15 Temmuz Vatan Şehitleri ve Gazileri Derneği Genel Başkanı Zeki Kılınç yaptığı yazılı açıklamada, çeşitli olaylarda yaralanarak gazi olanlar arasındaki ayrımcılık ve ayrıcalıklara tepki gösterdi. Başkan Kılınç, “altı yıldan beri 15 Temmuz gazilerimizin yapılacak kanuni bir düzenleme ile 3713 sayılı Terörle Mücadele Kapsamına alınması beklenirken (…) bu zamana kadar bunun yapılmadığı gibi, şu sıralar TBMM Komisyonlarında görüşülmekte olan kanun teklifi ile Gazilerimizin sosyal haklarındaki düzenlemeye 15 Temmuz Gazilerimiz dâhil edilmemiştir” dedi ve “2023 Türkiye’sinde ve ülkemizin Gazi Meclisi’nde Gazilerimiz arasında üvey evlat muamelesi yapılarak resmen ayrımcılık yapıldığı”nı, “15 Temmuz gazilerimize ikinci sınıf muamelesi yapıldığı”nı ileri sürdü.
Yaptığı yazılı açıklamada, Gazilik unvanının, vatan uğrunda savaşırken yaralanarak çeşitli uzuvlarını yitiren vatandaşlara verilen unvan olduğunun altını çizerek, “Gazilik unvanları bu zamana kadar Milli Mücadeleye iştirak ettiklerinden dolayı istiklal madalyası verilen Türk Vatandaşları,1950 -1953 yılları arasında Kore’de fiilen savaşa katılan Türk Vatandaşları ve 1974 yılında Kıbrıs Harekâtına katılan Türk Vatandaşlarına verilmiştir” dedi.
Başkan Kılınç açıklamasının devamında şu ifadelere ver verdi:
Ülkemizde on yıllardır Terörle Mücadele ederken yaralanan Asker-Polis-Sivil olmak üzere gazilerimiz olduğu gibi 15 Temmuz 2016 tarihinde de yaşanan hain Fetö terör örgütü mensuplarının ülkemizi ele geçirmek, bölmek ve işgal etme adına girişmiş oldukları alçak darbe teşebbüsünde göğüslerini siper eden vatan evlatlarımızdan 251 tanesi şehit olurken 2700 civarında kişi ise yaralanmışlardır.
15 Temmuz gecesinde atılan bombalarla vücut bütünlüğü yok olan o evlatlar, ailelerine bir bir teslim edilip bazılarının tabutlarına ağırlık olsun diye taşlar konulurken yaralananlar ise günlerce, aylarca hastanelerde mağduriyet yaşamış ve sağlıklarını kaybetmişlerdir.
Bu milletin tarihe mal olmuş Çanakkale benzeri destansı mücadelesini dünya milletlerine emsal olarak gösteren 15 Temmuz Destanını pasife etmeye çalışanlar, gelecek nesillere aktarılmasını engelleyenler, yapılan mücadeleyi görmezden gelenler, bu ülkeyi parçalamak bölmek isteyenlerin ekmeğine yağ sürercesine “tiyatro” diyenler, “iki batılın savaşıydı” diyenler de ne yazık ki ortaya çıkmıştır.
Ülkemizin huzuru, güvenliği, bölünmez bütünlüğü için verilen mücadelede yaralanan, çeşitli uzuvlarını kaybeden bu yiğitler için 15 Temmuz sonrası 675 sayılı KHK ile gazilik unvanı verilerek Övünç Şeref madalyası verilmiştir.Altı yıldan beri 15 Temmuz gazilerimizin yapılacak kanuni bir düzenleme ile 3713 sayılı Terörle Mücadele Kapsamına alınması beklenirken, Ne yazık ki; bu zamana kadar bunun yapılmadığı gibi, şu sıralar TBMM Komisyonlarında görüşülmekte olan kanun teklifi ile Gazilerimizin sosyal haklarındaki düzenlemeye 15 Temmuz Gazilerimiz dâhil
edilmemiştir.
2023 Türkiye’sinde ve ülkemizin Gazi Meclisinde Gazilerimiz arasında üvey evlat muamelesi yapılarak resmen ayrımcılık yapılmıştır.
Bilinmelidir ki; hali hazırda 2700 civarındaki 15 Temmuz Gazimizden sadece 370 civarındaki kişi %80
engellilik sebebiyle ve uzuv kaybı nedeniyle çeşitli oranlarda maaş almaktadır. Geriye kalan 2300 civarındaki gazilerimize maaş olarak devletimiz 6 yıldan beri tek kuruş vermemiştir.
Halkımız arasında “Tüm 15 Temmuz gazileri maaş alıyor” şeklindeki beyanlar doğru değildir.
Halkımız tarafından 15 Temmuz sonrası toplanan yardım paraları 2018 yılında kurulan Türkiye Şehit
Yakınları ve Gaziler Vakfında toplanmış ve oradan Şehit Yakınları ve Gazilerimize yapılan bir yardım söz konusu olup bu ödemenin de birkaç yıl sonra olasılıkla bitmesi de söz konusudur.
TBMM Gazilerimizin sosyal hakları ile ilgili yapılmakta olan düzenlemede tüm şeref-övünç madalyası verilen gazilerimiz arasında hiçbir ayrım yapmadan maaşlarının asgari ücret düzeyine alınması hususu yasa koyucunun önemli ve öncelikli görevi olmalıdır.
Vatanımızı içerde ve dışarda savunmada bedeller ödeyerek milletimizin gönlünde taht kuran kahramanlarımızın huzurlu ve sağlıklı bir yaşam sürmelerinde onlara ayrım yapmadan gereken kolaylığı sağlamak devletimizin ve ilgili kurumların görevi olmalıdır.
- Dental Travmada İlk 60 Dakika Hayati Önem Taşıyor
- MAKÜ’nün Projesine TÜBİTAK Desteği
- Burdur Barosu’na Kadın Başkan
- Hizbullah’a düşmanlık yapan ‘Müslümanlar’ın hayali
- Vali Bilgihan’ın Bucak ziyareti
- Saadet, Gazze için meydanlarda
- Emeklilerin TÜİK öfkesi
- Yağmanın yeni adı orman parkı!
- Atatürk savaşı göze almıştı
