Likya Yolu için hukuk mücadelesi  

Kitle örgütleri ve bölge halkından dava

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın bilimi, arkeolojiyi ve tarihi hiçe sayan, özel çıkar ve kişisel rant uygulamalarından biri olan, Antik Likya’nın kurulduğu Teke Yarımadası’nda 535 km uzunluğunda, Roma yolları, eski patikalar ve katır yollarından oluşan ilk uzun mesafeli yürüyüş rotası tarihi ve turisti Likya yoluna yapılması planlanan duble yolun inşasına karşı halk harekete geçti. Vatandaşlar ve kitle örgütleri yol inşasının iptali için dava açtı.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın bilimi, arkeolojiyi ve tarihi hiçe sayan, özel çıkar ve kişisel rant uygulamalarından biri olan, Antik Likya’nın kurulduğu Teke Yarımadası’nda 535 km uzunluğunda, Roma yolları, eski patikalar ve katır yollarından oluşan ilk uzun mesafeli yürüyüş rotası tarihi ve turisti Likya yoluna yapılması planlanan duble yolun inşasına karşı halk harekete geçti. Kaş Çevre ve Kültür Derneği, Mimarlar Odası Antalya Şubesi, Doğa Derneği, Finike ToraçDer, Peyzaj Mimarları Odası ve 127 vatandaş dava açtı. TEMA Vakfı da projenin iptali için adli makamlara başvuru yaptı.

“DUBLE YOL, GÜZERGÂHI SADECE 15 DAKİK KISALTACAK”

Avukat Tuncay Koç

Dava dilekçesini hazırlayan Avukat Tuncay Koç, yaptığı açıklamada, söz konusu projenin mesafeyi yalnızca 15 dakika kısaltacağını belirterek, “2021 yılında Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından başlatılan ÇED süreci, 17 Ocak 2025’te Bakanlık duyuru sayfasından ÇED OLUMLU kararı verilerek ilan edilmiştir. Alışık olmadığımız üzere bu duyuruda karar tarihi ve sayısı bulunmamaktadır. Planlanan otoyolun, mevcut kıyı yolu ile temel farkı Demre ile Kalkan arasındaki yolu 15 dakika kısaltacak olmasıdır. Bu da yapılmak istenen yolun çift şeritli olmasından dolayı saatlik hızı artıracak olmasından dolayıdır.” ifadelerini kullandı.

“1.600 DÖNÜM ZEYTİNLİK VE TARIM ARAZİSİ YOK OLACAK”

Bin 600 dönüm tarım ve zeytinlik arazinin yok olacağını kaydeden Koç, “Arazisi kamulaştırılacak köylülerle ilgili ÇED raporunda tek satır ‘kamulaştırma bedeliyle ekonominin canlanacağı’ ifadesidir. Otoyolun geçeceği sahada 7 bin hektar orman arazisi karayollarına tahsis edilecek ve rapora göre 66 bin 073 ağaç kesilecektir.” dedi.

“PROJE, 11 ARKEOLOJİK SİT VE 9 KORUMA ALANINA ZARAR VERECEK”

Projenin 11 arkeolojik Sit ve 9 Koruma alanına zarar vereceğini kaydeden Koç, “Bu SİT’lerin bir kısmı (Kaputaş Doğal Sit Alanı ve Myra Arkeolojik Sit alanı gibi) 1. Derece SİT statüsünde bulunmaktadır. Yolun geçeceği hatta 22’si endemik 454 bitki cinsi projeden zarar görecektir.” diye konuştu.

Ayrıca inşaat boyunca oluşacak milyonlarca metreküp hafriyat için yeterli döküm alanı olmadığını kaydeden Koç, “Yol yapımı yarma çalışmalarında 19 milyon metreküp hafriyat ortaya çıkacak bu hafriyatın inşa fazlası 12 milyon metreküpü üç ilçeye dökülecektir. Üç ilçede de bu büyüklükte döküm alanı bulunmamaktadır. Yol yapım çalışmaları sırasında tozlanma, patlatma ile bölge florası ile yeraltı suları zarar görecektir.” diye konuştu.

“GERÇEK AMACI SERVET AKTARMAK, ÇEVREYİ İMAR VE RANTA AÇMAKTIR”

Gerçek maliyetin ÇED raporunda belli olmadığını kaydeden Koç açıklamasına, “Yolun maliyeti 2021 yılı verisine göre 2 milyar 165 milyon TL’dir. (O zamanki kura göre 250 milyon dolar) Asıl maliyeti oluşturacak 11 viyadük/köprü, 6 tünel ve kamulaştırılacak tarım arazilerinin bütçesi bu maliyete dahil değildir. Yani gerçek maliyet ÇED raporunda belli değildir. Sadece açıklanan maliyet Demre ve Kaş nüfusuna bölünse ve dağıtılsa, kişi başına 2 bin 770 dolar düşmektedir. (Tünel viyadük maliyetleri hariç) Bu miktar halka eşit şekilde dağıtılsa, ekolojiye ormana, SİT alanlarına, yeraltı sularına zarar verilmeden bölgenin kalkınması sağlanabilir. Görünüşte yol projesi olan projenin gerçek amacı servet aktarımı sağlamak ve ileride Demre-Kaş-Kalkan arasında doğal güzellikleri ve deniz gören yamaçları hızla imara ve ranta açmaktır.” şeklinde sürdürdü.

Bu Haberi Paylaş

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.