
- Trabzonspor sisteme ve siyasete yenik düştü
2010-2011’de Fenerbahçe ile yaşanan şampiyonluk iddiasını kenara bırakırsak, 83-84 sezonundan sonra şampiyon olamayan ve gittikçe gerileyen bir Trabzonspor
1975-76 sezonundan 1983-84 sezonu dahil olmak üzere, 8 Yılda 6 şampiyonluk ve 7 Türkiye Kupası. Özellikle İstanbul takımlarına meydan okuyan ve kupaları Anadolu’ya taşıyan bir efsane. Diğer bir adı ile Karadeniz Fırtınası. Trabzonspor bugünlere nasıl düştü ve efsane geri döner mi?
Spor yazarları Murat Taşkın ve Ergun Ata’ya, eski efsane futbolcular Ali Kemal Denizci ve Serdar Bali’ye, Şimdiki başkan Muharrem Usta’nın listesinden yönetime seçilen ve 6 ay sonra istifa eden eski yönetici Suat Şen’e, ve ömrünü Trabzonspor’a ve Türk futboluna adamış Trabzonspor eski Başkanı Özkan Sümer’e sorularımızı yönelttik ve çözüm önerilerini almaya çalıştık. Aydınlık’ta yayınlanan İlyas Gümrükçü’nün söyleşisi aşağıdaki gibidir.
* 8 yılda 6 şampiyonluk ve 7 Türkiye Kupası alarak efsaneleşen Trabzonspor sizce bugünkü konumuna neden düştü?
‘Geçmişini bilmeyen geleceğini yönlendiremez’ diye söylenen bir gerçek vardır. 8 yılda altı şampiyonluk, 7 Türkiye kupasını müzesine taşımış bir Trabzonspor’dan bahsediyoruz. Tabii bu arada da o nitelikli futboldan da. Trabzon’a baktığımız zaman nitelik olarak büyük bir şehir. Evet, nüfus oranı olarak küçük, ama tarihsel değerlerine, coğrafi değerlerine, jeopolitik değerlerine baktığımız zaman nitelik olarak büyük bir şehir. Tarihten beri gelen bu nitelik Trabzonspor birinci lige çıktığı zaman futboluna da yansıdı. Ve 1975-76 sezonundan 2011’deki tartışmalı şampiyonluğu saymazsak 1983-84 sezonu dahil olmak üzere 6 şampiyonluk ve 7 Türkiye Kupası. Bu azımsanamayacak bir başarı. Burada bir noktaya dikkat çekmek istiyorum. 1983-84 sezonunda Trabzonspor şampiyon, Turgut Özal iktidar oluyor. Özal’la beraber Türkiye serbest piyasa ekonomisine doğru yöneldi ve bu yöneliş Türk futbolunu da olumsuz yönde etkiledi. Serbest piyasa ekonomisinin futboldaki adı da endüstriyel futbol oldu. Ve bu endüstriyel futboldan en çok etkilenen Trabzonspor oldu. Yani işin içine para girince futbol ruhu ortadan kalktı. Bunun yanında doğal olarak nitelikte bitti. İşte Trabzonspor’un kötü gidişinin en önemli nedenlerinin başında gelen budur. En kötü gerçek en güzel yalandan iyidir. Bunu bilmemiz lazım. Burada yerli ya da yabancı futbolcu tercihleri, yönetici hataları, futbolcu hataları, seyirci hataları gibi bir ok neden de var tabi ki. Ama esas olarak baktığımızda bütün sorunların kaynağında Trabzonspor’un liberal ekonomiye, yani endüstriyel futbola yenik düşmesi ve Trabzonspor ruhunu terk etmesidir. Burada da en büyük pay yöneticilerindir.
* Trabzonspor eski gücüne kavuşabilir mi? Ya da nasıl kavuşur?
Trabzonspor’a kesinlikle bir devrim gerekiyor. Öyle pansumanla, kesip biçme ile yada yama ile bu iş olmaz. Hani 12 Eylül öncesi Bazı devrimci gurupların bir sloganı vardı ya “Tek yol devrim” diye. Gerçekten Trabzonspor’un kurtuluşu buradan geçiyor. Ama bu devrim bir kısım Trabzonlunun yapacağı bir devrim değil. Top yekün bir devim. Hani diyoruz ya kayyuma devredelim diye. Trabzonspor’un kayyumu ise bütün camiayla yönetilecek bir devrim. Bunu yaptıktan sonra sabredelim. O zaman o Trabzonspor ruhunu da tekrar getirmiş oluruz ve şampiyon da oluruz.
* 1979’dan beri yaklaşık 30 yıldır Trabzonspor’u yakından takip eden bir spor yazarısınız. Sizce Trabzon’un bu duruma düşmesinin nedenleri neler?
Futbolun endüstriyel konumu 1980’li yıllarda Trabzonspor’u dışa açılmaya zorladı ve Trabzonspor bu dışa açılımı çok yanlış politikalarla uygulamaya çalıştı. Bu dışa açılım politikaları çerçevesinde Trabzonspor’u yönetenler çok popülist davranmaya başladı. Yapılan transferlerin ihtiyaçtan çok menejerlerin yönlendirmesi ile alınması, Trabzonspor’un ihtiyaçlarını bir kenara koyup sadece ve sadece isim transfer ederek ve sayısal olarak çok transferler yaparak ve gereğinden büyük meblağlar ödeyerek, harcamalar yaparak tamamı ile ekonomik çöküşün hazırlamasına sebep oldu. Bu gün ortaya çıkan mali tablonun en büyük sebebi de budur. Ve bu gün Trabzonspor 25-30 yıldır uyguladığı yanlış politikanın bedelini ödüyor.
Bunun yanında özellikle son iki dönemdir siyasilerin güdümü ile yönetiliyor. Bu da Trabzonspor’un menfaatlerinden daha çok belli bir siyasal anlayışın menfaatlerinin ön plana çıktığı görülüyor. Son iki dönemdir belli siyasal anlayışa nasıl oy devşirilir, ona nasıl imkan sağlanır, Trabzonspor’u başarıya ulaştırmaktan çok bunların hesabı yapılıyor. Bence esas nedenlerin başında bunlar geliyor.
* Efsane nasıl geri döner sizce?
Bence Trabzonspor bir an önce alt yapıya yönelmesi gerekiyor. Bu gün baktığımızda Abdülkadir gibi, Yusuf gibi futbolcular alt yapıda var. Bu gençlere bir an önce ortam hazırlayacak bir politika izlemek gerekiyor. İkincisi siyasi ve popülist yaklaşımlardan bir an önce Trabzonspor’u kurtarmak gerekiyor. Üçüncüsü, öncelikli ihtiyaçları geriye itip taraftarın gözüne hoş görülecek davranışları terk etmek gerekiyor. Trabzonspora gelecek bir başkan öncelikle şunu söylemeli: “Benden beş yıl bir şey beklemeyin. Ben beş yıl içerisinde hem Trabzon alt yapısından ve hem de diğer kulüplerin alt yapılarından bir iskelet oluşturacağım ve sonra başarı elde edeceğim.” Yani Trabzonspor’un başarısı popülizm de değil, alt yapıya verilecek olan değerlerdedir.
- Trabzonspor kendinden vazgeçti
Bordo-mavili takımın efsane futbolcularından Serdar Bali ve Ali Kemal Denizci ile Fırtına’nın bu duruma neden düştüğünü ve çözüm önerilerini konuştuk
TRABZON – Kuruluşunun 50. yılında sezona şampiyonluk parolasıyla başlamasına rağmen büyük bir hayal kırıklığı yaşayarak beklentilerin bir hayli gerisinde kalan Trabzonspor’da, yönetim kongre kararı aldı. Tarihinin en zor dönemlerinden birini geçiren bordo-mavili camiayı Aydınlık olarak masaya yatırmaya devam ediyoruz. Bugünkü konuklarımız Trabzonspor’un şampiyon olduğu yıllarda öne çıkan önemli futbolculardan Ali kemal Denizci ve Serdar Bali.
TRABZONSPOR’DA DUYGU BİTTİ
Serdar Bali: (Eski Trabzonspor ve milli takım futbolcusu)
* Trabzonspor’un başarısızlığındaki en etkin neden nedir sizce?
Trabzonspor’un bugünkü durumunu şöyle tarif edebiliriz. Hani o medeniyet dediğimiz canavar var ya; İşte Trabzonspor bu medeniyete yenildi. Ananelerini, gelenek ve göreneklerini koruyamadı. Yani GDO’su değiştirilmiş metabolizma olduk. Geriye bir dönüp bakıldığı zaman nasıl ve hangi şartlarda şampiyon olduğu incelenirse ve oralardan ders çıkarılırsa Trabzonspor iki yıl sonra yine şampiyon olur. O şampiyon olunamadığı ve gerilemeye doğru gittiği zamanlar zaten kendini gösteriyor. Atay Aktuğ zamanında, Faruk Özak zamanında ve Özkan Sümer zamanındaki sürece baktığımız zaman kadro içerisindeki alt yapı oyuncuları ağırlıkta ve yine bir yükseliş var Trabzonspor’da. Yani bu üç başkan döneminde aidiyet duygusu var ve başarı da var.
Yani bir karşılaşmada takım mağlup olduktan sonra evine gidip üzüleceksin, dert edineceksin. “Efendim biz profesyonel futbolcuyuz.” Biz değiliz. Biz profesyonel olmadığımız için şampiyon olduk. Şu andaki en büyük eksiklik duygu eksikliği.
ÇÖZÜM: ESKİ FUTBOLCULAR ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYMALI
Trabzonspor, Bayern Münih modelini uygulayacak. Beckenbauer başkan ve altında eski futbolcular. Şimdi Trabzonspor’a da eski futbolculardan bir başkan çıkacak, altına şemsiyeyi açacak ve camia da bunu kabul edecek. Bu model Trabzonspor’u şampiyonluğa taşır. Tabi borç bir yere kadar çıktıktan sonra hamle yapma şansın az oluyor. O yüzden belki biraz sıkıntı çekilir. Ama süreç içerisinde bu da aşılır. Bir önemli şey daha. Bu modele taraftar da saygı ve sabır gösterecek. Bence bunun başka yolu yok.
Bakın Türkiye’de de Başakşehir bunun en güzel örneğidir. Başakşehir bugün doğru hamleler yaparak ve iyi futbol oynayarak buraya geldi. Örneğin; şu anda Trabzonspor’a Şenol Güneş başkan olsa veya bir başka eski futbolcu başkan olsa ve biz eski futbolcularda o başkanın şemsiyesinin altına girse ve taraftarda sabretse Trabzonspor eski günlerine geri döner. Bence çıkış yolu bu.
TRABZONSPOR KENDİNDEN VAZGEÇTİ
* Ali Kemal Denizci (Eski Trabzonspor ve milli takım futbolcusu)
* 1976’dan 1984’e kadar 6 kez şampiyonluk 7 kez Türkiye Kupası’nı müzesine taşıyarak adeta efsaneleşen bir Trabzonspor ve 1984’ten sonra trendi düşen bir Trabzonspor. Nasıl geldi Trabzonspor bu duruma?
Kendinden vazgeçersen buraya gelirsin. Biraz açarsak; o dönemdeki başarılar kendi evlatlarının mücadelesi ile gelen bir başarı. O dönem Trabzonspor’da oynayan futbolcular kendi takımına sahip çıktı, kendi takımı için oynadı, kendi şehri için oynadı. Para pulu hiç düşünmeden oynadı ve başarılar öyle geldi. Şimdiki mantalite ise Avrupa’dan Afrika’dan alınan futbolcularla günü kurtarma başarısı. Yabancı bir futbolcunun takıma sahip çıkması takımı için oynaması mümkün değil. Paramı alırım işime bakarım mantığı hakim. Türlü hokkabazlıklar yaparak bir başarı elde etmeye çalışırsan olacak olan budur. Ve olmuyor da.
ÇÖZÜM: KUCAKLAYICI BİR YÖNETİM ŞART
Çözüm çok iyi bir yönetimden geçiyor. Onun adamı, bunun adamı değil, Trabzonspor’un adamı olacak bir yönetim. Bu yönetimin başına da camianın saygı duyduğu bir başkan. Önemli olan camiayı kucaklayacak bir yönetim ve başkan. Bu olduktan sonra başarı üç dört sene sonra gelir. Tabi taraftarda buna sabredecek. Taraftar sabretmez ise bu iş olmaz. Fazla harcamayacaksın ve kendi alt yapına döneceksin. Bu alt yapıyı bir iki dış transferle de desteklediğin zaman başarı elde etmemek mümkün değil. Trabzon diğer takımlara pek benzemez. Bu taraftar ve bu takıma küs olan insanlar azıcık heyecan duysun akın akın akın peşine gider Trabzonspor’un. Trabzonspor şampiyon olur. Ancak akıllı ve kucaklayıcı bir yönetimin iş başına gelmesi ile olur.