Bahçeli’nin Esad’ın genel af ilanı değerlendirmesi

Devlet Bahçeli: “Suriye Devlet Başkanı’nın genel af kararı geri dönüşleri kolaylaştırıcı bir gelişme”

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında önemli açıklamalar yaptı. Bahçeli, “Suriye devlet başkanının ilan ettiği genel af kararı mühim ve geri dönüşleri kolaylaştırıcı bir gelişmedir. Bu kapsamda hükümetin uygulayacağı her politikayı sonuna kadar destekleyeceğiz.” dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli 10 Mayıs Grup toplantısında yaptığı konuşma, MHP’nin, Türkiye’nin 2014 yılından sonra girdiği yeni rotada aldığı yeni tutum ve büyük değişikliklerin bir tezahürü oldu.

“YABANCI DÜŞMANLIĞI VE IRKÇILIĞIN TEŞVİK EDİLMESİNE KARŞI UYANIK OLMALIYIZ”

Konuşmasında yabancı düşmanlığı ve ırkçılığı reddeden Bahçeli, gerçekçi bir tutumla, AK Parti Hükümetinin son dönemde Suriye’nin kuzeyinde Mehmetçiğin kontrolündeki arazide yerel meclisler gibi aldığı tutuma karşıt bir şekilde Suriyeli sığınmacıların geri gönderilmesi konusunda Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın ilan ettiği genel affın değerlendirilmesini istedi. Bu konuda hükümetin alacağı her türlü tutumu destekleyeceklerini ilan etti.     

Bahçeli konuşmasında altını çizerek ifade ettiği çarpıcı açıklamalar şu şekilde:

-Huzurumuzu kaçırmak, iç barış ortamımızı karıştırmak ve kargaşaya hapsetmek için faal halde bulunan odaklar bayramda iyice su üstüne çıkmışlardır.

-Türkiye’de bulunan yabancılarla ilgili duygusal tonu ağırlıklı, tepkisel yönü baskın, provokasyon dozajı yüksek kirli malumatlar, gerçek dışı iddialar, çarpıtılmış haber ve fotoğraflar özellikle sosyal medya kanalıyla yoğun olarak servis edilmiştir. Kabul edilmelidir ki sığınmacı meselesi ülkemizin yumuşak karnı, istismara müsait bir zaafı haline gelmiştir.

-Elbette Anadolu coğrafyasına mühür vuran aziz millet varlığının demografik özellikleri, sosyal dokusu, kültürel müktesebatı korunmalıdır.

-Bunlara titizlik gösteriyorken, yabancı düşmanlığını ve ırkçılığı teşvik eden boyunduruk altındaki çevrelerin söz, yazı, açıklama ve şedit tuzaklarına da azami derecede uyanık olmak şarttır.

-Ancak bu çarpıcı gerçek ülkemizde misafir halde bulunan sığınmacılara cephe açmak, sosyal ve ekonomik hayattan tecrit etmek anlamına gelmemelidir, bize göre de gelmeyecektir. Nihayetinde Suriyeli sığınmacılar bugün misafirimizse, yarın komşumuz olacaklardır. Komşu komşunun külüne de her zaman muhtaçtır.

“SIĞINMACI SORUNU İSTİHBARAT ÖRGÜTLERİNİN YÖNLENDİRMESİNE AÇIK”

-Çünkü sığınmacı sorunu aynı zamanda kapalı devre faaliyet gösteren örgütlerin, istihbarat kuruluşlarının telkin, tazyik ve yönlendirmesine son derece açık haldedir.

-Üstelik toplumsal tansiyonu yükseltmek, birkaç münferit asayişsizliği sanki her yerde yaşanıyormuş gibi takdim ve teşhir etmek için pusuda bekleyen sorumsuz ve hastalıklı zihniyetlerin son zamanlarda tehlikeli şekilde yaygınlaştığı da malumlarınızdır.

-Bu karanlığın içinde Türkiye aleyhtarı ajanların cirit attıklarını ileri sürmek de bir vehim olarak değerlendirilmemelidir.

“SURİYE DEVLET BAŞKANININ AF KARARI MUHİM”

-Suriyeli sığınmacıların ülkelerinden kopuşlarına neden olan iç çatışma ortamı geçer geçmez, yanan ateş söner sönmez, kaos ortamı biter bitmez, sükûnet sağlanır sağlanmaz ülkelerine dönüşleri elbirliğiyle, güç birliğiyle, insan haklarına muvafık şekilde ve hepsinin rızasıyla hayata geçirilmelidir.

-Suriye devlet başkanının 30 Nisan 2022 tarihinde ilan ettiği genel af kararı mühim ve geri dönüşleri kolaylaştırıcı bir gelişmedir.

-Bu kapsamda hükümetin uygulayacağı her politikayı sonuna kadar destekleyeceğimiz herkes tarafından bilinmelidir.

“TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ IRKÇILIĞI REDDEDER”

-Geçici koruma statüsü altında bulunan Suriyeli kardeşlerimizi kavganın ve kutuplaşmanın içine çekmek isteyen, bu suretle milletimizi tahrik ve tacize yeltenen kim ya da kimler varsa Türkiye’nin hasmıdır. Bunlar aynı zamanda görevli provokatörlerdir.

-Yabancı düşmanlığıyla siyaset yaptığını zannedenler Türk milletinin asaletini bilmeyen, ahlakını ve soylu duruşunu tanımayan gafillerdir.

-Türk milliyetçiliği ırkçılığı kesin bir dille reddeder. Türk milliyetçiliği yabancı düşmanlığını amasız, fakatsız telin edip elinin tersiyle iter. Hiç kimse sırtımızdan kurban kesmeye heveslenmesin.

“ABD VE AB AHLAKİ BİR ÇİZGİDE DEĞİL”

-Her zamanki gibi bizim temennimiz Rusya ile Ukrayna arasındaki krizin derhal ve kalıcı olarak çözüme kavuşmasıdır. Bu arayış zor gibi görünse de imkansız değildir.

-İnanıyorum ki, Türkiye bu süreçte aktif, çok yönlü ve bütün taraflarla masaya oturabilme ve konuşabilme özelliklerinden dolayı barışın yeşermesine güçlü destek vermeyi sürdürecektir.

-ABD’den AB’ye kadar Ukrayna savaşının devamını amaçlayan ülkelerin doğru, tutarlı, adil ve ahlaki bir çizgide olmadıklarını insanlık vicdanı bir gün mutlaka haykıracaktır.

ÖZDAĞ’A MESAJ

“Terörle mücadelenin en kilit bakanlıklarından birisi İçişleri Bakanlığı’dır.

İçişleri Bakanımız bayramı Hakkâri Şemdinli’de kahraman Mehmetlerimizle ve yöre insanımızla karşılamıştır.

Bugüne kadar İçişleri Bakanlığı’nın önünde eylem yapmak, olay çıkarmak sadece ve sadece teröristlerin gayesi olmuş, çok şükür buna da şu ana kadar muvaffak olamamışlardır.

Geçtiğimiz hafta nefret ve öfkesine hâkim olamayan marjinalleşmiş siyasetçiler tarafından İçişleri Bakanımızın hedef alınması, bunların mezkur bakanlığın önüne yığınak yapmaları milletimizde haklı bir tepkiye yol açmıştır.

Terörle mücadelede büyük başarısı olan bir bakanı ve onun şahsında hükümeti parmak sallayarak tehdit etmek utanç verici bir alçalma halidir.

İçişleri Bakanlığı’nın önüne gelenler Türkiye’nin önünü kesmek isteyenlerdir, terörün ömrünü uzatmak için çırpınan zavallılardır.

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin şerefli komutanlarına, kahraman askerlerimize, İçişleri Bakanımızla Milli Savunma Bakanımıza bühtan içinde olanların, sanki komut almışçasına saldırı düzeneğine geçenlerin, bir senaryo dahilinde yıpratmaya kalkışanların tam karşısında Milliyetçi Hareket Partisi vardır ve taviz vermesi imkansızdır.

Teröristlerin dahi cesaret edemediği protestolarla İçişleri Bakanı’mıza saldırmak, itibarsızlaştırmaya çabalamak su katılmamış edepsizliktir, hainlere yol açan, yol gösteren densizlik ve terbiyesizliktir.

Buna da hiç kimsenin hakkı olamayacaktır.

Kimin bir meselesi varsa, kimin bir hesabı bulunuyorsa hukuk yolu açıktır.

İçişleri Bakanlığı’nın önünde toplanıp tehditler savurmak, sayın bakana ismiyle ve kaba bir şekilde hitap etmek devlet umurunu, devlet vakarını saygısızca ayaklar altına almak demektir.

Hiçbir bakanlığımız gelişigüzel nümayiş yeri değildir.

Hiçbir bakanlığımız siyasi rant devşirmenin alanı değildir.

Devletin itibarını lekelemeye çalışanlar önce kendi itibarsızlıklarına, kendi izansızlıklarına kafa yormalıdır.

İçişleri Bakanı’mıza ismiyle hitap edip erkeklik hatırlatması yapan ve aklınca meydan okumaya kadar işi götürenler öncelikle hangi melanetin ümidi, hangi kumpasın figüranı olduklarını düşünmelidir.

Bir kez daha dile getiriyorum, terörle mücadeleyi muazzam bir irade ve inanmışlıkla icra eden devlet ve siyaset adamlarımıza dil uzatanları sonuna kadar kınıyor, akıllarını da başlarına almalarını hassaten tavsiye ediyorum.

Meydan boş değildir.

Kuru gürültüye pabuç asla bırakılmayacaktır.”

AYDINLIK

Bu Haberi Paylaş

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.