
İstanbul tarihinde görülmemiş bir “belediyecilik felaketi” yaşarken, bir haber televizyonunda canlı yayınındaydık. Moderatör Ahmet Hakan’ın ricası ile siyaset konuşmadığımız bir programdı, çünkü insanlar yollarda ölüm kalım mücadelesi veriyordu, yetkililere sesimizi duyurmak her şeyden önemliydi. Nitekim Vali Ali Yerlikaya yayına bağlandı, AKOM’da görevinin başında olduğunu, sabaha kadar bu mücadelenin devam edeceğini, yolda kalan vatandaşlarımızı kurtaracaklarını, gerekirse otellerde misafir edeceklerini söyledi.
Aynı şekilde İBB Başkanı’nın da bağlanıp bir açıklama yapmasını bekledik, ses çıkmadı. Bir ara “sözcüsü arayacak” diye haber geldi ama o da aramadı. Meğer zaten İstanbul’da bile değilmiş, İsviçre’de tatildeymiş! Tam bu sırada İBB Başkanı’nın İngiliz Büyükelçi ile yediği yemeğin fotoğrafları gündeme düştü. “Arasalar da işin aslını kendilerine sorsak” dedik, ne Bay Başkan ne de ekibinden biri İstanbul halkının sorularına yanıt vermeye tenezzül etmedi.
Hikâyenin buraya kadar olan kısmı bile “pes” dedirtiyor ama bildiğiniz gibi iş burada kalmadı. Sabah saatlerinden itibaren Bay Başkan’ın trolleri, gazetecilere “yalancılar” diyerek saldırmaya başladı. Öğlene doğru, İBB’den fonlu olduğu anlaşılan uyduruk bazı internet siteleri üzerinden “Başkan balıkçıda değildi” diye yalan haberler servis edildi. CHP’nin siyasetçileri, besleme kalemşorlar, fonlu sanatçılar… Hepsi birleşip devasa bir troller ordusu haline gelmişti. Hedeflerinde son derece basit bir soruyu soran bizler vardık.
Bay Başkan’ın çıkıp bir açıklama yapması bu kadar mı zordu? Olur olmaz her konuya laf yetiştiren sözcüsü iki cümle yazamaz mıydı? Tabii ki zor değildi. Ama belli ki “trollerimizi, beslemelerimizi kullanarak seslerinizi kısarız, yalanımız da yanımıza kar kalır” diye düşünüyorlardı.
Öyle olmadı. Lokantacı ile yapılan görüşmeler, kamera kayıtları vs. ortaya dökülünce Bay Başkan’ın İngiliz Büyükelçi ile tam üç saat mekânda kaldığı, kendisine özel tahsis ettirdiği bir kar küreme aracı ile yolu açık tuttuğu, mekândan çıkınca atar apar topar AKOM’a gidip “görevimizin başındayız” diye yalandan pozlar verdiği ortaya çıktı!
Troller, beslemeler, dımdızlak açıkta kalmışlardı ama Bay Başkan sanki hiçbir şey olmamış gibi konuştu: “Ne var yani yemek yediysem, Büyükelçi ile yediğim yemek kar yağışı kadar önemliydi.”
Manzara şu: Meteorolojinin günler öncesinden haber verdiği yağış ile ilgili çalışmalar yapması gereken kurumun yetkilisi, kayda değer hiçbir şey yapmamış. Belediyenin yolları açması gereken araçları yollarda mahsur kalıyor, kazalar yapıyor, tuzlama yapılmadığı için ana arterlerin tamamı kar ve buzla kaplanmış, Beyaz Masa çalışmıyor, ilçe belediyelerinin kısıtlı imkânları olmasa can kaybına varan olaylar yaşanacak… Bütün bu işlerin sorumlusu olan yönetici, böylesine kritik bir zamanı yabancı bir diplomat ile geçirmeyi tercih ediyor! Rezalet ortaya çıkınca da özür dileyeceğine, en küçük utanma belirtisi göstermeden üste çıkıyor!
Normal koşullar altında böylesi bir skandalın çok daha ağır sonuçlarının olması gerekirdi. Açık diyelim, yönettiği şehre karşı bu kadar ilgisiz, vatandaşa karşı bu kadar duyarsız bir politikacının, siyasi yaşamının sona ermesi gerekirdi. Ancak Bay Başkan’ın tam tersi bir beklenti ile elini yükselttiğini görüyoruz. Çok sürmez, yakında beslemeleri de ilk şoku atlatır, “ne var yemek yemişse yaaa…” diye gevşek gevşek konuşmaya başlarlar.
Bay Başkan’daki bu şaşırtıcı özgüvenin sebebi ne olabilir? Neye güveniyor da bu denli küstahça, bu denli sorumsuzca hareket edebiliyor dersiniz?
Bu sorunun cevabı, Başkan’ın kendi sözlerinde gizli. Ne diyor Bay Başkan: “İngiliz Büyükelçi ile yemek karla mücadele kadar önemlidir.” Bu sözler, vakti ile CHP’li Hatay Belediye Başkanı Lütfü Savaş’ın ağzından kaçan “Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayını dış güçler belirleyecek” itirafını hatırlatıyor. Bay Başkan işte tam olarak o güçlere güveniyor, sırtını onlara yaslıyor. Derdi İstanbul değil, emperyalistlerin Türkiye’ye diz çöktürme projesinin baş aktörü olmak istiyor. Onun için de bir İngiliz’i, 16 milyon İstanbulluya tercih ediyor.
Not: Vurgulamalar tarafımızca yapıldı.
AYDINLIK
- Ukrayna’da oyuncu değişikliği mi?
- ‘Kadına yönelik şiddet üretim seferberliğiyle çözülür’
- Bu kez gazetecilerin kendisi haber konusu oldu
- MAKÜ’lü Gastronomi Öğrencilerinden 2 Ayrı Madalya
- Cumhuriyet’in 100. Yılında 100 Öğrenciye yazarından 100 Kitap
- Emekli olan 41 yıllık başöğretmenin şahane uğurlanışı
- Türkiye 85 yıl sonra da Atatürk’ün aydınlattığı yolda…
- Cumhuriyet Bayramı Resepsiyonu MAKÜ Lavanta Tepesi’nde yapıldı