“Ucuz sokak ağzı!”

Burdur Belediyesi’nin 1 yıllık çalışmalarını değerlendiren Başkan Ercengiz, iddialara da sert bir şekilde cevap verdi. “Bunlar ucuz sokak ağzıdır” dedi.

Burdur Belediyesi’nin 1 yıllık çalışmalarını değerlendiren ve son birkaç gündür devam eden AKP iddialarına da sert bir şekilde cevap veren Başkan Ercengiz, “bunlar ucuz sokak ağzıdır” dedi. İstasyon Çay Bahçesi’nde düzenlenen basın toplantısına Burdur Belediye Başkanı Ecz. Ali Orkun Ercengiz, Belediye Başkan Yardımcısı Ali Say ve gazeteciler katıldı.

İşte Başkan Ercengiz’in gazetecilere yaptığı açıklamaları!

Ülkemiz bir seçim atmosferinden daha çok, bir kaos atmosferi içinde gösterilmeye çalışıyor, tedirginlik havası içinde bir seçim kampanyasına mal edilmeye, bir karmaşa yaratılmaya çalışıyor. Bundan en başta bir vatandaş olarak rahatsız olduğumu söylemek isterim. Keza evvelsi gün akşam Fenerbahçe Otobüsü’ne yapılan saldırının, artık ne boyutlara kadar indirgenebileceği, toplumun ne boyutlarda bölüp, parçalanıp, birbirine düşman edilebileceğinin artık sinyallerinin verildiğini görüyorum. Bu anlamda da en azından sorumluluk makamında bir kişi olarak, toplumun sükûnet içinde, barış içinde, birbirine saygı gösteren ve birbirine daha çok yakın duran bir anlayışı ortaya koyması gerektiğine inanıyorum.

Önümüzde bir genel seçim var. Bununla ilgili de Cumhuriyet Halk Partisi olarak Partinin yaptığı ön seçimde Sayın Genel Başkanımı kutlamak istiyorum. Çok önemli bir adımdır, demokrasiye atılmış çok büyük bir adımdır. Kendini de sandığa sokarak, artık Cumhuriyet Halk Partisi’nde üye tabanının ne kadar önemli olduğunun sözünü söylemiştir. Burada mutlaka eksikleri, istenmeyenleri olabilir ama bu bir süreçtir. Adım adım toparlayacağımız ve süreç içinde düzeltebileceğimiz, bir dönüşüm ve gelişim olacağını düşünüyorum. Bu anlamda da partimin 7 Haziran’da yapılacak seçimlerde, belirlenmiş adaylarına başarılar diliyorum ve birlikte yol yürüyeceğimiz de buradan herhangi bir spekülasyon, dedikodu ve şu bir haftalık rahatsızlığım nedeniyle dışarıda, halk içinde olamadığım için ‘ Acaba Ali Orkun’un adaylarla bir problemi mi var?’ dedikodusunu da sonlandırılmasını sizlerin aracılığıyla vatandaşımıza ve partililerimize iletmek istiyorum. Seçimle gelmiş bir Ali Orkun Ercengiz, seçimle gelen bir adayın karşısında olamaz.

Geçtiğimiz hafta içinde Adalet ve Kalkınma Partisi il ve ilçe teşkilatı başkanları bir basın açıklaması yapmış, şimdi gönül isterdi ki, bu verileri sağlıklı bir şekilde alabilsinler ve bu sağlıklı verilerle halkın karşısına çıkıp, bir sonraki aşamada verilecek yanıtta bu rakamlar örtüşmemesi halinde rezil olmasınlar. Ama şimdi ben size o rakamların doğrularını vereceğim. Bu rakamların doğruları bizzat bizim Gelir Müdürlüğümüzden resmi kayıtlardır. Yarın bir Sayıştay Denetçisi geldiği zaman karşısına çıkacağımız rakamlardır.

“Hiçbir zaman acziçinde olmadım”

Biz acizlik tablosu içinde olduğumuz iddia ediliyor. Deniliyor ki, biz onlara 6 ay süre tanıdık, 12 ay süre geçti hala borçlu bir belediyeyi devraldığımız için bir şey yapamıyoruz şeklinde bir söylem içinde olduğumuzu ifade etmişler, Belediye bültenimiz çıktı, incelemenizi rica ediyorum. Habercilerle şu bir yıl içinde paylaşmadığım, sakladığım, gizlediğim bir an olmadı. Bugüne kadar herhangi bir acizlik söylemini ortaya koydum mu, şirketler de dâhil olmak üzere, tespit yapmakla, acziçinde olup, oturmak farklı şeylerdir. Tespitler ortaya koydum, dedim ki, Burdur Belediyesi’ne ait şirketlerin 4 buçuk milyon TL borcu var, bu bir acizlik midir? Hayır değildir. Burdur Belediyesi’nin şu anda İller Bankası dahil, şu kadar borcu var, acizlik midir? Değildir. Ne yaptık, bize düşen ne ise, yapmamız gereken ne ise gereğini yaptık ve bununla da ilgili bugüne kadar attığımız adımlarda eğer gerçekten, siyasi anlayış içinde bir davranışla karşılaşmamış olsaydık, sürekli iktidar partisinden olmayan bir belediye olduğumuz başa kakılmamış olsaydı ya da bu anlamda işlerimiz kolaylaştırılabilmiş olsaydı. Bugün amaçlayıp, planladığımız birçok şeyi daha hızlı başarmış olacaktık. Şunun altını çiziyorum, bu da benim için acizlik değil, hayatım boyunca hiçbir zaman acziçinde kalmadım. Bundan da şikâyet etmedim, elimden gelen ne ise yaptım.

“Gelsinler onların yaptığı eserleri gösterelim”

Burdur Belediyesi’nin borçlarını ödüyoruz. 1 yıldır eser göstermediniz dediler. Bir eser yapın biz de bunu destekleyelim. Adliye Sarayı ile Gençlik Merkezi’ne davet etmişler. Ben onları kesin kabulleri yapılmış binalara davet ediyorum. Biz sizin yaptıklarınızı da gördük. Bedesteni, Kongre Merkezi’ni, Otogar ve Uzayçatı’yı. Bedesten’in kesin kabulünü yapamadık. Sergi Salonu her tarafı akıyor. Otogar akmayan yeri kalmadı. Bu binalar ekonomik ömrünün yüzde 10’unu bile karşılamamış durumda. Bu binaların bakım ve onarıma ihtiyacı var. Gelsinler onların yaptığı eserleri gösterelim. Madem bir tanesi inşaat mühendisi, diğeri mimar, harita mühendisi gelsinler baksınlar. Ellerini vicdanlarına koysunlar, bu binaları gerçek bir eser olarak görüp görmediklerini kendilerine soralım.

89 adet işçi çıkardıklarını iddia ettiler, her fırsatta söylüyorum, her fırsatta da diyorum ki, siyaseten, duygusal ya da herhangi bir gerekçe ile kişisel tasarrufumu kullanarak, bu adamı işten atın dediğim varsa, gelsin karşıma çıksın. 89 rakamını nereden buldular bilmiyorum ama 2004 yılında zannediyorum, çıkarttıkları 130 işçiyi çarptılar, böldüler, 89’u buldular. Bizim çıkarttığımız işçi sayısı 23’tür. İş verdiğimiz arkadaşlardan en az 5 tanesiyle anlaşamadık. İstediğimiz performansı sağlayamadık. Dedik ki, biz sizinle çalışamayacağız ve arkadaşlar bunun dışında çıkartılan işçilerin neredeyse tamamı doğrudan müdürlerin talebi ile çıkarılmıştır, ya gitmiştir atölyede kavga etmiştir, ya arkadaşlarına hakaret etmiştir, ya aracına iyi bakmamıştır. Bu sebeple müdürden gelen talep doğrultusunda ve yılbaşında gelen listenin üstünü kapatıp, altını imzaladım. Benim için burada müdürlerimizin beyanı esastı, biz gereğini yaptık.

Burdur Belediyesi hani devletle çalışmayacaktı, iş yapmayacaktı, Ne oldu? TOKİ’ye mahkûm. Devletle hükümeti birbirinden ayırmak lazımdır. Türkiye’nin bir devlet geleneği var, hükümetler, iktidarlar, padişahlar, şahlar, krallar değişmiştir ama Türkiye’de devlet geleneği değişmemiştir. Bu coğrafyada devlet hep devlettir. TOKİ, AKP iktidarından önce de bu ülkede mevcut olan bir devlet kurumuydu. Biz TOKİ’yle de çalışacağız, Biz DSİ ile de çalışacağız, İller Bankası’yla da çalışacağız. Bu konuda TOKİ’yle çalışmış olmamızdan dolayı kendilerine pay çıkartmaya çalışıyorlarsa, o zaman ben kendilerine şu soruyu sormak istiyorum ‘2004 yılında Necdet İlgün, belediye başkanlığını bırakırken, şu anda TOKİ’nin bine yakın konut yaptığı yerle ilgili bir metrekare istimlak ettiler mi? Bir metrekaresi için para ödediler mi?’ Bu bir süreçtir. Burdur’da Necdet İlgün ve Rahmetli Nurhan Çiftçibaşı’nın başlattığı bir istimlak sürecinin ardından tapusu teslim edilmiş araziyi, TOKİ’yle oturup sadece pazarlığını yaptılar.

“Vatandaşlarımızın cebinden para çıkmadan konut sahibi yapalım”

Ondan sonra kalkalım vay efendim, TOKİ bizim kurumumuz, yok öyle bir şey,  TOKİ yapmayacaksa, bunu yapacak bir vatan evladı da bulunur, yaparız hesabımızı, eğer Burdur halkının işine geliyorsa, biz bu işi yaparız. Neymiş ‘Memur evleri, Burdur Belediyesi’ne Milli Emlak tarafından hibe edilmiş?’ Yanlış bilgi efendim, Burdur Belediyesi, Milli Emlak’la, Sultan Deresi mevkisindeki Adliye Sarayı’na karşılık, Milli Emlak’a ait araziyi takas etti ve ben Milletvekili Bayram Bey’e, TOKİ Başkan yardımcısı Mehmet Özçelik Bey ile görüşmemizde şunu söyledim, lütfen bunun altını özellikle çizmek istiyorum. 4 bin metrekareye ait bir araziyi karşılıksız TOKİ’ye vermeye hazırım, oradaki 300 kusur hane sahibi vatandaşımızın cebinden para çıkmamasına karşılık, biz bunu bedelsiz verelim, oradaki dar gelirli vatandaşlarımızı cebinden para çıkmadan konut sahibi yapalım. Düşüncem talebim bu dedim, 9 aydır TOKİ ile işte geçen hafta Feshane’de karşılaştığımızda Mehmet Bey’e bir daha sitem ettim, gelecekseniz gelin, gelmeyecekseniz de biz ona göre yol haritamızı belirleyelim, çünkü vatandaş bizden bu konuda hamle bekliyor. Hesaplarımız yapmaya başlamıştık. Sağolsun kırmadılar, geldiler, en azından eskiz çalışmaları için bir hamle başlattık, yanıt bekliyoruz.

“Kimse kimseyi kandırmasın”

Diyor ki Burdur Belediyesi’nin biz devrettiğimizde borçları vardı. Nasıl 13 milyon borçla devredildi. 2004’ten 2014’e kadar Burdur Belediyesi 13 milyon borçlanmış, bundan önceki borçlanma kendilerinden önceki döneme aitmiş, kimse kimseyi kandırmasın, Burdur Belediyesi 2004 yılında CHP’den AKP’ye dönüştüğü zaman 2 milyon bile borcu yoktu. Üstüne üstlük TOKİ’den alınan 113 daireye karşılık bir bedelin de nereye gittiği belli değildir. Şimdi aşağılayan bir anlayış içinde, siz yoktunuz Tuzlukçu Belediyesi mi vardı. Şimdi SODEM’e üye olmak konusunu da gündeme getirmişler. Burdur Belediyesi’ne İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden hibe mi geldi, emanet mi geldiği belli olmayan asfalt makineleri var, seçimi kaybettiğimiz gün, bu makineler gider dediler, yolları kazdılar, o şekilde bıraktılar ve hakikaten Pazartesi sabahı belediye tırlarına yüklendi, İstanbul’a gitti. Bugün Burdur Belediyesi olarak herhangi bir AKP’li belediyeden bize ekipman gönderebilmek imkanları var mı? Bunu alabilme şansımız var mı? Elbette ki sosyal demokrat belediyelerle işbirliği içinde olmam lazımdır. Ben bu belediyelerle çalışmak zorundayım. İşte Muratpaşa Belediyesi, asfalt kazma makinesini aldık. İhtiyacım olduğunda getireceğim. Şimdi Tuzlukçu Belediyesi Konya’daki tek CHP’li belediye, uzun yıllar sonra Cumhuriyet Halk Partisi Konya’da bir belediye aldı ve oradaki belediye başkanı arkadaş da kardeş belediye edinmek istemiştir. Böyle bir dilekçeyle başvurdu, biz de kardeş belediye olduk. Bugüne kadar ne biz onlara gittik. Ne onlar bize geldi, ne biz onlara bir kuruş yardım yaptık, sadece gönül bağımız var. Eğer bu onları rahatsız ediyorsa, bizden önceki dönemde hiç tanımadıkları coğrafyalarda edindikleri kardeşliklerin hesabını da ben onlara sormak isterim.

“Bunlar ucuz sokak ağzıdır”

Burdur Çayı, Burdur şehrinin en merkezi noktasıdır. Biz Burdur Belediyesi’ni aldığımızda ıslah edilmiş dereden, kanalizasyon akıyordu. Muhtelif noktalardan Halk Kütüphanesi seviyesinde kanalizasyon akıyordu. Biz sıfırdan alıp çayı ıslah ettik demedik, çay üzerinde, kendi atölyemizde, kendi olanaklarımızla bir güzelleştirme yaptık, güzellik kattık. Burada sadece bir çirkinliği ortadan kaldırdık. Kalktılar arkadaşlar, ondan sonra dediler ki, vay efendim bizim emeklerimiz, bizim yaptıklarımız yok sayıldı. Her yaptıklarını kendi genel başkanlarına gösterip, kandırmaya çalıştılar, genel başkanları da yemedi. Bunlar çok çok ucuz sokak ağzıdır. Sayın Genel Başkana bir şey yedirmek yutturmak gibi bir derdimiz yoktur. Biz Sayın Genel Başkana 10 yıl sonra 4 bin 500 farkla belediyeyi kazandırarak, zaten kendimizi ispat ettik. Herhangi bir şeyi yutturmak gibi bir şeye ihtiyacımız yoktur.

“Ben gariban vatandaşımı korumak zorundayım”

Ekmek fiyatlarının ucuzlamasından rahatsızlar mı yoksa memnunlar mı, yaptıkları açıklamadan anlayamadım. Volkan Mengi bir ay önce dedi ki, Burdur Belediye Başkanı ekmek fırınlarını batıracak, halk ekmeği dillendirdi dedi, şu anda Türkiye’de 1 liraya ekmek satılan çok az bir yer var. Biz fırıncı arkadaşları çağırdık dedik ki, bu rakam Burdur standartları üzerindedir. Yapabileceğiniz bir şey varsa, yapın, siz bir şeyler yapamayacaksanız biz sosyal belediye olarak gereğini yaparız. Günde 10 ekmek giren hane var. Ben o gariban vatandaşı korumak zorundayım. Bunun üzerine arkadaşlar dedi ki, biz bu fedakârlığı yapalım, kendi aramızda konuşalım 10 kuruş indirime gidelim, 90 kuruşa indiler, ardından kendi aralarında rekabet başladı. Benim hiçbir şekilde müdahil olmadığım rekabet içinde şu anda 65 kuruşa ekmek satan fırın var. Bunun faydası kime sizlerin takdirine bırakıyorum, halk ekmek varmış da onlar mı görmemiş, Halk Ekmeğin kuruluşu maliyetini fırıncı arkadaşlar kendi aralarında üstlendi ve bu indirimi yaptılar. Bizim de asıl amacımız budur. Burdur Belediyesi’nin kaynaklarına bir halk ekmek acil zaruri ihtiyaç değilse, ben de yapmaya gerek duymadığım için 65-75 kuruştan Burdur’da şu anda ekmek satıldığı için o ekmeğimizi rafa kaldırdık. Yarın ekmek 1 TL oldu, 1,50 TL oldu, kentin gerçeğinin üzerine çıktı, o projeyi alır raftan indiririz. Bizim için sıkıntı yok.

GERÇEK BORÇ RAKAMLARI           

1 Nisan 2014 tarihi itibariyle borç ve mevduat rakamları şöyle: “2013 yılından borçlar(piyasa): 1.054.415.97 TL, 2014 yılı borçlar (piyasa)  3.192.801.51 TL, CLK Elektrik giderleri (Gecikmiş) 251.839.10 TL, Torosgaz doğalgaz giderleri (Gecikmiş): 1.084.132.77 TL, Kişilere ait emanetler (Geçici kabul kesintileri vb): 337.874.72 TL,  Kültür Varlıklarını koruma payı: 189.384.20 TL, Mera Fon Payı: 87.191.30 TL, Ek karşılık SGK: 74.332.00, SGK Primi:94.314.97 TL, İller Bankası Kredileri:35.771.939.41 TL, İller Bankası Kredileri (Faiz): .679.111.73 TL, Toplam: 49.817.337.68 TL”

Belediyemize ait şirketlerin borçları:4.500.000.00 TL, Genel Toplam: 54.317.337.68 TL”

Banka Mevcutları: 125.889.54 TL, Otopark için alınan ve sadece otoparkta kullanılabilen

Yasal Hakla ilgili mevduat: 2.135.168.98 TL, Toplam: 2.261.058.52 TL”

31 Mart 2015 tarihi itibariyle borç ve mevduat rakamları: “ Borçlar:  2014 yılından borçlar               (piyasa) : 0.00 TL, 2015 yılı borçlar (piyasa): 0.00 TL, Kişilere ait emanetler (Geçici kabul kesintileri vb)       : 68.435.82 TL, Kültür Varlıklarını koruma payı: 43.671.23 TL, Mera Fon Payı: 13.292.50 TL,  İller Bankası Kredileri: 33.092.118.90 TL, İller Bankası Kredileri (Faiz)          : 7.021.029.71 TL, Özel Banka Kredileri: 4.079.766.97 TL, Özel Banka Kredileri (Faiz): 673.008.02 TL, Toplam: 44.991.323.15 TL, Belediyemize ait şirketlerin borçları:  830.000.00 TL, Şirket Borçları için alınan kredi: 1.976.572.00 TL, Genel Toplam: 47.797.895.15 TL”

BANKALAR  (Özel okuldan gelen para ve diğer): 5.791.294.25 TL, Alınan araç ve ekipmanlar: 2.487.049.99 TL, Parası DMO’ya ödenmiş beklenen araç ve ekipmanlar 334.267.19 TL, Katlı Otopark: 5.579.893.34 TL, Toplam Edinimler:  8.401.210.52 TL, Mevduat + edinimler: 14.192.504.77 TL”

ÖDENEN BORÇLAR

Belediye kaynakları ile Ödenen Borç  (Piyasaya): 6.033.000.00 TL, Belediye kaynakları ile Ödenen Borç  (İller Bankası): 5.638.000.00 TL, Toplam: 11.671.000.00 TL, Ödenen Şirket Borçları (belediye kaynağı ile)  900.000.00 TL, Ödenen Şirket Borçları (banka kredisi): 2.000.000.00 TL, Toplam              2.900.000.00 TL, TOPLAM ÖDENEN BORÇ:  14.571.000.00 TL, Ödenen Borç ve edinimlerle birlikte: 28.763.504 .00 TL”

Bu Haberi Paylaş

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.