Keçi tulum peyniri tanıtma toplantısı yapıldı

Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı (BAKA) destekleriyle gerçekleştirilen “Burdur Küçükbaş Süt Toplama Ağı SOGEP Projesi” kapsamında üretilen “Burdur Keçi Tulum Peyniri Tanıtım Toplantısı yapıldı.

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü tarafından yürütülmekte olan 2021 yılı Sosyal Gelişmeyi Destekleme Programı (SOGEP) çerçevesinde Burdur İl Özel İdaresi ve proje ortakları; Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi, İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ve Burdur Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği işbirliği ile yürütülen “Burdur Küçükbaş Hayvancılık Süt Toplama Ağı Projesi” kapsamında, İlimiz kırsalında küçükbaş hayvancılık yetiştiriciliği ile uğraşan 52 yetiştiricimize ekipman desteği sağlanarak, yetiştiricilerimize MAKÜ tarafından Bilinçli Hayvancılık ve İyi Sürü Eğitimleri verilmiştir.

Ayrıca proje kapsamında 6 ilçemize süt toplama ünitesi kurularak, peynir üretimi için ihtiyaç olan Süt Analiz Cihazı, Protein Tayin Sistemi, Pastörizasyon Tankı, Cidarlı Depo Tankı, Mobil Tanı Mikroskopları vb. malzemeleri tedarik edilerek MAKÜ’ye kazandırılmıştır.

MAKÜ Lavanta Tepesi Otelde bugün tanıtımın yapıldığı programda, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Teke Yöresine ait Çobanın Rüyası adlı halkoyunu gösterisi sunuldu.

Burdur Keçi Tulum Peyniri Tanıtım Filmi gösterisi ile devam eden programda Dr. Öğr. Üyesi İlhan Gün ve Öğr. Gör. Aslı Albayrak Karaoğlu tarafından Burdur Keçi Tulum Peynirinin özellikleri ve yapım aşaması ile ilgili sunum yapıldı.

Programın bu bölümünde protokol konuşmaları gerçekleşti. Vali Ali Arslantaş, Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, Rektör Prof. Dr. Adem Korkmaz, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Asım Ertilav, BAKA Genel Sekreteri Volkan Güler, Tarım ve Orman İl Müdürü Mehmet Tuğrul tarafından konuşma yapıldı.

Programın sonunda gurmeler tarafından Burdur Keçi Tulum Peyniri tadımı yapıldı. Kars Koçulu Peynircilik yetkilisi İlhan Koçulu, Erzincan Efendigil Peynircilik yetkilisi Süleyman Yıldırım, Çorum Kargı Döğen Ticaret yetkilisi Mustafa Döğen, Metro Gastro Dergi Editörü Nilhan Aras, İzmir Sidas Medya Şakir Sarıçay, Kristal Otelleri Mutfak Koordinatörü Yusuf Ziya Yılmaz, İzmir Sancak Süt Ürünleri yetkilisi Halim Ezgi, Ezine Peynirciler Derneği Başkanı Ali Atak tarafından tadım yapmaları sonrası görüşlerini aktardılar.

Peynirin Üretiminde Emeği Geçen Tüm Paydaşlara hediye takdimi ve hatıra fotoğrafı ile program sona erdi.

Daha sonra Rektör Prof. Dr. Adem Korkmaz da bir konuşma yaptı. Rektör Korkmaz konuşmasında su ifadelere yer verdi:

“Gelişim dediğimiz şey, çok karmaşık, çok dinamik ve çok boyutlu bir süreç. Bütün dünyada gelişme sergileyen ülkeler ve şehirlerin özellikle en büyük hikâyesi kendi içsel potansiyellerini harekete geçirmek. Eğer biz Burdur olarak bir gelişim dinamiğini ortaya koyacak isek, sahip olduğumuz kültürle bezenmiş, kendi kültürümüzden aldığımız, kendi tarihimizden kendi ekonomik potansiyelimizden, doğamızdan aldığımız gelişme ve dinamiklerin çok daha başarılı olacağının onlarca örneği var. Bir şehrin aklını bugün burada görebiliyoruz. Bizlere düşen bu potansiyeller üzerinde nitelikli odaklanmaları yaparak hareket etmek. Bu sorumluluğu bizim yerine getirmemiz gerekiyor. Bu proje özünde burada bir hikâye ortaya konuluyor. Evet bir hikâye, Burdur tulum peyniri bir hikayedir. Ama bu hikâyelerden onlarcasına, yüzlercesine ihtiyacımızın olduğunu ifade etmek istiyorum ve bu işin formülü de ortak akıl üretmek. Devletin kurumları, sivil toplum örgütleri, üretici birlikleri ve sektör temsilcileriyle bir araya gelmiş bir aklı ürettiğimiz zaman tarım hayvancılıkta sosyal ve ekonomik gelişmeyi, katma değeri, göçün azaldığını, üretimin ve refahın arttığını, nüfus

hareketliliğinin sosyal nedenlerle azaldığını çok net bir şekilde gözlemleyebiliriz. Onun için bu projenin böyle sembolik bir anlamı var. Süt ürünleri pazarına da bir giriş yapmanız gerekiyor. Bu konuda yine bir ortak akıl çalıştayı yaptık. Hep beraber burada yine değerli temsilcilerimiz bu çalıştayda fikirlerini ortaya koydular. O çalıştayın temel rapor sonuçlarında ortaya koyduğumuz çerçevede keçi tulum peyniri vardı. Ortak akıllar üretme noktasında da biz üniversite olarak kendimize düşen sorumluluğu yerine getiriyoruz. Süt Teknolojileri Araştırma Merkezini kurduk ve Burdur’un süt ürünlerinin katma değerli hale gelmesi konusunda ciddi bir altyapı oluşturduk. Sürdürülebilirlik kavramından sıkça bahsediyoruz. Bu gerçekten çok önemli bir kavram. Keçi tulum peyniri hikâyesinin de sürdürülebilirliği meselesinin esas kritik zamanı yeni başlıyor. MAKÜ Çiftliği olarak biz bu ürünü pazara sunuyoruz. Türkiye’de benim bildiğim güçlü bir marka olarak sunulmuş keçi tulum peyniri yok. Yani keçi-koyun ya da keçi-inek gibi karışım halindeki ürünler var. İşte biz buna çalışıyoruz. Yereldeki partnerlerimize, emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.”

Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz ise konuşmasında “Bugün çok önemli bir projeye imza atmanın haklı gururu yaşıyoruz. Doğayla inatlaşmadıkça doğanın bize sağlayacağı verimliliği ve yaşam şartlarını geliştirebileceğimiz bir anlayışın bu projelerden geçtiğine inanıyorum. Büyük ve küçük baş dengesini kurmalıyız. Yörük kültürünün bir ürünü olan küçük başı geliştirmeliyiz. Peynir pazarında daha da iyi yere gelebiliriz. Dünya piyasasında söz sahibi olabildiğimiz kalemlere bakmalıyız. Ürünlerin

belli bir standardını yakalayarak ve bunu sürdürerek varlığımızı sürdürebiliriz. Biz de bugün tanıtım toplantısını yaptığımız Burdur keçi peynirinin adlandırılmasının önemli olduğunu düşünüyorum. Bu peyniri daha çok insana ulaştırmanın yolunu bulmalıyız. Burada gurmelerimiz bulunuyor. Bugün buradaki tanıtımı koyun, keçi ve onların ürünlerine değer verilmesi ve bir marka kazandırılması için önemli buluyorum. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.” ifadelerini kullandı.

Vali Ali Arslantaş programda yaptığı konuşmada; “Yüksel AKSU’nun, “Yeni Gerçekçi” sinema akımı içerisinde değerlendirilebilecek 2006 yapımı “Dondurmam Gaymak” filmi, tek başına küresel çapta dondurma firmalarına kafa tutan Ulalı Ali Usta’nın hikayesini işler. Filmin bir sahnesinde Ali Usta’nın bir arkadaşı, Usta’nın yürüttüğü mücadelenin beyhudeliğini şu cümlelerle ifade eder:

“Şimdi bak, adamların bin ineği, bin dönüm tarlası, bin kişilik fabrikası vardır. Yemi tarlasından, sütü mandırasından, üç kuruş maliyetle elde eder. Kendi fabrikasından imal yapıp kendi pazar ve dağıtım ağıyla satar. Reklamı, promosyonu da icabında kendi televizyonundan, gazetesinden yapar. Senin anlayacağın, onlarda bin dönüm tarla, bin inek, bin çalışan, bin kamyon, bin çeşit dalavere, sen de bir inek, bir tarla, bir çırak, bir motor var. Onu da çaldırmışsın.”

Latife bir yana nükteyle bezeli bu replikleri, üretim ve pazarlama silsilesinin esaslarını kahvehane samimiyetiyle ifade etmesi sebebiyle çok seviyorum. Hele mesele markalaşma potansiyeli taşıyan yerel ürünlerin, yurt içi ve yurtdışında bilinilirliğini arttırmak olunca, zihnimde ister istemez bahse konu silsilenin tüm unsurlarına dair mevcudiyeti kontrol etme ihtiyacı hissediyorum.

Az önce Burdur keçi tulum peynirinin üretimine dair videoyu izlerken ve kıymetli akademisyenlerimiz popüler söylemiyle peynir üretimine dair Know-How bilgisi verirlerken aklımdaki listeyi yokladım ve listenin ilk basamaklarının kusursuz tamamlandığı noktasında mutmain oldum. 2021 yılında gerçekleştirilen çalıştayda alınan kararlarda sebat edilerek hedef kazanımların inanmışlık ve azimle hayata geçirilmesi, üreticinin bilgilendirilmesi, gerekli hibe

desteğinin sağlanması, meşakkatli bir üretim sürecinin neticesinde kendine has tadıyla muadillerinden ayrılan bir ürün elde edilerek lezzet standardının yakalanması azımsanacak başarılar değildir ve bu muvaffakiyetteki paye projede yer alan tüm paydaşlarımıza aittir.

Bernard SHAW “Akıllı insan aklını kullanır, daha akıllı insansa başkalarının aklını da kullanır” der.

Bu bağlamda kapitalist firmaların Ali Usta’yı bitirme planını, ürettiğimiz katma değeri nasıl pazarlayacağımıza dair bir kılavuz olarak düşünebiliriz.

Pazara arz ve dağıtım ağı teşekkülü gibi maddi unsurların ikmali kolaylıkla halledilebilir meseleler. Buradaki en mühim noktanın reklam olduğunu düşünüyorum. Yalnız mevzu bahis reklam, ulusal ve yerel basında yer alan metinler ya da süslü cümlelerle ürünün methedilmesi değil. Zira işin o kısmını da gerekli kurum ve kuruluşlarımız layıkıyla halledeceklerdir. Benim bahsettiğim reklam nice emekle üretilen, Burdur alacasıyla paketlenmiş tulum peynirimizi sofralarımıza dahil etmekle başlıyor. Komşumuzu çağırdığımız bir kahvaltı sofrasında, bir parça kızartılmış yufkanın içine, tereyağı ve tulum peynirimizi koyup üzerine bir parça dağ kekiği serpiştirip bir bardak tavşan kanı çayla komşumuza ikram etmekle nihayete eriyor. İnanıyorum ki ürünün lezzeti kendi reklamını kendi yapacak ve kısa zaman içerisinde bu nefaset tat şehrimize ait bir değer vasfı kazanacaktır.

Sözlerimi nihayete erdirirken, spor yapmayı da ihmal etmeden, herkesin üzerine düşen vazifeyi yaparak bol bol tulum peyniri tüketmesini ve el altından peynirimizin tahşidatını yapmasını istirham ediyorum. Tebessümle ve sağlıcakla kalın” dedi.

Programa başta Vali Arslantaş olmak üzere Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, MAKÜ Rektörü Prof. Dr. Adem Korkmaz, Baro Başkanı Ramazan Gedik, Kaymakamlar, İl Jandarma Komutanı J. Alb. Mustafa Güder, İl Emniyet Müdürü Ümit Bitirik, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Asım Ertilav, kurum müdürleri, BAKA Genel Sekreteri Volkan Güler, Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Kürşat Tuncel, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, akademisyenler, yetiştiriciler, süt ve süt ürünleri uzmanları katıldı.

Bu Haberi Paylaş

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.