CHP’de ‘ayağa kalkma’ genelgesi…
Erdoğan’dan önemli konuşma: İsrail gözünü Anadolu’ya dikecek!
TBMM’de yeni yasama yılının açılış töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Lübnan’dan sonra gözünü dikeceği yer açık söylüyorum bizim vatan topraklarımız olacaktır. Netanyahu hayallerine Anadolu’yu da katıyor” ifadelerini kullandı.
TBMM’de yeni yasama yılı törenlerle açıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan açılış konuşmasında önemli meselelere vurgu yaptı. Erdoğan, “Lübnan’dan sonra gözünü dikeceği yer açık söylüyorum bizim vatan topraklarımız olacaktır. Netanyahu hayallerine Anadolu’yu da katıyor” ifadelerini kullandı.
CHP’DEN ‘AYAĞA KALKMA’ GENELGESİ
Öte yandan CHP milletvekillerine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın salona girdiği sırada ayağa kalkmalarına yönelik genelge gönderildiği bildirildi. Genelgeye CHP’li bazı milletvekillerinin tepki gösterdiği belirtildi.
KURTULMUŞ AÇILIŞI YAPTI
TBMM Genel Başkanı Numan Kurtulmuş açılışı konuşması yaptı.
Kurtulmuş’un konuşmasından satır başları şöyle:
“İsrail’in saldırgan tutumunun devam ettiği durumda, daha fazla birlik ve beraberliğe ihtiyacımız var. Bütün siyasi parti grupları ve farklı kimliklerin bu beraberliğe katkı sunacağına inanıyorum. Çivisi çıkmış dünya sisteminin yeni çatışma ortamlarına gebe olduğu ortaya konulmaktadır.
“Gözü dönmüş çetenin hedefinde bulunan ülkelerden birisi de Türkiye’dir. İsrail’in saldırgan tavırlarını önleyecek programların ortaya konması şart. “Abbas’ın tarihe not düşen konuşmasına
şahitlik ettik. Filistin davasına sahip çıktığımızı gösterdik. Filistin davası bütün bölge halkların ortak davası haline gelmiştir. TBMM olarak bu vahşete karşı mücadeleye kararlıyız. Artık çok kutuplu dünya sistemi kuruluyor. Farklı güç denklemleri ortaya çıkıyor. Türkiye bu yeni dünya şartları içinde önemi ve gücü artan bir ülke olarak ortaya çıkmaktadır.
“Yeri gelmiş iktidar partisi söz hakkından vazgeçmiş, yeri gelmiş muhalefet partisi önergesini çekmiştir.”
ÖZEL AYAĞA KALKTI
Kurtulmuş’un konuşmasının ardından Erdoğan salona girdi. Özgür Özel ayağa kalktı. Ardından CHP’li diğer vekiller de ayağa kalktı. Birkaçının ise oturduğu görüldü.
Erdoğan, Meclis açılışında yaptığı konuşmada Lübnan’a yayılan savaştan, iç gündeme kadar birçok konuya değindi. Erdoğan’ın en önemli çıkışı İsrail’in hedefi konusunda oldu. İsrail’in Lübnan’dan sonraki hedefinin Türkiye ve Anadolu toprakları olduğunu söyleyen Erdoğan, coğrafyadaki mesafelerin kısalığına dikkat çekti. Erdoğan şunları söyledi:
“Milletimiz Selçuklu’dan bu yana devlet tecrübesiyle dünya üzerindeki istisnai milletlerdendir. Devletimiz baki kalacaktır. Meclisimiz milletimizin hürriyetinin somut nişanesi olarak, daima açık kalacak ebedi olarak var olacaktır. Kurtuluş Savaşımız sırasında düşman kuvveti yaklaşsa da Meclisimiz çalışmalarını sarsılmadan yapmıştır.
‘SOYKIRIM VE TERÖR LÜBNAN’A UZANDI’
“28’inci Dönemi 3’üncü Yasama Yılı’na bölgemizdeki sıcak gelişmelerle giriyoruz. İsrail’in Filistin’de, Gazze’de yaklaşık 1 yıldır yürüttüğü terör ve soykırım, bugünlerde maalesef Lübnan’a uzandı. Dün işgal güçleri, Lübnan topraklarına karadan girdiğini duyurdu. İsrail, bir yandan Gazze’de soykırım yaparken, bir yandan Lübnan’a terör saldırıları yaparken, aynı anda bölge ülkelerini de kendi ateşine çekmek için her yola başvuruyor, her türlü provokasyonu deniyor. Burada iki hususun altını çizmek mecburiyetindeyim: Ne yazık ki, bütün bölgeyi ateşe atmayı amaçlayan, Gazze’de, 17 bini çocuk olmak üzere 42 bin insanı katleden, şimdi de Lübnan’da katliama başlayan İsrail, dünyadan gerekli ve yeterli tepkiyi almamaktadır. Bunu, geçen hafta, İsrail saldırganlığının önüne geçmesi gereken Birleşmiş Milletlerin Genel Kurulu’nda da açık ve net şekilde ifade ettim.
‘İSRAİL, LÜBNAN’DAN SONRA GÖZÜNÜ TOPRAKLARIMIZA DİKECEK’
“’Vaat edilmiş topraklar’ hezeyanıyla hareket eden İsrail yönetiminin, tamamen dini bir fanatizm ile Filistin ve Lübnan’dan sonra gözünü dikeceği yer, açık söylüyorum, bizim vatan topraklarımız olacaktır. Türkiye içindeki bazı İsrail dostlarının, bazı siyonist severlerin, gönüllü veya paralı Siyonizm propagandası yapan aparatların anlamadığı işte budur. Birileri ısrarla görmek istemese de Netanyahu hükümeti, Anadolu’yu da içine alan bir ham hayal kurmakta, ütopya peşinde koşmakta, bu niyetlerini de çeşitli vesilelerle ifşa etmektedir.
‘IRAK VE SURİYE’DE UYDU YAPI HEDEFİ’ “7 Ekim’den beri yaşanan her gelişme, bu tehdidin boyutunu biraz daha artırmaktadır. İsrail’in, Filistin ve Lübnan’daki saldırılarını çok yakından takip ederken, Irak’ın ve Suriye’nin kuzeyinde, bölücü örgütü maşa olarak kullanmak suretiyle, nasıl birer küçük uydu yapı kurmak istediğini de çok net
görüyoruz. “Bakınız Hatay’ın Yayladağı ilçesindeki Suriye sınırından, Lübnan sınırı, karayoluyla 170 kilometredir ve Türkiye Lübnan’a arabayla sadece 2,5 saat uzaklıktadır. Antakya ile Gazze arası, Ankara ile Aydın arası kadardır. Yani işgal, terör, saldırganlık hemen yanı başımızdadır. ‘Türkiye İsrail’in yanında dursun’… ‘Türkiye bu işlere karışmasın’… ‘Türkiye tarafsız olsun’ diyenlere sesleniyorum. Özellikle ‘HAMAS bir terör örgütüdür’ diyenlere sesleniyorum. 360 gündür yaşanan barbarlığı ‘7 Ekim vakasıyla’ meşrulaştırmaya çalışanlara sesleniyorum.
‘FİLİSTİN, LÜBNAN GÜVENDE DEĞİLSE…’
“Karşımızda hukukla mukayyet bir devlet değil; kandan beslenen, işgalle semiren bir ‘katil sürüsü’ var. Karşımızda tüm bölgeyi ateşe atmaya niyetli, gözü dönmüş bir işgal şebekesi var. Karşımızda sadece Müslümanlara değil, Yahudiler arasında dahi ayrım yapan ırkçı bir aparat rejimi var. Filistin, Lübnan güvende değilse, kendinizin güvende olabileceğine gerçekten inanıyor musunuz?
‘MISIR VE SURİYE İLE İLİŞKİLERİMİZİ BU BAĞLAMDA OKUYUN’
“İsrail sadece Gazze’ye değil, Batı Şeria’ya, İran’a, Yemen’e, Suriye’ye de saldırıyor; Mısır’la yapılan anlaşmaları alenen ihlal ediyor. Mısır’la, Irak’la giderek güçlenen ilişkilerimizin, Suriye’yle artan diyalog arayışımızın, bu bağlam içinde okunmasını özellikle tavsiye ediyorum. Türk Dünyası’yla ve Türk Devletleri Teşkilatı’yla bağlarımızı, yine bu anlayışla sürekli tahkim ediyoruz. Savunma sanayiinde, güvenlikte, terörle mücadelede ve dış politikada stratejik hamlelerle ülkemizin caydırıcılığını güçlendiriyoruz.
‘İÇ CEPHE’ VURGUSU
“Fitne girişimleri karşısında millet olarak, 85 milyon olarak ‘iç cephemizi’ sağlam tutmaya gayret ediyoruz. Şunun artık idrak edilmesi ihtiyaçtan öte bir zarurettir: Bugün, İsrail saldırganlığı karşısında, içeride ve dışarıda çatışma alanlarının değil, uzlaşma alanlarının öne çıkması gerekiyor. İsrail bölgeyi tehdit etmeyi sürdürdükçe; Türkiye de bölge halklarının, özellikle milletimizin güvenliği için öncü olmaya, yapıcı, uzlaştırıcı, birleştirici olmaya ısrarla devam edecektir. Bu vesileyle, Filistin davasına sahip çıkma noktasında tam bir mutabakat içinde hareket eden Meclisimize ve siyasi partilerimize şükranlarımı sunuyorum.”