapıp kapmayacağını umursamadığınız öğretmenlerin yakın bir tarihte kapalı sınıflarda ders vereceği öğrenciler arasında sizlerin de evlatları olabilir.
Öğretmenlerin, evlatlarınızın, toplumun sağlığını dikkate alın!
Eğitim-İş olarak daha önce sergilenen benzer tarzdaki dayatmalara karşı almış olduğumuz eylem kararlarını uygulamaya devam ederek bu tür görevlerde gönüllü olmayan tüm üyelerimizin yanında olacağımızı tekrar belirtiyoruz.