“İBB’de ittifakın diyeti güvenlik krizi!”

“Terörle iltisaklıların İBB’ye alınması hata değil tercihtir!”

Vatan Partisi’nden İstanbul Büyükşehir belediyesi (İBB’de) başlatılan ‘Terör’ teftişine ilişkin açıklama: “İBB’de ittifakın diyeti güvenlik krizi!”

Vatan Partisi (VP) MYK Üyesi ve İstanbul İl Başkanı Cem Dikmen, İBB’de başlatılan ‘Terör’ teftişine ilişkin Vatan Partisi’nin görüşlerini bir basın açıklaması yaparak duyurdu. Cem Dikmen, “İBB içerisine seçim ittifakının diyeti olarak terörle iltisaklılar yerleştirilmiştir. “Terörle iltisaklıların İBB’ye alınması hata değil tercihtir!” dedi.

İçişleri Bakanlığı’nın geçen hafta İBB’ye terörle iltisaklı şahısların yerleştirildiği açıklaması kamuoyunda bomba etkisi yaptı.

İçişleri Bakanlığı terörle iltisaklıların tek tek ortaya konunca İmamoğlu ve CHP’de panikleme başladı.

İmamoğlu, her zaman yaptığı gibi Ankara’ya koştu.

CHP’li başkanları toplayarak açıklamalar yaptı.

Mızrak çuvala sığmıyordu.

Açıklamalardaki jest ve mimikler, ter dökmeler her şeyi ortaya koyuyordu.

Bu kapsamda olay hakkında Vatan Partisi’nin görüşlerini ortaya koymak üzere Vatan Partisi (VP) MYK Üyesi ve İstanbul İl Başkanı Cem Dikmen basının karşısına geçti.    

Başkan Dikmen’in açıklamalarının satırbaşları ve özeti 6 maddede toplandı:

1. İttifakın diyeti güvenlik krizi doğurmaktadır.

2. Terörle iltisaklıların İBB’ye alınması hata değil tercihtir!

3. İmamoğlu’nun açıklamaları hukuk bilmediğini ortaya koymuştur!

4. İstanbul’un emekçilerini kendi kirli ittifakınıza kalkan yapmayın!

5. İBB ve yönetimi terör örgütlerinin ve Biden tayfasının umudu haline gelmiştir.

6. Milletimiz ve devletimiz PKK’yı yerle bir ederken, CHP ve İBB her şartta yanlarında yer alıyor.

Dikmen’in açıklamasının tam metni

“Değerli basın emekçileri, kıymetli İstanbullular,
2 haftadır İstanbul Büyükşehir Belediyesi içerisinde terörle iltisaklı şahısların istihdam edildiğine dair açıklamalar gündemi oldukça meşgul etmiştir. Vatan Partisi olarak konuyla ilgili görüşlerimizi açıklamak üzere sizlerin huzurundayız.
İBB’deki terör yapılanması derhal son bulmalıdır. İttifakın diyeti güvenlik krizi doğurmaktadır.
Yüce milletimiz, Bu yapılanma birkaç ayda değil 2018 seçimlerinden hemen sonra oluşturulmaya başlanmıştır. Vatan Partisi olarak bu gerçeği birkaç yıldır çeşitli dönemlerde yaptığımız açıklamalarla saptıyorduk. İBB, bu hamlesiyle devletimizin terörle mücadelesini zaafa uğrattığı gibi kaçkınların da karargâhı haline gelmekte ve İstanbulluların güvenliğini tehlikeye atmaktadır. 
Bu durum en başta bir güvenlik açığıdır. İstanbul’un ve İstanbulluların güvenliği tehdit altındadır. Sınır ötesinde ve yurt içinde kafası ezilen PKK terörü, varlığını şehirlerde gizlenerek sürdürme gayreti içerisindedir. 15 Temmuz sürecinin ardından kafasını kaldıramayan FETÖ, varlığını başka siyasi oluşumlar ya da cemaatler içinde sürdürme gayretindedir. Zaman zaman dernekler, zaman zaman farklı siyasi hareketlerin parçası olarak karşımıza çıkan bu yapılar, son birkaç yılda seçim ittifakının bir diyeti olarak İBB içerisine de yerleştirilmektedir. Dolayısıyla bu durum bir güvenlik zafiyetidir.
Terörle iltisaklıların İBB’ye alınması hata değil tercihtir!
Panik içindeler. Peş peşe yaptıkları açıklamalar panik içinde olduklarını ortaya koyuyor. Çünkü Türk milletine bu durumu izah edemezler. Terörle iltisaklı kişilerin İBB’ye alınmasını tercih ettiler. Seçim öncesinde HDP/PKK ile başlayan kirli ittifak, seçim sonrasında da önce 1300 emekçinin atılmasıyla, daha sonra da HDP/PKK’lı ya da onlara yakın gruplardan insanların işe alınmasıyla devam etmişti. O süreçte de Vatan Partisi olarak işten atılan emekçilerimizin yanında durduk ve milletimizi uyardık. Emekçilerimiz, kendi yerlerine getirilen HDP/PKK yanlısı kişileri tespit etti ve birlikte kamuoyuna ilan ettik. Telaşları, yıllardır öbek öbek İBB’yi terör örgütlerinin yuvası haline getirmelerindendir.
İmamoğlu’nun açıklamaları hukuk bilmediğini ortaya koymuştur!
Sayın İmamoğlu dün yaptığı açıklamada ”suçlu varsa içişleri bakanı hapse atsın” diyor. Açıklaması baştan ayıplı! Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir hukuk devletidir. İçişleri bakanlığı idari makam olarak kendi istihbarı bilgileriyle terör örgütü bağlantısını saptayabilir fakat gözaltı ya da tutuklama kararını savcılık soruşturması ve mahkeme kararı ile Türk yargısı verir. Bu iki noktayı birbirine karıştıran bir İBB yönetimiyle karşı karşıyayız.
Sn. İmamoğlu topu ısrarla taca atmaktadır. Bakanlık bir bağlantı saptarsa bu suç işlendiğine dair bir emaredir. Bu emare idari karar almak için yeterlidir. Yani İBB, yargı kararını beklemeden derhal gereğini yapıp, terörle iltisaklı kişilerin ilişiğini kesebilir. İçişleri bakanlığından ya da yargıdan hamle bekleyen konumda olması, aslında işe aldığı kişileri korumak amaçlıdır. 
Ayrıca, Sn. Soylu’nun dün yaptığı açıklamada Din Alimleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (DİAYDER’e) referansıyla İBB’ye gassal olarak alınan şahıslardan bir kısmının yapılan soruşturma neticesinde tutuklandığını da ifade etmiştir. Bu şahısların, İBB’den aldıkları maaşların bir kısmını terör örgütü PKK’ya gönderdikleri tespit edilmiştir. Sn. İmamoğlu’nun bu konuya hiç değinmemesi dikkat çekicidir.
İstanbul’un emekçilerini kendi kirli ittifakınıza kalkan yapmayın!
Soruşturma öncesi ” Terörle iltisaklı varsa İçişleri bakanlığı gereğini yapsın, soruşturma açsın” diyen İmamoğlu, soruşturma açıldıktan sonra ”86 bin İBB çalışanın arkasındayım, ezdirmem” demeye başladı. Sayın İmamoğlu, bu şehrin kahrını çeken 86 bin kardeşimizle kimsenin bir problemi yok. Fakat 86 bin kişinin arasına serpiştirdiğiniz terör örgütü üye ya da sempatizanları da görmezden gelinemez! Kirli ittifakınızın ödemeleri ortaya saçılınca 86 bin alın teri döken emekçimizi kendinize kalkan yapmaya çalışıyorsunuz. Bu oyundan da artık vazgeçmeniz gerekmektedir.
İBB yönetimi kimin umudu?
Değerli İstanbullular, İBB ve yönetimi terör örgütlerinin ve Biden tayfasının umudu haline gelmiştir. Göreve gelir gelmez 1300 emekçiyi o veya şu partiden diye fişleyerek bir kısa mesajla işten çıkaracak kadar istihbarı bilgi edinen ve gaddarlaşan İmamoğlu, 2 yılda işe aldığı 557 terörle iltisaklı insanı bilmediğini söylüyor. Bu sebeple de listeyi içişleri bakanından istediğini ifade ediyor. Burada samimiyet yok. Burada açık seçik bir iş birliği ve yalan var.
O halde soruyoruz!
İBB heyetinin liyakat ölçüsü devlet düşmanlığı mı? Bu ölçülere göre mi yerleştirme yapıyorsunuz?
Milletimiz ve devletimiz FETÖ’yü yerle bir etmeye devam ederken, CHP yöneticileri KHK buluşmaları yaparak yok olmak üzere olan terör örgütüne umut aşılamaya çalışıyor. Yetmiyor, iktidara geldikten 1 hafta sonra KHK ile memurluktan ihraç edilenleri işe geri döndüreceklerini ifade ediyorlar. Hem hukuk bilmiyorlar çünkü yargı kararı olmadan döndüremezler ve yargı bir haftada karar alamaz, hem de terörle mücadeleyi baltalayacaklarını açıkça ifade ediyorlar. Tepe yönetimi bunu söyleyen partinin belediyesi FETÖile iltisaklı kişileri işe almaktan çekinir mi? Bunu bildikleri için FETÖ’cüler de umut olarak İmamoğlu’nu gördü ve seçimlerde destekledi.
Milletimiz ve devletimiz PKK’yı yerle bir ederken, CHP ve İBB her şartta yanlarında yer alıyor.
Selahattin Demirtaş’ın siyasi çizgisini beğendiğini ifade eden, terör örgütüne yardım yataklık nedeniyle kayyum atanan HDP belediyelerinde soluğu alan İmamoğlu’nun, kendisine seçimi kazandırdığını söyleyenlere diyet ödemesi yapması bizi hiç şaşırtmamıştır. Şaşıranlara şaşırıyoruz! 31 Mart ve 23 Haziran seçimlerinde PKK’nın doğrudan İmamoğlu’na destek çağrısı yaptığını lütfen hatırlayınız. 
Bu saydığımız işleri yapan İmamoğlu, PKK bağlantılı kişileri işe almaktan çekinir mi?
Değerli basın mensupları, kıymetli vatandaşlarımız,
Türkiye kazanacak. Terörle mücadelemizi kimse başarısızlığa uğratamaz. Biden tayfasının umutları boşunadır. FETÖ-PKK vb terör örgütlerinin umutları boşunadır. Türkiye’yi girdiği rotadan geri çevirmeye kimsenin gücü yetmeyecek. Vatan Partisi olarak, sürecin takipçisi olacağımızı bir kez daha ifade ediyoruz. İBB’nin terör örgütlerine teslim edilmesine müsaade etmeyeceğiz.”

ULUSAL KANAL

Bu Haberi Paylaş

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.