Adam “açım” diyor sana.
Sen cennet vadediyorsun ona.
Adı da “manevi destek” oluyor onun.
Son dönem dayatma halini aldı iyice bu manevi destek işi. O hale düşüren kim, sebep ne ona? Onu soran sorgulayan yok.
Cesaret işi onu sorabilmek.
Okullara “manevi danışman” şimdide.
Dersi öğretmeni yok imiş gibi okulda?
Eğitimini (Pedagoji)almış İlahiyat mezunu hepsi de.
Yöneticiler Rehberlik servisleri diğer öğretmenler.
Çok mu uzaklar onlar manaya?
***
Boşta kaldılar belli ki bu danışman hizmeti verecekler. Bizim cami imamı duyuru yapıyor kaç cumadır. “Diyanet bayanlar için Kuran Kursu öğretmeni atadı. Bekliyor kaç haftadır kayıt yok” diye. Kayıt yokta neden atandı? Aldığı helal mi? diyebilen yok. Cesaret işi o.
***
Buyuran okulun birinde yaşanmış gerçek hikâye size;
Danışman zat; “Çocuklar yüksekten düşseniz Allah sizi korur” diyor. Çocuk eve gidince “Anne şimdi ben kendimi pencereden aşağı atsam bana bir şey olmaz, Allah beni korur değil mi” diye soruyor. Açsa kendini aşağı ne bahane bulacaktınız ona
Yıllar öncesine götürdü arkadaşımın birinin bu paylaşımı bu hikâye beni. Oğlum dört yaşında daha. Ablası ona “Yemeğini bitirmezsen Allah günah yazar sana” demişti. “Ben okula gitmiyorum ki, defterim yok ki” demişti o da ona.
Nasıl anlatsak ki bunu Allah”, “iman”, “kader” “ahiret” vb. soyut kavramlar o yaştakilere merdiven altı eğitim almışlarla anlatılabilecek konular değil.
Nerde onu anlayacak bakan? Nerede Diyanet?
***
Kendilerini yetiştirsinler manevi danışmanlar önce.
“Bir garip muhtaç dede, nereden himmet ede?
Çoğu gerisinde kalmış durumdalar bugün önünde saf tuttuklarının. Çağı okuma, bilgi birikim yönünden.
Yaz Kuran Kurslarında camiler gezdik gördük bir dönem.
İşine adanmış çevresiyle bütünleşmiş din görevlisi olsa da çok az. İkinci iş yapıyor çoğu. İş yerinde ulaştık kimine. Kendi işi ya da başkasının yanında. Boş zamanı var çünkü ona.
Camiden cumadan soğutan da var.
Siyaseti camiye sokan da.
Semt temsilcisi gibi davranıyor kimi.
Cami de o siyasetin şubesi sanki.
***
Onların danışmana ihtiyacı var önce.
Siyasetin zerresi girmemeli Allah’ın evine.
Hurma” “deve” “cariye” “köle” anlatarak tamamlıyor vaazı. Gelememiş bugüne.
Manasını bildiği yok okuduğunun.
***
Hababam sınıfını izlemeyenimiz yoktur.
Aşkına karşılık bulamamış genç intiharı düşünüyor. Edebiyat öğretmenine açılıyor. İlyas Salman. “Sanığımdan da hıyar mısın sen ula” diyor o da ona, Kurtarıyor karamsarlıktan, hayata bağlıyordu onu yeniden. Müftüyle imamla mı olması gerekiyor illa. Manevi danışman mıydı İlyas Salman.
Programlarına baksalardı görürleri orada.
Öğretmen uygular onu camiye de götürü, müzeye de mezarlığı da. Her yeri gezdirebilir, değerleri de tanıtabilir manevi iklimden de tanıştırabilir öğrenciyi. İzin var ona
***
Amaç o değil tabi. Amaç “cumaya” “camiye” “imama” karşılar bunlar” dedirtip bizi birbirimizle tartıştırmak, milletin yumuşak karnı dini kullanıp yerel seçimlerde ondan yararlanmak…
İstismarın en aşağılığı en adisi olsa gerek herhâlde “din istismarı”
***
Bu şartlarda, bu zamanda okullarda neye yarar bu “manevi danışman” işi diyelim size onu.
Zaten de bitmiş olan Milli Eğitimin son duasını ettirmek “ruhuna Fatiha” okutmak işine herhalde…
Allah’ım sen mukayyet ol “manamıza” “maneviyatımıza” ….
Hayırlı cumalar dileği ile…
Osman ERENALP/ Ankara 15 Aralık 2023