Doğu Perinçek sanayicilere Üretim Ekonomisini anlattı

Vatan partisi Ankara İl Örgütünce Ankara OSTİM-İvedik bölgesinde düzenlenen Ankara OSTİM-İvedik Üretim Devrimi Kurultayı’nda sanayicilerle bir araya gelen Vatan Partisi Genel Başkanı Dr. Doğu Perinçek, sorunlarını masaya koyan sanayicilere Vatan Partisini çözüm önerilerini anlattı. Perinçek,‘Çalışmadan zenginleşenlerin saltanatını yıkacağız’ dedi.

Türkiye’nin dört bir yanında düzenlenen ülkenin temel sorunlarından kurtuluşun tek yolu olan Üretim Devrimi kurultaylarına bir halka daha eklendi. Ankara İl Örgütü, Ortadoğu Sanayi ve Ticaret Merkezi bölgesinde OSTİM-İvedik’te bugün Üretim devrimi Kurultayı düzenledi. Kurultayda sanayiciler sorunlarını anlattı. Önümüzdeki hafta uygulamaya konulacak kademeli elektrik kesintisinin ağır zararlara neden olacağını belirtiler. Vatan Partisi Genel Başkanı Dr. Doğu Perinçek de üretim için olmazsa olmaz bir konu oluşturan enerjinin güvenle tedarik edilmesinin komşu ülkelerle sıkı iş birliğinden geçtiğini vurguladı.

TÜRKİYE DIŞA BAĞIMLI BİR YÖNETİMDEN KURTULACAK, ÜRETİM DEVRİMİ BAŞARILI OLACAKTIR

Üretim devriminin başarılı olacağının altını çizen Perinçek, “Türkiye’nin ABD den korkacağı bir şey yok! Türkiye mili ekonomi kurmak İçin başı dik olacak. Milli devleti kambur ilan ettiler. Buradan kararlılığımızı ilan ediyoruz, Türkiye dışa bağımlı bir yönetimden kurtulacaktır, üretim devrimi başarılı olacaktır. Güçlü bir devlet lazım. Zorlukları yenecek kararlılıkta bir hükümet lazım” diye konuştu.

Ankara OSTİM-İvedik Üretim Devrimi Kurultayı’na çok sayıda üretici katıldı. Vatan Partisi’nin üst düzey yöneticileri, Görev Vakfı yöneticileri ve OSTİM Yönetim Kurulu üyeleri de kurultayda yer aldı.

OSTİM’in tarihçesini ve hikâyesini anlatan OSTİM Başkanı Orhan Aydın, OSTİM’in Ankara’nın 12 sanayi bölgesini besleyen bir kuluçka merkezi olduğunu bildirdi. OSTİM’in tecrübelerinin Türkiye’ye model haline geldiğini ifade eden Aydın, “Sanayicimizin azmini destekleyin” dedi

ÜRETİM VE İŞLENDİRME OLMADAN BİR ÜLKE KALKINAMAZ

Orhan Aydın yaptığı konuşmada, “Üretim, ihracat, istihdam olmadan bir ülkenin kalkınabileceğine inanmıyoruz. Üretmeden, çalışmadan, yorulmadan para kazanma sistemi devam ederse, üreten insanların hakkını ödeyemeyiz” dedi.

Kazanmanın ve paylaşmanın, çalışmadan, yorulmadan mümkün olamayacağını söyleyen Aydın, “Biz kâğıt üzerinde, üçkâğıtçılıkla kalkınmış bir yapı olamayacağına inanıyoruz. Üretim, ihracat, istihdam olmadan bir ülkenin kalkınabileceğine inanmıyoruz. Üretim yapmak çok zor hale geldi. Üretim ekosistemini bir bütün olarak düşünüp yaşatamazsanız, şu anda yaşadığımız sorunlarla muhatap olmak zorunda kalırsınız. Üretim yapan insanlar şu anda kötü durumdalar çünkü parasını götürüp bankaya yatıran bir adamın keyfini yaşayamıyorlar. Üretmeden, çalışmadan yorulmadan para kazanma sistemi devam ederse;

üreten insanların hakkını ödeyemeyiz. Onlara haksızlık yaparız. Bütün zamanını, emeğini, alın terini buraya koydukları halde o oturan adamlar kadar para kazanamıyorlar. Üretimi öncelemenin yolunu ve yöntemini bulmak gerekiyor, yoksa ne insanlarımıza iş-aş bulabiliriz, ne de ülkemizin refahını artırabiliriz. Üniversitedeki bilgi ile sanayiciyi buluşturup onu teknolojik açığı kapatmaya yöneltemezseniz, dış açığı da kapatamazsınız” diye konuştu.

Türkiye’de, İstanbul’dan sonra, sanayi üretiminin en büyük olduğu bölgenin Ankara olduğunu belirten Aydın, “Bölgemizde oluşan teknolojik altyapı, Teknopark ve kurulan üniversite ile kendi sorunlarını çözebilen, kendi kendine sanayileşmeye kafa yoran ve sonuçları dışarıya ihraç eden bir yapıya büründü. Böylesine azimli bir sanayi yeteneği olan insanlarımıza destek olmalıyız. Milli gelirimizi arttırmanın başka yolu yoktur” dedi.

‘ZORLUKLARDAN AVRASYA’DA ÇIKARIZ’

Görev Holding Yönetim Kurulu Başkanı Tugay Şen de konuşmacı olarak Divandaydı. Çin, Rusya, İran ve Afrika’daki holding çalışmalarını aktaran Tugay Şen, yükselen Asya’nın üreten ve paylaşan modeliyle örnek olduğunu söyledi.

Şen, “Türkiye’nin içinde bulunduğu konumu doğru okumak ve buradan doğru sonuçlar çıkarmak lazım” dedi. GÖREV Holding’in bir yatırım holdingi olarak Türk sanayicisinin emrinde olduğunu ifade eden Şen, “2018 yılından bu yana kendimize misyon edindiğimiz, hedef olarak gördüğümüz ifade; Türkiye’nin yükselen Avrasya’da öncü olarak rol almasının ekonomik ayağını inşa etmek. Türkiye’nin sanayi ve üretim anlamında sahip olduğu birikim, yetenekler aslında dünya çapında örnek oluşturacak özelliklere sahip. Türk girişimcisinin dünyanın her yerinde örnekler yarattığını görüyoruz. Türkiye sanayicisi, üreticisi, girişimcisi aslında Mustafa Kemal’in mirasını da benimseyerek dünya çapında lider olma özelliklerine sahip bir kesimi oluşturuyor. Görev Holding olarak, Türkiye’nin üretim devrimi zorunluluklarını yaşadığı bu günlerde, bunu bir avantaja dönüştürerek başta Asya olmak üzere Avrasya ve Afrika’yı da kapsayan, değişen dünyada ekonomik ve ticari imkânlarımızı geliştirmek için faaliyet yürütüyoruz” diye konuştu.

Tugay Şen de konuşmasında, “Faizden para kazanmanın

revaçta olduğu sanayicinin, üreticinin en büyük derdi projelerini hayata geçirecek uygun finansmana uygun koşullarda ulaşamamaları. Türk üreticisinin en büyük ihtiyacı olan finansman, Türkiye’nin doğal müttefiki olan Asya’dadır. Görev Holding olarak bütün Türkiye’nin onurlu, başı dik sanayicisiyle, büyümek ve gelişmek isteyen üreticisiyle iş birliği yapmaya, ortaklık kurmaya hazırlıklı olduğumuzu da belirtiyoruz” önerisinde bulundu.

‘ÜRETİCİYE UYGUN FİNANSMAN ŞART’

GÖREV Holding’in paylaşarak zenginleşme misyonuna adandığını belirten Şen şöyle devam etti: “Görev Holding olarak bütün Türkiye’nin onurlu, başı dik sanayicisiyle, büyümek ve gelişmek isteyen üreticisiyle iş birliği yapmaya, ortaklık kurmaya hazırlıklı olduğumuzu da belirtiyoruz. Bizim felsefemiz paylaşarak zenginleşmek. Ne kadar paylaşırsak o kadar zenginleşeceğimizin ve Türkiye’ye başarılar katacağımızın farkındayız. Türk üreticisinin en büyük ihtiyacı olan finansman, Türkiye’nin doğal müttefiki olan Asya’dadır.”

Divan konuşmalarının yanı sıra üreticiler de söz aldı. Dışa bağımlılığının zararlarına dikkat çeken sanayiciler, OSTİM’de hafta içi yapılacak kademeli elektrik kesintisinin üretimi zorlayacağını belirtti.

“ENERJİ GÜVENLİĞİ İÇİN KOMŞU ÜLKELERİMİZDEN VAZGEÇEMEYİZ”

Vatan Partisi Genel Başkanı Dr. Doğu Perinçek de üretim için olmazsa olmaz bir konu oluşturan enerjinin güvenle tedarik edilmesinin komşu ülkelerle sıkı iş birliğinden geçtiğini vurguladı.

TEKMİL TÜRK MİLLETİ, EKMEK TEKNESİNDE BİRLEŞTİ

Yaşanan sorunların sistem sorunu olduğunun altını çizen Vatan Partisi Genel Başkanı Dr. Doğu Perinçek, sıcak para komisyonculuğu ve borsa vurgunculuğuyla bir yere varılamayacağını anlattı. Vatan Partisi’nin Üretim Devrimi Programı’nın üretime dayanmayan anlayışları ortadan kaldıracağını bildiren Doğu Perinçek, “Sanayicisi, tüccarı, işçisi, çiftçisi, memuru; tüm Türk milleti ekmek teknesinde birleşti” dedi. Perinçek, Türkiye’nin önündeki zorlukların üreticilerin sırtına bırakılmaması gerektiğini vurgulayarak, “Burada aynı zamanda, ekmek

teknesi kurultayı yapıyoruz. Hepimizi birleştiren kavram üretim. Üretim devrimi kurultaylarında bir feryat yükseliyor. Herkes ‘böyle gitmez’ diyor. Ta Kızıltepe’den Trakya’ya kadar yaptığımız kurultaylardan göğe yükselen ses. 500 milyar dolara yaklaşan bir dış borç var. Ekonominin çarkının çevrilmesinde büyük zorluklar var. Ve bu zorluklar ancak bir devrimle aşılabilir. Devrim lafından korkmuyoruz. Neden korkmuyoruz? Çünkü sistem değişikliği önümüze bir görev olarak gelmiş” değerlendirmesinde bulundu.

‘ÜRETİM DEVRİMİ’YLE BAŞARACAĞIZ’

Borçlanma ekonomisine, üreticiyi kambur ilan eden ekonomiye meydan okuyan Perinçek, “1980’de başladı bu süreç. Üreticiyi kambur ilan ettiler. Bu programın esas kambur ilan ettiği büyük bir kurum var: Milli Devlet. Bu program Türk devletini suçlu ilan etmiştir. ‘Devlet ekonomide olmasın, devletin KİT’leri olmasın, gümrükleri olmasın. Devlet zayıflasın, küçülsün ve parçalansın’ dediler. Amaç, ‘Kürdistan’ adı altında ikinci bir İsrail Devleti kurmaktı. Türkiye 1980’lerden bu yana mücadele ediyor ve bugün bu beladan kurtulma

noktasına gelmiştir. Buradan bu irademizi ilan ediyoruz! Türkiye bu programdan kurtulacaktır ve üretim devrimini başaracaktır” dedi.

Üretim Devrimi Programı’nın Türk milletinin programı olduğunu kaydeden Perinçek, siyasi olarak da ufkun açıldığı belirtti. Vatan Partisi lideri, “Türk milletinin bugünkü programı nedir? Üretici baş tacı! Kambur değil baş tacı! Üreticiler hükümet olacak. Üretim ekonomisi ilan edilecek” dedi.

 ‘KOMŞULARLA İŞ BİRLİĞİ’

Devlet adamlarını sade yaşamaya çağıran Doğu Perinçek, enerji güvenliğinin komşularla iş birliğinden geçtiğini belirtti. Rusya, Azerbaycan, İran, Irak ve Suriye ile iş birliğinin hem enerji hem de toprak bütünlüğü açısından hayati olduğunun altını çizdi. Perinçek, “Önümüzde büyük işler, büyük zorluklar var. Türk milletiyle bu zorlukların üstesinden geleceğiz. Bu zorlukları, paylaşacağız ki üstesinden gelebilelim. Zorlukları üreticilerin üstüne yıkarsak

başarılı olamayız. İstihdam programın temeli: Tasarruf yapacağız. Paralar faizcinin cebine gitmeyecek, yatırıma yönlendirilecek. Tasarruf, Yatırım, İstihdam! Önümüzdeki dönem üretimi ayağa kaldıracağız. Sanayicimize, ‘Sen Amerika’yla baş edemezsin, makineni kaldır’ demeyeceğiz. Evet, maliyet biraz yüksek olacak ama her geri teknoloji, ileri teknolojinin gelişmesi için sebep olacak. Belli bir maliyet yüksekliğine katlanacağız” dedi.

“GEÇEN YIL 80 MİLYAR LİRA KAR EDEN BANKALAR BUYIL AZ KAR ETSİN, KALAN PARA TARIMA VERİLSİN!”

Dr. Perinçek konuşmasını şöyle sürdürdü:

 “Tarımımızı destekleyeceğiz. O nedenle gümrüklerimizi güçlendirmekten, maliyet enflasyonundan korkmayacağız. Arkamızda kalan program sahiplerinin gösterdiği öcülerden korkmayacağız. Kemalist Devrim ile inşa ettiğimiz kamucu ekonomik çizgiyi yeniden hayata geçireceğiz.”

“Gelecek yıl Türkiye’nin gıda güvenliğini sağlamak bakımından tarım çok önemli bir yer tutuyor. Arkamızda kalan 2021 yılında bankalar 80 milyar Türk lirası kâr etti. Biz diyoruz ki, bu yıl bankalar kâr etmesin, 8 milyar kâr etsin. 72 milyarla, ucuz gübre, ucuz mazot, ucuz tohum verelim. Bir sefere mahsus olarak 72 milyar lirayı vergi olarak alalım.”

TÜRKİYE’NİN 300-400 MİLYAR DOLARI KIYI BANKALARINDA DURUYOR

Türkiye’nin büyük miktarda parasının yurt dışında kıyı bankalarında beklediğini vurgulayan Dr. Perinçek, “300 – 400 milyar dolar yurt dışında bekliyor. Gerektiğinde kanun, gerektiğinde yumruk. Devlet masaya yumruğunu vuracak. Ve biz bu paralara el koyalım demiyoruz, Türkiye’de yatırıma dönüştürelim. Bunun için güçlü bir devlet lazım. Halktan yana, güçlü, kararlı bir devlet lazım” diye konuştu.

EN İYİ İŞÇİ TÜRK İŞÇİSİDİR Perinçek konuşmasına, “En iyi işçi Türk işçisidir. Ahlâklıdır, namusludur, çalışkandır, kaçamak yapmaz. Almanlar da ‘En erdemli işçi Türk işçisidir’ der. Türkiye’nin böyle değerli bir insan kaynağı var. Türkiye bizi tarihi bir göreve davet etmektedir. Hükümet olma görevi ve hepimiz o tarihi göreve hazırız” ifadeleriyle sonlandırdı.

DIŞ POLİTİKA İLE ÜRETİM ARASINDAKİ DENKLEM

Perinçek, üretim için hayati bir konu olan enerji tedarikinde sorun yaşanmaması için komşu ülkelerle iş birliği yapılması gerektiğini vurgulayarak, “Dış politika İle üretim arasındaki politika gelip buraya dayandı. Demek ki Irak, İran, Azerbaycan, Rusya’dan vazgeçemeyiz, doğalgaz petrol buradan geliyor, hem enerji hem de ülkemizin güvenliği toprak bütünlüğü İçin vazgeçemeyiz” diye konuştu.

Dinleyicilerden arasından konuşanlar aşağıdaki sorunlara parmak bastılar.

OSTİM’DE ELEKTRİK KESİNTİSİ

Yaşanan doğalgaz probleminin sanayiciye elektrik kesintisi olarak yansıdığını duyuran OSTİM Teknopark Yöneticisi Adem Arıcı, sanayicileri, “Geçen hafta doğalgazda bir kısıtlamaya gittik. Ulusal bir problem var. Enerji Bakanlığından Pazartesi itibariyle elektrik kesintisi yapılması ile ilgili bir ikmal aldık. Bizim tercihimize bağlı değil. Pek çok organize sanayi bölgesi 3 gün boyunca 24 saat enerji kesintisine gitmek durumunda. Bunu yapmak zorundayız. Bu bölgede şanslıyız; bizde yüzde 50’lik bir kesintiye gidilecek. Pazartesi, Perşembe, Cumartesi yarısını kullanabiliriz. OSTİM’i ikiye böldük. Öğleye kadar birisine öğleden sonra birisine. TEDAŞ bizden 24 saat istiyor ama biz saat sabah 8 akşam 8 ile bu süreci 10 saatlik bir kesinti ile atlatmak istiyoruz. Herkese durumu anlatan mesajımızı ulaştırdık. Mesaj olarak bir de ricamız var. En çok enerjiyi elektrikli ısıtıcılar tüketiyor. Kesinti olmadığı günlerde elektrikli ısıtıcı kullanmamanızı rica ediyoruz. Önümüzdeki hafta Pazartesi, Salı ve Cuma günleri kesinti olacak” şeklinde bilgilendirdi.

Erol Özdemir (Halk otobüsü işletmecisi): “Hem otobüs işletmelerim var hem de tarımla ilgileniyorum. Türkiye’de halk olarak eziliyoruz. Mazot 16 lira. 8 lira olan gübre, ne oldu da 16 lira oldu? Aldığımız ücretler yetmiyor. Edindiğimiz kazanç yetmiyor. Dolar mağduru, faiz mağduru olduk. Türkiye’nin gidişi iyi değil. Devlete çok iş düşüyor. Devletin en önemli sorumluluğu vatandaşının hakkını, hukukunu korumaktır.”

Yüksel Hayta (MEFA otomotiv A.Ş. Müdürü): “Bir sanayici olarak en büyük sıkıntımız yedek parça. Toptancı fırsatçılığını da konuşmalıyız. Dolar 12.50 lira iken, 5800 lira olan parçanın dolar düştüğünde de fiyatı düşmesi gerekir. Fakat düşmüyor, bir de artıyor. Üretmek mi önemli satmak mı önemli? İkisi de önemli. Benim pazarlamam da önemli. Ama benim satmam için dolar altında ezilmemiş olmam gerekir. Bu konuda genel başkanımız çok yardımcı oldu ama asıl sorumluluk devlet.”

Sinan Çiler (Hazal Makine A.Ş. Müdürü): “Dolar endeksli hammadde sorununu çözmemiz gerekiyor. Hammadde alımında çok zorluk yaşıyoruz. Elektrik maliyetlerimiz de yükseldi. Şimdi bir de kesintiler olacağını duyuyoruz. Bu gidişat yakında üretimin durmasını getirir. Hastanede elektrik giderse, malzeme biterse tedavi olur mu, Ameliyat sağlıklı olur mu? Çözüm bulunmalı. Üretim aksayamaz.”

Ataman Özdemir (Öğretim üyesi): “Genel Başkanın tespitlerine yürekten katılıyorum. ‘Bu iş böyle gitmez’ tespitine katılıyorum. Şimdiye kadarki program Amerikan programıydı. OSTİM’i sokak sokak bildiğimi zannediyordum, oysa bilmiyormuşum. Sayın OSTİM Başkanı dedi ki: ‘Üreticiler banka kadar, tefeciler kadar para kazanmıyor.’ Çok değerli bir tespit. Bam teli burası. Bu ülkedeki en büyük tehlike, ‘Eski köye yeni adet çıkarmayın’ dayatması. Artık bu köye yeni bir adet lazım.”

AYDINLIK

Bu Haberi Paylaş

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.