
Sosyal medyanın korkunç dezenformasyonu, provokasyon ve tertibe açık pozisyonu
Sosyal medyanın zaman zaman toplumsal ve siyasi hayat için ne kadar tehlikeli bir platform haline gelebileceği bir kere kanıtlandı. İdlib gerginliği bahanesiyle Maraş/ Elbistan’da galeyana gelen bir grubun Suriyelilerin işyeri ve konutlarına saldır düzenledikleriyle ilgili video ve haberlerin bir anda sosyal medyayı sarmasının ardından Elbistan Kaymakamlığının olayı yalanlaması bu görüşün en son kanıtı oldu.
Biri aşağıdaki haberle birlikte bir kitle hareketi videosu yayınladı.
Videoda olayın nerede cereyan ettiği somut olarak belli değildi.
“İdlib’de yaşananların ardından Maraş’ın Elbistan ilçesinde Suriyelilere ait iş yeri ve evlere yönelik saldırılar meydana geldi. Emniyet yaptığı açıklamada ‘Provokasyonlara gelinmemesi’ açıklamasında bulundu.”
Emir Alp
Ardından ardardına birçok kişi araştırıp sormadan ve teyit ettirmeden tıpkı Yasemin Yıldırım’ın yaptığı gibi videoyu paylaştı.
Bir tanesinde Elbistan’dan bir yayın organının linki verilmişti ancak linke ulaşılamıyordu; belki de sahteydi.
Bugün Elbistan Kaymakamlığı aşağıdaki açıklamayı yapmak zorunda kaldı.
“İlçemizde, Suriyelilere veyahut ev ve işyerlerine yönelik hiçbir saldırı söz konusu değildir. Sosyal medyada Elbistan ilçesinde diye araştırılmadan servis edilen görüntülerle de İlçemizin hiçbir ilgisi yoktur.”
Kıssadan hisse, sosyal medyada paylaşılan ve yayınlanan her haberin üzerine sazan gibi atlamak tehlikelidir. Kılı kırk yarmak gerekir.
[3d-flip-book mode="thumbnail-lightbox" urlparam="fb3d-page"
id="12654" title="false" lightbox="dark"]
- Atatürk, mason ve Siyonist işbirlikçisi miydi?
- TGB’den Türk Gençliğine çağrı: “Birinci vazifeye atıl TGB’ye katıl!”
- Antalya Vatan Partisi’nden Trump ve Barrack’ın küstahlığına sert tepki
- BM’de dünyaya KKTC’yi tanıma çağrısı
- En iyisi Eskimolar gibi emeklileri beyaz ayılara ikram edin!
- Preveze’nin yıldönümünde Boğaz’da gövde gösterisi
- BURDUR EMS’de Gündemli Toplantı
- Bahçeli’den Türkiye’ye ilaç gibi öneri