İstanbul Sözleşmesi yaşatır mı çürütür mü?

“İstanbul Sözleşmesi çürütür, Cumhuriyet hukuku yaşatır”

Türkiye’de Batı yanlısı muhalefet partilerinin kadın kollarını, MorÇatı gibi AB yanlısı Batıcı neoliberal kadın örgütlerini, LGBTİ ve severlerini kızdıran İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesi uygulamasına destek çıkarak yazılı bir açıklama yapan Vatan Partisi Burdur İl Başkanı Hayat Harputlu Aşkar, “Türkiye’nin bir dayatmadan kurtulduğu”nu, “Atlantik merkezli bir yozlaşma”ya tavır aldığını vurguladı.

Açılım ve Barış projelerinin uygulandığı ve hükümetin Atlantik projelerinde roller aldığı dönemin ürünü olduğunu belirttiği İstanbul Sözleşmesi’nin, ABD kara kuvvetleri PKK ve FETÖ’nün ezildiği, PKK’nın siyasi kanadı HDP’ye kapatma davasının açıldığı, ABD ve Batı emperyalizmiyle cephe cepheye savaşıldığı bir dönemde feshedildiğini ifade eden Başkan Aşkar, içinden geçilen devrimci süreçle uyumlu devrimci bir karar olduğunu belirtti.

Türkiye, İstanbul Sözleşmesi’ni, 2011 yılında Atlantik güçlerinin emirberliğini yapan hükümet kabul etmişti.

2014 yılında ülkemizde yeni bir dönem, yeni bir süreç başladı.

ABD ve piyonlarıyla cephe cepheye gelindi.

ABD kara kuvveti bölücü terör örgütü PKK kazdığı hendeklere ve ilan ettiği özerklik çukuruna gömüldü.

Mehmetçiğin elinden aparatını kurtarmak isterken ABD Gladyosu FETÖ, ordu-millet birliği ile ezildi.

Ardından Atlantik’ten kopan Türkiye’de esen Avrasya rüzgârıyla devrimci süreç hızla ilerledi.

Mehmetçik, ABD egemenlik alanlarına girdi.

Suriye kuzeyindeki İsrail-ABD (Kürt) koridorunu dağıttı.

Ve ABD kara kuvveti bölücü terör örgütü PKK’nın siyasi kolu olan HDP’ye kapatma davası açıldı.

Şimdi de bir Atlantik prangası olan İstanbul Sözleşmesi feshedildi.

Atlantik camiası, Biden tayfası, LGBTİ sevicileri, MorÇatı gibi Batı’dan kadınımıza dayatılan feminist oluşumlar, Neoliberaller, Batıcı “solcu”lar, emperyalizm “devrimci”leri Türkiye düşmanlarının alayının salya sümük ağlaştığı İstanbul Sözleşmesinden çıkılmasını Türkiye’nin devrimcileri, vatanseverleri, ayağı Türkiye toprağına basan insanları sevinçle karşıladı.

Bu kapsamda Vatan Partisi Burdur İl Başkanı Hayat Harputlu Aşkar, yazılı bir açıklama yaparak, İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesinin içine girilen devrimci dönemle uyum içinde olan devrimci bir karar olduğunu vurguladı.

ESAS AMAÇ: LGBTİ’YE ALAN AÇMAK VE BATI’NIN EMPERYALİST YOZ KÜLTÜRÜNÜ YAYMAK

Başkan Aşkar, partisinin, daha ilk günden beri -2011’den beri- söylediği gibi, İstanbul Sözleşmesi’nin, maksadının her ne kadar kadına şiddeti önlemek olduğunu ileri sürse de farklı cinsiyet kabullerini kadın sorunu gerçeğinin içine gizleyen, toplumun doğal olmayan cinsiyetlere parçalanmasına rıza gösterilmesini dayatan bir metin olduğunu, sözleşmenin en önemli işlevinin LGBTİ’ye alan açması ve Batı’nın çürümüş kültürünü yayması olduğunun altını çizdi.

Türkiye’nin böylesi bir ideolojik kültürel saldırıyı görerek sözleşmeyi feshettiğini vurgulayan Başkan Aşkar, “Sözleşmeyi feshetmek, kadına şiddeti önleyecek gerçek çözümleri ve programı konuşma olanağını da beraberinde getirmiştir. Türkiye, İstanbul Sözleşmesi’nden ayrılarak kendi kanunlarına güvendiğini ispatlamış, köklü çözümlere yönelme iradesini ortaya koymuştur. Kadına şiddetle mücadele artık başka zeminlere çekilemeyecek ve esas şimdi güçlenecektir. İstanbul Sözleşmesinden başka önerisi olmayan taklitçi ve ezberci grupların telaşı bundandır” ifadelerini kullandı.

“Sözleşmenin uygulanışını izlemekle görevli olan komitenin (GREVİO) Türkiye hakkında hazırladığı rapor ısrarla Türk milletinden gizlenmekteydi” diyen Başkan Aşkar, “niye gizleniyordu? Çünkü o rapora bakıldığında görülecektir ki İstanbul Sözleşmesi ile amaçlanan kadına şiddetin önlenmesi değil, kadın sorunu malzeme yapılarak mazlum milletlerin denetim altına alınmasıdır” diye konuştu.

Başkan Aşkar şunları kaydetti:

“2018 GREVİO Raporuna göre, Türkiye’nin terörle mücadelesi kadına şiddet ortamını körüklemektedir, kayyum atamaları yanlıştır, Türk askeri ve polisi tecavüzcüdür. Elinde kalaşnikofla LasTesis dansı yapan, kadın, çocuk ve insanlık düşmanı PKK’nın can simidi Avrupa Konseyi ile mi kadına şiddeti önleyecektik? Bu yönüyle, İstanbul Sözleşmesi’nin feshi bölücülere tokattır.”

İstanbul Sözleşmesi taraftarlarının, iç hukukumuzdan doğan ve kadını esas koruyacak olan 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un kaldırılacağına yönelik kirli bir algı operasyonu yürüttüklerinin altını çizen Başkan Aşkar şu görüşleri savundu:

“Yine Vatan Partisi’nin ısrarla vurguladığı gibi, 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un ruhu ile İstanbul Sözleşmesi’nin ruhu farklıdır. Sözleşmede yer alan “toplumsal cinsiyet, cinsel yönelim” gibi kavramlar 6284’de yoktur. Ve 6284’ün tek hukuki dayanağı İstanbul Sözleşmesi değildir. 6284 Sayılı Kanun Türkiye’nin ihtiyaçlarından doğmuştur, mevcut kanunlarımızın geliştirilmesiyle oluşturulmuştur. İstanbul Sözleşmesi’nin esas niyetini bilenler, Türk kadınını korkutmak için 6284’ün kaldırılacağı yönünde kirli bir algı operasyonu yürütmektedir. Bu tuzağa düşmeyeceğiz. 6284 bizimdir, kadınımızı korumaktadır ve geliştirilecektir.  Kadını koruyan kanunlarımızın zayıflatılması ya da kaldırılması gibi bir gündem Türkiye’nin önünde yoktur.”

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ ÇÜRÜTÜR, CUMHURİYET HUKUKU YAŞATIR

İstanbul Sözleşmesi’nin, Cumhuriyet Devrimiyle hesaplaşmanın da sinsi bir aracı olduğunu vurgulayarak, “8 Mart Meydanlarına, Feminist Gece Yürüyüşlerine bakın, İstanbul Sözleşmesi ile dayatılan toplum projesini göreceksiniz. ‘En az 3 cinsiyet’ sloganları var, ‘Cinsiyet Akışkan, Erkeklik Yapışkan’ dövizleri var. Atatürk yok, Cumhuriyet yok, Türk bayrakları yok!” dedi.

Vatan Partisi olarak İstanbul Sözleşmesi’nin feshini Türk kadını ve Türk milleti için olumlu bulduklarını söyleyen Başkan Aşkar sözlerine, “kadına yönelik her türlü ayrımcılığı ve şiddeti bütün toplumsal temelleriyle ortadan kaldırma kararlılığımızı yineliyoruz. İstanbul Sözleşmesi çürütür, Cumhuriyet Hukuku yaşatır” diye son verdi.

Bu Haberi Paylaş

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.