“Medya, büyük bir çöküş içinde…”

24 Mayıs Basın Bayramı’nı kutlarken bir yandan da basın örgütleri, ağzından alevler çıkararak “imdat!” sedalarını yükseltiyorlar. Bu kapsamda Burdur Gazeteciler Cemiyeti Başkanı, Yenigün Gazetesi İmtiyaz Sahibi Kürşat Tuncel yazılı bir açıklama yaparak, günün “Basın Bayramı”, “Sansürün kaldırılış Günü” olarak kutlanmasının epeydir anlamını yitirdiğini, “özünden ve ruhundan kopan, asıl manasını kaybeden bir güne dönüştüğü”nü ifade ederek, “matbuat, basın, yeni yaygın kullanımıyla medya, büyük bir çöküş içinde…” dedi.

Başkan Tuncel, artan maliyetlerin ve enflasyonun yerel televizyonları, radyoları, kısacası tüm medyayı olumsuz etkilediğini, şimdi bir de telif ücretleri sorunu ortaya çıktığını, bu nedenle ülke çapındaki 1.134 yerel radyo sayısının 640’a düştüğünü ifade ederek, bu konuda çeşitli illerin radyo ve televizyon kuruluşlarının feryatları duyulmaya başladığının altını çizdi.

Başkan Tuncel paylaşımında şu ifadelere yer verdi:

Hepinizin bildiği gibi; yarın “24 Temmuz, basın tarihimizdeki en özel günlerden biri. 1908’de ikinci Meşrutiyetin ilanı ile birlikte basında sansürün kaldırılışı ‘basın bayramı’ adı altında kutlanıyor.”

Aslında 24 Temmuz’larda “bayram ve sansür” sözcükleri anlamını yitireli epey oldu.

Özünden ve ruhundan kopan, asıl manasını kaybeden bir güne dönüştü 24 Temmuz…

Çünkü; matbuat, basın, yeni yaygın kullanımıyla medya, büyük bir çöküş içinde…

Yaygın basınından yerel basına, dijitalinden görseline tüm iletişim mecraları büyük bir mali bunalım, ekonomik açmaz içerisinde…

Neredeyse son beş yıldır kesintisiz bir şekilde süren ekonomik sıkıntılar giderek derinleşmekte…

Ekonomik sorunlar kadar yapısal meseleler, teknolojik gelişmeler gibi başka hayati gelişmeler ile bir kısırdöngü içindeyiz.

“Ekonomik sorunlarımız o kadar ağır ki, ‘sansür, basın özgürlüğü, ifade hürriyeti’ gibi konulara gelemiyoruz bile…

Günümüzde sansür şekil, yöntem değiştirdi zaten. Ekonomik olarak yayın, medya kuruluşlarını kıskaca aldığınızda, o bilindik eski usul sansüre gerek kalmıyor zaten. ‘Para, maliyet, iktisadi meseleler’, şu an basının içinde bulunduğu durumu tanımlayan, özetleyen kelimeler.

Gelirlerimiz azalırken, giderlerimiz artıyor.

Ve bu olumsuzlukları hepimiz yaşıyoruz.

Yazdıklarım, durum tespiti bildiğiniz şeyler.

Tam bir ‘öğrenilmiş çaresizlik, kabullenmişlik’ sendorumu içindeyiz.

Basın örgütleri parçalanmış, güçsüz bir halde. Medya kuruluşları gazeteler, internet siteleri ve diğer mecralar ekonomik yaşam, ayakta kalma mücadelesi veriyor.

Kamu kaynakları ile dağıtılan resmi ilanlar her geçen gün küçülürken, özel sektörde durum farklı mı?

Herkes krizi, ekonomik sorunları gerekçe göstererek, gider kısma, tasarruf denildiğinde ilk akla gelen kalem, konu başlığı her nedense ‘basın-yayın, medya harcamaları oluyor.’

Yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları, meslek odaları ve diğer paydaşlar da krizi öne sürerek ya da  ‘Sayıştay, müfettiş denetimi, tasarruf genelgesi’ gibi gerekçeleri ortaya koymaları ile birlikte özel ilan, reklam pastası da iyice daralmış durumda.

Böyle bir kuşatılmışlık çemberi içinde 24 Temmuz’u karşılıyoruz.

Yine güzel sözler, mesajlar, süslü laflar ile geçiştirileceğiz.

Bizlerse ekonomik sorunlar yumağında mücadeleye devam edeceğiz.

Nereye kadar?…

Bıçak kemiğe dayandı,

‘artık yeter!’ noktasındayız…

Bu Haberi Paylaş

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.