Soylu: “Uygur ve LGBT eylemlerinin arkasında ABD var”

Gazetelerin ve televizyonların Ankara temsilcileriyle bir araya gelen Soylu, ABD’nin Türkiye’ye yönelik tehditlerine dikkat çekerek ve göç tehdidine karşı tetikte olduklarını belirterek, ‘Göçün kaynağı ya iç savaş, ya vekâlet savaşları, ya da ekonomik sıkıntılar. Bütün bunların arkasında da Batı var.’ dedi

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Uygur ve LGBT eylemlerinin arkasında Amerika’nın olduğunu bildirdi. Türkiye’ye yönelik harekete hazır 8 milyonluk bir göç tehdidi bulunduğunu belirten Soylu, bunu önlemek için tetikte olduklarını ifade etti. Soylu, mahalle ve semtlerde Suriyeli sayısının artmasına müsaade edilmeyeceğini sınırın yüzde 25 olarak belirlendiğini söyledi. Soylu Yunanistan’ın Lavrion Kampını yeniden PKK’ya tahsis ettiğini açıkladı.

Aydınlık gazetesin Ankara temsilcisi İsmet Özçelik’in izlediği ve haberleştirdiği habere göre, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu gazete ve televizyonların Ankara temsilcileriyle düzenlediği toplantıda Türkiye’ye yönelik göç konusunda ayrıntılı bilgiler verdi. Batılı ülkelerin Türkiye üzerindeki hesaplarını da anlatan Soylu son dönemlerde artan Uygur ve LGBT eylemlerinin arkasındaki güce de açıklık getirdi.

Soylu toplantıda özetle şu bilgileri verdi:

‘KONUYU BİR SİYASİ PARTİYE SAHİPLENDİRMİŞ’

Son dönemde iki konuda özel çaba harcanıyor. Bunlardan biri Uygur meselesi. ABD Uygur meselesi üzerinden Türkiye’yi manipüle etmeye çalışıyor. Bu konuda yüksek hassasiyet gösteriyoruz. Kimsenin mağdur olmaması için çalışıyoruz. Ama ABD bu konuyu uyutup uyutup uyandırıyor. Bunu da kendi içimizdeki mahfillere yaptırıyor. Bir siyasi partiye bunu sahiplendirmiş yalan ve kurgu haberler üzerinden faaliyet yürütüyor.

İkinci konu da LGBT konusu. Amerika bu çerçevede sadece politika değil kültürel salınım da yapıyor. Bütün bunlar tesadüf olamaz. Bu arada bir araştırma da yaptırdık. Cinsel yönelime en fazla tepki gösterenler HDP seçmenleri. Bu iki mesele dış cereyana çok açık.

GÖÇÜN KAYNAĞI BATI

Göçün kaynağı ya iç savaş, ya vekalet savaşları, ya da ekonomik sıkıntılar. Bütün bunların arkasında da Batı var. Dünyada nerede bir güvenlik sorunu varsa kullanılan silahlar hep Batı tarafından verilen silahlar. Göç kaçakçılık, terör, uyuşturucu zinciri oluşuyor. Bu yollarla bütün bölge istikrarsızlaştırılıyor.

8 MİLYONLUK GÖÇ KİTLESİ VAR

Türkiye’ye göç akımı biter mi? Bize göre bitmez. Gelişmiş ülkeler göçü sadece izliyor. Hiçbir şey yapmıyorlar. Göçü yerinde durdurmak gerekiyor. Ama Avrupa ülkelerinin sorunu çözebilecek kabiliyetleri yok. Şu anda İran üzerinden 2 milyon, İdlib’den 3,9 milyon, Suriye’nin diğer bölgelerinden  2,1 milyon, toplamda Türkiye’ye doğru harekete hazır 8 milyonluk göç kitlesi var.

Bu arada, geri gönderdiğimiz göçmen sayısı 306 bin kişi. 14 Ağustos’ta Taliban iktidara gelince Afganistan’a geri göndermeyi durdurmuştuk. Taliban birçok yerde duruma hakim oldu. Baskı belli oranda azaldı. Geri göndermeye yeniden başladık. Afganistan havayolları ile şu ana kadar 5 charter seferi yaptık. Bu seferler devam edecek.

GÜVENLİ BÖLGELERE DÖNÜŞLER DURDU

Suriye’den gelen baskı devam ediyor. Son dönemde göç karakter değiştirmeye başladı. Suriye yönetiminin hakim olduğu bölgelerde ciddi ekonomik sorunlar yaşanıyor. Bu nedenle Suriye’den ülkemize gelmeye çalışanların önemli bir bölümü Şam ve çevresinden. Şam’dan gelenleri doğrudan kampa alıyoruz. Geçici koruma statüsü vermiyoruz. Bunun gelişleri durduracağını düşünüyoruz.

İdlib’de briket evlerin sayısını bu yıl 100 bine çıkaracağız. 35-40 metrekarelik geçici evler yapıyoruz. Amacımız göçü orada tutmak. Ayrıca İdlib’de sanayi bölgeleri oluşturuyoruz.

Suriye’den gelenlerden 480 bin gönüllü geri dönüş oldu. Sonra durdu. Güvenli bölgelerde geri dönüşün sonuna gelindiğini düşünüyoruz. Çalışmalarımız devam ediyor. Bu yıl geri dönüşlerin yeniden hızlanacağını tahmin ediyoruz.

AFRİKA’YLA PARMAK İZİ ANLAŞMASI

Afrika’dan da ülkemize gelenler var. Normal vize ile geliyorlar, sonra pasaportlarını yok ediyorlar. Kimlik sorunca Filistinli olduklarını söylüyorlar. Kişinin hangi ülkeden olduğunu tespit edemediğimiz için ülkesine gönderemiyoruz. Şimdi Afrika ülkeleriyle parmak izi sistemini paylaştık. Kişi pasaportunu yok etse de parmak izinden hangi ülke vatandaşı olduğunu bulabileceğiz.

TÜRKİYE CUMHURİYETİ VATANDAŞLIĞI

31 Aralık 2021 tarihi itibariyle 84 bini çocuk toplam 194 bin Suriyeliye Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı verildi. 2011 yılından beri Türkiye’de doğan 755 bin çocukla birlikte toplam Suriyeli sayısı 3,7 milyona ulaştı.

Batı hem ‘Siz göçmenleri tutun’ diyor, hem de muhalefetin yabancı düşmanlığına destek veriyor. Amaçları Türkiye’yi istikrarsızlaştırmak.

NÜFUSA GÖRE NAKİL

Suriyelilerin yerleşim yaptıkları mahalleleri dikkatle izliyoruz. Son dönemde çıkan olaylar var. Bunları önlemek için yüzde 25 sınırı getirdik. Bir mahalle ve semtte yabancı sayısı yüzde 25’i aşınca oraya müdahale edip başka semtlere kaydıracağız. Ankara Altındağ’da olaylar sonrası 4 bin 500 kişiyi başka yerlere naklettik. Her türlü önlemi alıyoruz. Afganistanlıların bıçak taşıma gelenekleri vardı. Onlarla görüşerek bıçak taşımalarını bırakmalarını sağladık. Kaçak işyerleri ile ilgili denetimlerimizi artırdık.

Suriyelilerin suç oranı söylendiği gibi yüksek değil. Türk vatandaşları arasındaki suç oranının yarısı kadar. Suç oranı Türk vatandaşlarında yüzde 2,1, Suriyelilerde 1,3. 2021 yılında 1 milyon 794 bin Türk vatandaşı suç işlemiş. 50 bin 231 de Suriyeli suça bulaşmış.

YÜZDE 71’İ BELİRTTİĞİ ADRESTE

Suriyelilerin ve diğer yabancıların önemli bölümünü kayıt altına aldık. Yaptığımız kontrollerde Suriyelilerin yüzde 71’inin verdiği ikametlerde yaşadıklarını belirledi. Afganlar ve diğerlerinin tüm hareketlerini izliyoruz. Örneğin  11 bin 225 Afgan çoban var. Muhtarlarımızla birlikte kontrol ediyoruz. Türkiye’de en çok Suriyeli yaşayan iller sırasıyla İstanbul, Gaziantep, Hatay, Şanlıurfa, Adana, Mersin, Bursa, İzmir, Konya, Kilis. En az Suriyelinin olduğu iller Bolu ve Tunceli.

YARDIM ADI ALTINDA AJANLIK

Türkiye’de faaliyet gösteren yabancı yardım örgütleri var. Bunların bazıları yardım adı altında ajanlık faliyeti yürütüyor. Çeşitli kisveler adı altında başka amaçlar için çalışıyorlar. İçerideki bazı sivil toplum örgütleriyle de temas halindeler ve kargaşa çıkarma çabası yürütüyorlar. Bunların hem içeride hem dışarıda ayakları var.

SURİYELİLERİN GELECEK PLANLARI

Suriyeliler üzerine araştırma yapıyoruz. Gelecekle ilgili düşüncelerini sorduk. Yüzde 3’ü hiç dönmeyi düşünmüyor. Yüzde 28’i savaş biter, istedikleri bir yönetim gelirse döneceğini bildirdi. Yüzde 13’ü savaş biterse ne olursa olsun döneceğini söyledi. Yüzde 4’ü savaş devam etse de döneceğini ifade etti. Yüzde 38 henüz karar veremediğini  belirtti. Bizim tespitimiz çatışmaların sona ermesi durumunda büyük çoğunluğunun ülkelerine döneceği doğrultusunda.

SINIR DUVARLARI

Kara sınırlarımıza bin 316 kilometre duvar çektik. 940 kilometrelik bölümde aydınlanma yapıyoruz. 293 kilometrelik bölümde kamera ve algılayıcılarımız var. 341 adet elektro/optik kule yaptık. 284 adet termal kameramız bulunuyor. Fiziki entegre sınır sistemi oluşturduk

YUNANİSTAN’IN LAVRİON KAMPI PKK HİZMETİNDE

PKK kırsalda zayıflayınca şehirlerde eylem kararı aldı. Bunu da bizzat Murat Karayılan yönetiyor. Yunanistan Lavrion Kampını 7-8 aydır PKK’ya tahsis etti. Bu durumu Yunanistan’a ilettik. PKK’ya katılmalara aracılık ediyor. Türkiye’den Avrupa’ya gidenler oradan Yunanistan’a geçip bu kampa katılıyor. Oradan Irak’a geçip PKK’ya katılıyor. Burası devreye girmemiş olsaydı PKK’ya katılım iyice düşecekti.

PKK/DEAŞ İŞBİRLİĞİ

 PKK/PYD ve DEAŞ Türkiye’ye karşı işbirliği içindeler. Özellikle son dönemlerde birlikte hareket etmeye başladılar. Para ve çeşitli çıkarlar çerçevesinde işbirliği yapıyorlar. Türkiye’ye girişlerde de farklı yöntemler deniyorlar. Bunları istihbaratla önlüyoruz. Haseke’de hapishane saldırısı ve DEAŞ’lı tutukların kaçırılışı konusu karışık, dikkatle incelenmeli.

Bu Haberi Paylaş

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.