İstanbul Sözleşmesi gerçeği bu raporda

2018 yılında, İstanbul Sözleşmesi’nin Yürütme ve Denetleme Kurulu olarak bilinen ve uygulanabilirliğini izleyen Grevyo (GREVİO) hazırladığı raporda Türk Ordusu’nun terörle mücadelesini ‘Kürt kadınlarına şiddet’ olarak niteledi. Türk kadının haklı mücadelesini görmek yerine KHK ile ihraç edilen FETÖ’cüleri korumaya çalıştı. Mehmetçiği, polisi ”tacizci” ilan etti. Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden ayrılması ile Grevyo’nun 2018’de yayınlandığı ilk Türkiye raporu yeniden gündeme geldi.

Ulusal Kanal’ın haberine göre, İstanbul Sözleşmesinin yürütme ve denetleme kurulu olarak bilinen Grevyo isimli kurulun Türkiye Raporu’nda, kadına şiddet ve aile içi şiddetle mücadele dışında pek çok mesele var.

Öncelikle Türkiye’nin PKK ve FETÖ’ye karşı yapılan terörle haklı mücadelesinin çarpıtıldı. FETÖ’cülerin KHK ile ihracına tepki gösterildi. PKK’ya karşı verilen terörle mücadele operasyonları karalandı. Raporda bölücü terör örgütünün zorla alı koyduğu kız çocukları ve kadınlar görmezden gelindi. Konuyla ilgili olarak raporda, “Türkiye’nin güneydoğusundaki terörle mücadele operasyonları sırasında kamu ve askeriye tarafından gerçekleştirilen insan hakları ihlalleri iddiaları ışığında (17), GREVİO, etkilenen bölgelerdeki kadınlar için başta cinsel şiddet olmak üzere ve özellikle bu operasyonlar sonucunda gözaltına alınan veya tutuklanan kadınlar için artan şiddet riskinden endişe duymaktadır” şeklinde ifadeler yer aldı.

Üstü kapalı ifadelerle ”PKK’lılara dokunmayın” denilen ve Türk ordusu ve polis ”tacizle” suçlandığı raporda “ayrıca GREVIO, hükümet kararı ile Türkiye’nin güneydoğusunda gerçekleştirilen askeri operasyonlar ve terörle mücadele operasyonlarında, kadınların taciz, cinsel şiddet ve tehditlere maruz kaldıkları ve tecavüz edilmiş ve/veya öldürülmüş çıplak kadın fotoğraflarının, emniyet güçleri tarafından sosyal medyada korkutma amacıyla paylaşıldığını iddia eden ürkütücü raporlara atıfta bulunur” denildi.

LGBTİ’ler için de sözde düzeltme ve fon çağrısında bulunulduğu Grevyo raporunda, “Türkiye’de lezbiyen, biseksüel ve trans kadınlar yüksek düzeyde önyargı ve ayrımcılıkla karşılaşmakta, bu da onları zorla evlendirme ve ‘düzeltici tecavüz’ dâhil çeşitli şiddet türlerine karşı kırılgan hale getirmektedir… STK’ları destekleyerek, bu STK’lara fon sağlayarak veya yakın işbirliği içinde çalışılmalı…” denildi.

Bu Haberi Paylaş

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.