Türk Büro Sen’den spor yöneticilerine sert eleştiri

Devşirme Sporcular ve Yöneticiler Yüzünden Olimpiyatlarda Nal Topladık

Ata sporumuz olan güreşte bir altın madalyayı Taha Akgül sayesinde kazandığımız, böylece 41’nci sırada tamamladığımız Rio Olimpiyatlarında, 2002 yılından bu yana spor dünyasında hem yönetici hem sporcu saflarındaki dinci yapılanma ve AKP Hükümetlerinin yanlış politikaları ve uygulamaları sonucu nal topladığımızı ileri süren Türk Büro Sen Burdur İl Temsilcisi Musa Dündar, “devşirme sporcular ve yöneticiler yüzünden Olimpiyatlarda nal topladık. Sporcu ve yöneticiler siyasi yapılanmadan uzak olmalıdır” diyerek, siyasi iktidarın spor dünyasındaki uygulamalarını ve partizanlığını topa tuttu.

Rio Olimpiyatları tamamlandı. Olimpiyatlarda ata sporumuz olan güreşte bir altın madalyayı Taha Akgül sayesinde kazandık. Böylece Olimpiyatları 41’nci sırada tamamlayarak, 2002 yılından bu yana spor dünyasında hem yönetici hem sporcu saflarındaki dinci yapılanma ve AKP Hükümetlerinin yanlış politikaları ve uygulamaları sonucu nal topladık. Bu kapsamda Türk Büro Sen Burdur İl Temsilcisi Musa Dündar, “devşirme sporcular ve yöneticiler yüzünden Olimpiyatlarda nal topladık. Sporcu ve yöneticiler siyasi yapılanmadan uzak olmalıdır” diyerek, siyasi iktidarın spor dünyasındaki uygulamalarını ve partizanlığını topa tuttu.

F Tipi çetece şike yalan ve kumpasıyla Fenerbahçe gibi tarihsel ve toplumsal bir spor kuruluşunun çökertilmesi, Hakan Şükür gibilerin futbolu Amerikan ajanı F Tipi çetenin kullanımına sunması, Tayyip Erdoğan tarafından siyasi iktidar aleyhine tezahürat yapılmasının önüne geçilmesi için e-bilet anlamında Passolig kart uygulaması gibi bir ucubenin dayatılması, spor kurum ve kuruluşlarının üst yöneticiliklerine liyakate ve eğitimli insanların getirilmemesi gibi nedenlerle tam bir çöküş yaşayan Türk spor dünyasının içinde bulunduğu somut durumu 2016 Rio Olimpiyatlarındaki hali perişanımız kanıtlamaktadır. Bu konuda defalarca üst makamları uyardıklarını belirten Türk Büro Sen Burdur İl Temsilcisi Musa Dündar, 2008 yılındaki 6’ncı Spor Şurası’nda Gençlik ve Spor çalışanlarının problemlerini ortaya koyarak çözüme kavuşturulmasını talep ettiklerini belirterek, zaman içinde Gençlik ve Spor’un “önce FETÖ’cü yapı, sonra partizanlığın Bakanlığa hâkim olduğunu vurguladı.

Sunduğumuz raporda, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü üst yöneticileri ile İl Müdürlerinin Spor Akademisi mezunu olmasını, atamalarda liyakate önem verilmesini, federasyonlara bilimsel çalışmalara yatkın yöneticilerin getirilmesini, kurumda çalışan personel arasındaki ücret dengesizliğinin giderilmesini, Genel Müdürlükteki personel açığının giderilmesini, çalışan personele de hizmet içi eğitim verilmesini, kurumda sözleşmeli çalışan spor uzmanlarının kadroya geçirilmesini, Genel Müdürlükte çalışanlarla özerk federasyonlara siyasi müdahalelerde bulunulmamasını talep ettik” diyen Dündar çözüm önerilerini de sıraladı:

“Çözüm için de özerk federasyonların siyasi yapılanmadan uzak tutulması, Spor Toto Teşkilat Başkanlığı gelirlerinin yeniden değerlendirilmesi, siyasetin spora etkisinin ortadan kaldırılması, liyakat ve birikime önem verilmesi, olimpiyatlardaki başarısızlık ve devşirme sporcuların sporumuza katkısının tekrar gözden geçirilmesi ile devlet ve özel kuruluşlarda çalışan sayısına göre, tesis yapma zorunluluğu getirilmesini istedik. Sporcu yetiştirecek nitelikli elemanlarla birlikte, spor tesislerinin aynı doğrultuda artırılmasını istedik.”

Dündar açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Gençlik ve Spor Bakanlığı’nda yanlışlıklar yapıldı. Liyakat, tecrübe ve birikim yerine siyasi yandaş olmak yeni oluşturulan kadro ve unvanlar için tek geçerlilik olmuştur. Kurumdaki yetişkin kadrolar yerine, başka kurumlardan yatay geçiş yolu ile yüzlerce yandaş hak etmedikleri unvanlara atanmışlardır. Önceki Bakan Suat Kılıç kurumda kadrolaşmayı sağlamış, liyakatsiz kişileri kurumda yönetici yapmıştır. Halen görevde bulunan Bakan Yardımcısı Abdürrahim Boynukalın ise kurum kadrolarını liyakatsiz yandaşları ile doldurmuştur. Gençlik ve Spor Bakanlığı’nı çiftlik haline getirmiştir. Mahkeme kararları uygulanmamış, hukuk tanınmamıştır. Bu durum sporun, sporcunun ve Türk Milletinin uluslararası spor camiasında sürekli itibar kaybına sebep olmuştur.

“Devşirme sporcuların yanına, devşirme siyasi kadrolar getirilmek suretiyle sporumuz bataklığa sürüklendi. Gençlik ve Spor Bakanlığı spordan anlamayan, iktidarın nimetlenmesi için kadro ihdas ettiği ehil olmayan yandaşlarla dolduruldu. Mahkeme kararlarını dinlemediler. Herhangi bir spor dalı ile hiç ilgisi olmayan Matematik, Türkçe öğretmenleri, ziraat mühendisleri Gençlik ve Spor İl Müdürü yapıldı. Bu kadroları gerçekten hak eden insanlar ise yandaş olmadıkları için ötekileştirilerek, bu kadrolardan uzak tutuldu. Gençlik ve Spor çalışanları adı Adalet olan iktidarın zulmüne uğradı.

Bakanlık merkez teşkilatı üst yöneticileri gibi, Federasyonlarımız da aynı şekilde ehil eller yerine siyasi iktidarın yandaşlarına teslim edildi. Federasyonlar Devlet bütçesinden daha fazla kaynak alabilmek için önüne gelene lisans verdi. Federasyonlar rant ve çıkar merkezi haline getirildi. Yurt dışı müsabakaları spordan bir haber sözde siyasi yandaşlar için birer turistik seyahate dönüştürülmüştür.

Son yıllarda Türkiye, spor dünyasında itibarını ve güvenirliğini kaybetmiştir. Dünya çapında, dopingli sporcu sayımız ilk sırada yer almaktadır. Bu utanç tablosu nedeniyle, ülkemiz itibar kaybetmeye devam etmektedir. Sorumlular ise maalesef halen Bakanlıkta yöneticidir.

“Gençlik ve Spor Bakanlığı’nda örgütlü bir Sendika olarak, Bakanlıkta yapılan siyasi kadrolaşmaya derhal son verilmesi ve Bakanlığa liyakat kriterine göre atamalar yapılması gerektiğini bir kez daha hatırlatmak isteriz. Bu kadrolaşmaya son verilmediği takdirde uluslararası spor müsabakalarında nal toplamaya devam edeceğimizi kamuoyuna saygıyla duyururuz.”

Bu Haberi Paylaş
KATEGORİLER: Spor

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.