Tek kurtuluş yolu, şekil A’da gözüktüğü gibidir
AK Parti yönetimi somut durumun ayırdında değil.
Türkiye’nin temel meseleleri, tek başına çözebileceği sınırı çoktan aştı.
İktidarı paylaşmak zorunda
Adım atmakta zorlanıyor.
Treni kaçırmak üzere…
Özellikle ekonomi
Ekonomide alarm durumu var.
Ekonomik daralmaya paralel olarak hayat pahalılığı, yani enflasyon da artmaktadır. Bu slumpflasyon denen yeni bir sürece girildiğinin tezahürüdür.
Ekonomistler, slumpflasyonun, en tehlikeli ve uzun süreli bir ekonomik kriz olduğu üzerinde birleşiyorlar.
Ekonomi peş peşe iki çeyrektir küçülüyor.
Amerikan Doları’na dönüştürülmüş verilerin, ülke ekonomisindeki küçülmeyi daha net gösterdiğini belirten Ersin Dedekoca’ya göre, “geçen yılın ilk çeyreğinde 206,8 milyar $ olan GSYH, son çeyrekte 184,9 milyar $’a, yeni açıklanan bu yılın ilk çeyreğinde ise 170,3 milyar $’a gerilemiştir (…) Aynı hesaplamayı “kişi başı gelir” kırılımında yaptığımızda da, ülkede yaşayanların kişi başına gelirinin, son bir yılda 1.800 $, ilk çeyrekte ise 479 $ azalarak, fakirliği perçinlediğini izlemekteyiz” dedi.
Sonunda “bir bitiş göstergesi” olarak en son 1955’lerde başvurulduğu belirtilen “kefen parası”na mecbur kaldık.
Tepetaklak gidiyoruz.
2023’teki 2 trilyon hedefi bir avuç sabun köpüğü gibi uçup gitti.
İyice fakirleştik.
Milletin gelirini enflasyon yedi bitirdi.
Vatandaş alış veriş yapamaz durumda
Milletin geliri ekmeği küçülüyor.
Üretim azalıyor.
İşsizlik rakamlarında rekor üzerine rekor kırılıyor.
İşsizlik, 8 milyonu aşmıştır.
Hane halkı, ağır borç yükü altında
Hükümet, borcu borçla çözmeye çalışıyor ama borcu borçla ödeme dönemi kapandı.
TOFAŞ, vardiyaları düşürmeye başladı.
Bunun anlamını kavramak için ekonomist olmaya falan gerek yoktur.
Sanayici çarkları çeviremiyor.
İlerleyen krizin sanayi odaklı olduğu gerçeği artık sırıtıyor. (MMO raporu)
Krizden en olumsuz etkilenen alt dallar, inşaata girdi veren sektörler ve iç talebi hızla daralan dayanıklı tüketim malı üreten sektörler (MMO raporu)
2019 ilk çeyreğinde imalat sanayisindeki düşüş yüzde 6’yı buldu. (MMO raporu)
Çiftçi, toprağa gübre atamıyor.
Dolardaki düşüş ve mevcut durgunluk kimseyi aldatmasın.
Faizler, yüzde 25’lerde gidip geliyor.
Çarşıda pazarda yaprak kımıldamıyor.
Esnaf, siftah yapmadan kepenk kapatıyor.
İş insanları “önümüzü göremiyoruz” feryadı içinde
Ülkede kimi kifayetsiz muhterisler, Davutoğlu, Gül ve Babacan kliğinden medet umar hale geldi.
Bu muhterislerden AK Parti içinde de bol miktarda olduğu görülüyor.
Ülke ekonomisini bu günkü yangın yerine getirenler bunlar değil sanki!
Meseleyi yaratanlar, o meseleyi çözemezler.
Öte yandan borçlanma döneminin sona ermesi bir yana Atlantik kampının para verme şartları bellidir.
Davutoğlu, Gül-Babacan gibi AKP’nin Amerikancı klikleri, tek kurtuluşun eskiye dönmek olduğunu savunuyorlar.
Borçlanma ekonomisini uygulamak gerekiyor.
Borçlanmak için Batı’nın sıcak para musluklarını açması gerekir.
Bunun için de politikaların, ABD’nin Türkiye ve bölge politikalarına uyumu gerekir.
Yani AKP Kürt Açılımını tekrar başlatmalı
PKK’yı ordunun gömdüğü hendeklerden çıkartmalı
Suriye’de Fırat kalkanı ve Zeytin Dalı operasyonlarından vazgeçmeli.
FETÖ’yü adaletin pençesinden kurtarmalı.
Avrasya sürecinden dönmeli
Astana’yı terketmeli
Doğu Akdeniz’deki Mavi Vatan iddialarından vazgeçmeli
Kısacası Türkiye’nin mecburiyetlerine yan çizmeli
Bunları Türkiye’de yapabilecek yiğit var mı?
Irmağın akışını tersine çevirebilecek kuvvet var mı?
Bu şartlarda Mustafa Pamukoğlu’na göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti kurmayları hala hayal peşinde koşuyor.
İlk hayal, iktisat biliminde bulunmayan Cumhurbaşkanı kaynaklı faiz teorisi…
Bilimsel verilere ve aklı başında ekonomistlere göre, faiz ekonomide bir sebep değil sonuçtur.
Bu inançla, MB Başkanı görevden alındı.
“Tek başına faizlerin inmesinden medet umulması” bir ekonomi efsanesidir.
Sonu, yangına benzin dökülmesine varacak bir girişim…
“Faizler inerse ekonomik kriz sona erer.
“Enflasyon düşer. İş dünyası hemen yatırımlara başlar.
“Reel sektör kaynak sorununu çözer.
“İşletmelerin bırakın yatırım yapmalarını, günü kurtarmaya mecalleri kalmamış.
“Nakit darboğazında inim inim inliyorlar.
“Faizler inerse yeni kredi alıp borcunu ödeyecek.
“Yani borcu borçla ödeyecek.”
Kamuoyuna bir kere İMF’ye borç veren ülke efsanesi yayıldı ya!
Artık, İMF defterini açmayacaklarını söylüyorlar.
Bu ise bir başka ve en büyük hayal
En hafifinden kasaba politikacılığı
Ekonomik denklemi kurmak için allame olmaya gerek yoktur.
“Dış kaynak bulmak için ya üretim ekonomisine geçeceksin; güven verici bir plan ve programla dünyaya mesaj vereceksin, ya da IMF-ABD-Batı ( yani alacaklılarla) uzlaşacaksın. Alacaklıların ağzının içine baktığı yer ise IMF.”
Bir başka ham hayal, vergileri artırma ve zamlar…
Bu ise “hayallerin zirve yapması”dır.
Vatandaş kazanamıyor ki, vergi ödeyebilsin.
Ekonomi slumpflasyona girmiş.
Kaçıncı yapılandırma yapıldı?
Gene vergilerin ödenmediği belirtiliyor.
Tek kurtuluş yolu, ceremeyi milletin tamamına eşit olarak paylaştıracak, ABD kuvvetlerinin dışarıda bırakıldığı, bütün milli kuvvetlerden oluşmuş milli bir hükümette…
Başka yolu yok!
Tek başına yolun sonu göründü.
Doğru düşünen her beyin için tek yol, aşağıda “şekil a”da gözüktüğü gibidir.
[3d-flip-book mode="thumbnail-lightbox" urlparam="fb3d-page"
id="12654" title="false" lightbox="dark"]- Kifayetsiz muhteris yöneticinin ülkesine ve halkına verdiği zarar
- Jandarma yangına yönelik devriye atıyor
- Erdoğan’dan çiftçiye yeni kredi paketi müjdesi
- Cuma’da ders gibi hutbe: “Kamu hakkı dokunulmazdır”
- Yazarımız, Sagalassos’ta tarihi dokudaki tahribatı altı maddede gösterdi
- Hükümet krizin yükünü emekçinin sırtına yükleme kararından vazgeçmiyor
- GÜNAH HARİTAMIZ
- Antalya Valiliği Mermerli Plajı Restorasyon İhalesinde skandallar bitmek bilmiyor
- Dr. Perinçek’in İran-İsrail savaşını değerlendirmesi
