Dünkü (3 Temmuz 2018 tarihli) Sabah Gazetesi’nde Ersin Ramoğlu “20 ton patlayıcı dolu o panelvan” başlıklı öyle bir suikast haberini köşesine taşıdı ki, yer yerinden oynaması lazımdı ama sessizlikle geçiştirildi, halktan saklandı. Neden acaba?
Ramoğlu, köşesinde 24 Haziran Pazar günü saat 15,07 sularında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçiş güzergâhına parkedilen tonlarca patlayıcı yüklü minibüsü patlatarak suikast sonucu yokedilmek istendiğini yazdı.
Ramoğlu, suikast saatine de dikkat çektiği yazısında, “(…) 24 Haziran Pazar günü saat 15.07’de…
Saatteki tarihe dikkat! 15.07- 15 Temmuz’u hatırlatıyor. O melun kanlı geceyi. Aynı saatte Reis’e suikast planladılar. Seçim sonuçları YSK tarafından açıklanmadan önce patlatacaklardı bombayı” şeklinde olağanüstü önemli bir olgunun üzerine parmak bastı.
Geçmişte de böylesi suikast haberleri kamuoyuna şırınga edilirdi.
Ancak onların manipülasyon, hileli yönlendirme özellikleri sırıtır da sırıtırdı. Olay tazeyken, canlı canlı paylaşıma sunulurdu.
Bu ise aradan uzunca bir zaman geçtikten sonra, bir köşe yazarınca kamuoyuna duyuruluyor.
Yani seçim günü halktan gizleniyor. Yazılıp çizilmiyor. Boşa çıkarıldığı esnada servis edilmiyor.
Ramoğlu, korkunç suikast planını 12 ülke tarafından planlandığı belirtiyor. Ülkelerin hangileri olduğunu belirtmiyor.
Açıklama şöyle devam ediyor:
“Tonlarca patlayıcı yüklü panelvan tipi bir minibüsü Reis’in geçiş güzergâhına park ettiler.
Arabayı Göktürk uydularımız tespit etti. Minibüsün lastiklerinin yere yakın oluşu da dikkat çekmişti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçiş yolundaki araç infilak ettirilemeden etkisiz hale getirildi. O minibüs tespit edilemeseydi, Cumhurbaşkanımızla birlikte binlerce masum insan şimdi hayatını kaybetmiş olacaktı.”
Öte yandan çatıya da keskin nişancı yerleştirildiğini, “harekete geçen güvenlik güçleri”nin “çatıda bir adet parçalanmış sökülüp takılabilen keskin nişancı tüfeği ile (Sniper) bir nişancıyı yakaladığı”nı, ancak “konuşturulmaktan korkan yabancı uyruklu ajan”nın “yüzüğündeki siyanürü içerek intihar ettiği”ni yazdı.
Ve müthiş soru ve kuşku şöyle ifade ediliyor:
“İşi planlayan ülkelerin temsilcileri içimizdeki bazı hainlere olayı bildirmişti. Acaba o gece ‘Reis kaybetti’ diyenler suikasttan haberli miydi? CHP Genel Başkan yardımcısı Bülent Tezcan ısrarla seçimi Muharrem İnce’nin kazandığını söyleyip durdu. Neden? İnsan bile bile yalan söyler mi? Yoksa suikasttan onunda mı haberi vardı?”