Siyasette bizde seçmen kesesinden düşünür; seçmen davranışlarını kesenin durumu belirler. Son 40 yılın siyasi süreçlerine bakın –ki bizzat yaşadığım için tecrübeyle sabittir, 50 yaş ve üzeri herkes bunu bilir- her seçimde seçmen tutumunu ekonominin belirlediğini görürsünüz. İktidara oy ve iktidar kaybettiren ekonomidir. Bunun karşılığında normal şartlarda muhalefete ise oy ve iktidar kazandırır.
Ancak bu sefer öyle olmuyor?
Epeydir AK Parti iktidarını ekonomik kriz yıpratıyordu yavaş yavaş ama…
Birkaç yıldır, yeni tip Koronavirüs (Kovid19) etkisiyle ateşlenen ve çığırından çıkan kriz iktidarın düşüşünü hızlandırdı; alenen güneş karşısında kartopu gibi erimeye başladı.
Öte yandan iç ve dış muhalefet işbirliği içinde siyasi iktidarın yolsuzluklarını, yiyiciliklerini, liyakatsiz atamalarını vs. tüm kirli iş ve ilişkilerini kullanmayı iyi bildi. Son zamanlarda kirli çamaşırlar ortalığa saçıldı. Bu iktidardaki erimeyi hızlandırdı.
2015 yılında iktidarı kaybettiği 7 Haziran seçimlerindeki erimeyi, dış politikada milli tutumu geliştirerek telafi edebilmesini sağlayan şartlar da yok şimdi. O dönemde Ergenekon ve Balyoz, Açılım gibi Türkiye’nin toprak bütünlüğünü ve bağımsızlığını tehdit eden bir sürecin yaşanması nedeniyle milli mesele halkın birinci öncelikli konusuydu. Halkın birinci önceliğini içinde bulunduğumuz şartlarda ekonomi aldı. Buna göre çanlar AK Parti için çalmaya başladı. Çalınan çanlar, düşen kuvvetlerin diyalektiğidir.
İktidarın erimesini anlıyoruz, ancak muhalefet niye patinaj yapıyor; yükselemiyor?
Normal şartlarda bileşik kaplar yasasında olduğu gibi, siyasi iktidar gerilerken muhalefet ilerlerdi. Şimdi Anamuhalefet yerinde sayıyor; muhalefetin diğer kanatları Anamuhalefetin sunduğu nimetlerle yaşıyor; Meclis’te milletvekilleri var ama oyları kendilerinin değil; tıpkı ökse otu gibi!
Anamuhalefet, 2010 yılından bu yana bütün seçimlere aynı Genel Başkanla girdi ve kaybetti. AK Parti bitti bitiyor, oyları ateşe tutulmuş yağ gibi eriyor ama Anamuhalefet yerinde sayıyor, bir milim bile ilerlemiyor. AK Parti’nin eriyen oyları Cumhur İttifakı dışına çıkmıyor. Bunun nedenini tahlil etmiyorlar, “seçim” de “seçim” diye bağırıp duruyorlar. Yenilip duran arsız pehlivan misali!
Diğer irili ufaklı muhalefet particiklerinin durumu da farksız değil.
Bu Türkiye için yeni bir siyasi durum…
Muhalefetin halk kitlelerine güven vermediği çok açık.
İşte bu noktada bu güvensizliğin kaynağını iyi saptamak lazım…
Niye güven veremiyor?
Bunu başka bir yazıda ele alalım.
- BURDUR’u Tıp Fakültesi kuruluş sevinci ve heyecanı sardı
- TÜRK-İŞ süresiz oturma eylemine gidiyor
- Kifayetsiz muhteris yöneticinin ülkesine ve halkına verdiği zarar
- Jandarma yangına yönelik devriye atıyor
- Erdoğan’dan çiftçiye yeni kredi paketi müjdesi
- Cuma’da ders gibi hutbe: “Kamu hakkı dokunulmazdır”
- Yazarımız, Sagalassos’ta tarihi dokudaki tahribatı altı maddede gösterdi
- Hükümet krizin yükünü emekçinin sırtına yükleme kararından vazgeçmiyor
