
Hâkimin fahiş kira kararını protesto için direniş çadırı kurarak adalet arayan kiracı
Burdur’da ikamet eden Orhan Yıldırım (63), mahkemenin kira artışı kararını protesto etmek için adliye karşısına direniş çadırı kurdu. Yıldırım, “haksızlığa uğradığını düşündüğü”nü söyledi.
Burdur merkez Burç Mahallesi Toscalı Sokak’ta bir dairede kiracı olarak oturan 63 yaşındaki Orhan Yıldırım ile ev sahibi kira artışında anlaşamadı. Ev sahibi kira tespit davası açtı. Dava, iki yıl sürdü. Sonunda Burdur 1. Sulh Hukuk Mahkemesi bilirkişi raporuna dayanarak kiranın 8 bin liraya yükseltilmesine hükmetti.
Muhammet Fatih Başçı’nın Yenigün’deki haberine göre, mahkemenin bilirkişi raporu ile karar vermesine tepki gösteren Orhan Yıldırım, Burdur Adliyesi karşısındaki alana çadır kurarak protesto eylemi başlattı.
Çadırın üzerine “Bilirkişi insan yaşam hakkını belirleyemez”, “Adalet mülkün temelidir”, “Bilirkişi hukuka itilaf edemez”, “emekliyim, kiracıyım, adalet istiyorum”, “kiracı hakkı hukuk sınırında korunur” yazılı pankartlar asıldı.
Yıldırım, iki yıl önce 1200 lira olan kirasını ev sahibinin 5 bin liraya çıkartmak istediğini, yüzde yüz artırarak 2400 lira ödediğini, daha sonra 2400 lirayı yüzde yüz artırarak 5000 lira ödediğini belirtti. Ev sahibinin 5 bin liralık kirayı 15 bin liraya yükseltmek istemesini kabul etmediği için dava sürecinin başladığını belirtti. Yıldırım, bu senenin aile yılı olduğunu belirterek, “Bu durum aileleri etkileyecektir ve boşanmalara kadar götürecektir. Eğer insan geçinemeyecek durumda olursa bunların hepsi aileye zarar verir.” dedi. Orhan Yıldırım basın mensuplarına yaptığı açıklamada “Haksızlığa uğradığımı düşünüyorum” dedi. Davanın iki yıldır sürdüğünü, mahkeme sürecinde bilirkişiye itirazlarım, dairedeki eksikliklere itirazlarım nedeniyle uzadığını belirten Yıldırım, “kiracı-ev sahibi anlaşmazlığı olmamasına rağmen sadece kızının paraya fazla tamah etmesi sebebiyle dava sürecimiz devam etti. Daha sonra keşif yapıldı. Bina çevresindeki diğer binalardaki kiracıların kira ücreti düşük olmasına rağmen bilirkişi yüksek göstermiştir. 12-13 bin lira civarında ilk yazılar gelmiştir. Tekrar itiraz dilekçemi yazdığımda 8 bin 156 lira olarak belirlemişlerdir. Mahkeme olumsuzlukları dikkate almadan bilirkişinin yapmış olduğu sadece binanın konumu açısından değerlendirme verdiğini beyan etmiştir. Benim bu beyana karşı çıkmama rağmen mahkeme 8 bin olarak belirlemiştir.
Bu yüksek bir meblağdır. Ben artış oranlarımı yüzde 100 yapmama rağmen mahkeme dikkate almamıştır.” ifadelerine yer verdi.
Yıldırım açıklamalarına şu ifadelerle devam etti:
“Cumhurbaşkanı’nın söylediği, beyan ettiği aile yılı olması sebebiyle bu durum aileleri etkileyecektir ve boşanmalara kadar götürecektir. Ben o dairede 6 senedir oturuyorum. 5 yılı geçince kira tespit davası açtılar. Kendilerine devletin belirlediği her oranda zammımı yaptığım, zamanında ödemelerimi yaptığım halde bunların hiç birisi dikkate alınmamıştır. Ev sahibinin kızının istekleri doğrultusunda bir fiyat çıkarılmıştır. Bu da emekli olduğum için maaşımı oldukça zedelemektedir. Kaldı ki şunu düşünmemiz gerekiyor. “Cumhurbaşkanı’nın söylediği, beyan ettiği aile yılı olması sebebiyle bu durum aileleri etkileyecektir ve boşanmalara kadar götürecektir. Eğer insan geçinemeyecek durumda olursa bunların hepsi aileye zarar verir. Ben kiramın hukuka göre belirlenmesini istiyorum bilirkişiye göre değil. Gerekçeli kararı bekliyorum. Hukuki mücadeleme devam edeceğim. Daha olmazsa açlık grevine başlayacağım, eğer sağ kalırsak buradan Adalet Bakanlığı’na bisikletle gidip gerekli açıklamaları yapacağım. Daha önce 7 günde Antalya’dan Ankara’ya vardım bisikletle. Oğlumla ilgili başka bir davadan ötürü. Adalet herkese lazım.”