Gazetecilerin hak ve hukukları siyasi iktidarlarca durmadan budanıyor. 1977 yılında getirilen, geçen yıllar içinde durmadan kaldırılan ve yeniden getirilen, son olarak AYM tarafından iptal edilen fiili hizmet hakkı için Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), “Yıpranma hakkımızı istiyoruz!” kampanyası başlatarak gazetecilerin yıpranma hakkının ellerinden alınmasına itiraz etti.
Gazetecilerin yıpranma hakkının (itibari hizmet süresi zammının) yasal güvencesinin tehlike altında olduğuna dikkat çekilen TGS’nin açıklamasında, “bu konuda Anayasa Mahkemesi’nin, Meclis’e düzenleme yapması için verdiği dokuz aylık süre 14 Kasım 2020 günü bitiyor. Eğer bu tarihe kadar Meclis’ten bir yasal düzenleme çıkmazsa, gazeteciler yıpranma hakkını kaybediyor. Meclis’e sunulması gereken yasa teklifinin hem gazetecileri ve hem de matbaa çalışanlarını kapsayacak şekilde gelmesi gerekiyor. 2013 yılında matbaacılardan alınan bu hak, yeni bir düzenleme ile iade edilmeli” denildi. Gazetecilerin ağır ve tehlikeli bir iş yaptığının kabul edilmesine ve yıpranma payının basın kartına bağlanmaması gerektiğini ifade edildi.
AYRICALIK DEĞİL, HAKTIR
“İtibari Hizmet Hakkı, gazetecilerin ve matbaa çalışanlarının, yaptıkları işin doğası gereği 1977 yılında teslim edilmiş bir haktır, ayrıcalık değildir” diyen TGS Yönetimi, kamuoyunun konuya dikkatini çekmek için yaptığı açıklamada, “halkın doğru habere ulaşması için gece gündüz çalışan, kamunun yararını birinci önceliği haline getiren gazeteciler, doğru bilgiyi canı pahasına halka ulaştırmak için savaşta, depremde, selde, toplumsal olaylarda, pandemi koşullarında, TBMM’de gece gündüz çalışmaktadır. Matbaa çalışanları ve gazete-dergi gibi habere dair yayınların basım işini yapanlar ise, bu bilgileri halka ulaştırmak için sürekli gece çalışmakta ve çalışırken çeşitli kimyasallara maruz kalmaktadır. Gazeteciler ve matbaa çalışanları ayrıcalık istememekte, zaten hakları olan itibari hizmet zammının geri verilmesini talep etmektedir” ifadelerine yer verildi.
İTİBARİ HİZMET HAKKI NEDİR?
1977 yılında; gazetecilerin çalışma koşullarının ağırlığı, yıpratıcılığı ve matbaa çalışanlarının kimyasallara maruz kalmaları nedeniyle, 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’na eklenen bir maddeyle gazetecilere ve matbaa çalışanlarına itibari hizmet hakkı tanındı. Her yıl için sigortalılık süresine 90 gün eklenmesiyle tanınan bu hak, gazetecilerin ve matbaa çalışanlarının erken emekli olabilmesine olanak sağladı. Ancak en fazla 5 yıl erken emeklilik ile de sınırlandırıldı.
2008 yılında, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nda yapılan düzenlemeyle gazetecilerin ve matbaa çalışanlarının itibari hizmet zammından yararlanması kaldırıldı.
Gazeteci örgütlerinin beş yıl süren mücadelesinin ardından 2013 yılında itibari hizmet zammı, “fiili hizmet süresi zammı” adıyla ve sadece gazetecileri kapsayacak şekilde geri getirildi. 506 Sayılı Kanun’da tanınan haklar budanarak geri getirilen “fiili hizmet süresi zammı”, 90 gün olan fiili hizmet süresi 75 güne, beş yıl olan erken emeklilik hakkı üç yıla indirilerek, emeklilik yaşından beş yıl indirilirken, yeni düzenlemeyle bu süre 1,5 yıla düşürülerek, Fiili Hizmet Süresinden yararlanma basın kartı taşıma şartına bağlanarak yürürlüğe kondu.
AYM’NİN VERDİĞİ KARAR
2019 yılında ise, Anayasa Mahkemesi (AYM) “fiili hizmet süresi” hakkından yararlanmanın, basın kartı taşıma zorunluluğuna bağlanması nedeniyle, düzenlemeyi iptal etti.
Fiili hizmet süresi hakkından yararlanmak için basın kartı şartı taşıma zorunluğunun Anayasa’ya aykırı olduğu yönünde yapılan olumlu tespit, düzenlemenin “sadece basın kartı taşıma şartı yönünden değil” “bir bütün olarak” iptal edilmiş olması nedeniyle, bu hakkın tamamen kaybedilmesi ihtimalini de beraberinde getirdi. Çünkü Anayasa Mahkemesi iptal kararının “yeni bir düzenleme yapılabilmesi için” Resmî Gazete’de yayımlanmasından itibaren dokuz ay sonra yürürlüğe gireceği hüküm altına alınmıştır ve bu dokuz aylık süre 14 Kasım 2020 tarihinde dolmaktadır. 14 Kasım 2020 tarihine kadar yeni bir kanuni düzenleme yapılmaması halinde matbaa çalışanları için 2008 yılında kaldırılmış olan “itibari hizmet hakkı”, gazeteciler için de 15 Kasım 2020 tarihinde tamamen yürürlükten kalkmış olacak.
CİB, SARI BASIN KARTINDA KISITLAMALAR GETİRDİ
Öte yandan Türkiye’deki gazeteciler bir süredir sarı basın kartlarına Cumhurbaşkanlığı tarafından getirilen sınırlamalara karşı çıkıyor. Gazetecilere sarı basın kartı verilmesinin geciktirilmesinden şikâyet eden gazeteciler, basın kartlarının meslek örgütleri tarafından verilmesini talep ediyor.
SARI BASIN İŞLEMLERİ, KARTI CİB TARAFINDAN YAPILMAKTADIR
Türkiye’de sarı basın kartları parlamenter sistemde başbakanlığa bağlı Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü’nce veriliyordu. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçişle birlikte Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü kaldırıldı, basın kartlarıyla ilgili tüm işlemleri Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı yapmaya başladı.