Kılıçdaroğlu, ‘partiyi dağıtır’ dediği İnce’ye aslında daha fazlasını söyledi

TELE1 televizyon ve ABC Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun 15 Ağustos 2018 tarihinde, Ankara’da verdiği akşam yemeğinde konuşulanları yazdı. Kılıçdaroğlu’nun İnce hakkında söylediklerini ve çok özel değerlendirmeleri açıkladı.

 

Kılıçdaroğlu, ‘partiyi dağıtır’ dediği İnce’ye aslında daha fazlasını söyledi:

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile partinin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce arasında aniden sert bir tartışma başladı. Bilindiği gibi Kılıçdaroğlu, CHP genel başkanlığı için Muharrem İnce’yi düşündüğünü, ancak, daha sonra kendisine olan güvenini kaybettiğini ve “partiyi bir haftada dağıtacağını gördüğü için” bu düşünceden vazgeçtiğini söyledi. Bunun üzerine yanıt veren İnce ise CHP liderini yalancılıkla suçlayarak, “Partiyi her kritik eşikte başarısızlığa sürüklediğini” söyledi.

Uzayacağı anlaşılan bu tartışmanın kaynağı aslında CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun 15 Ağustos 2018 tarihinde, Ankara’da verdiği akşam yemeğine kadar uzanıyor. Çankaya Belediyesi’ne ait Ahlatlıbel Tesislerinde verilen yemekte, Kılıçdaroğlu, bir bölümü “yazılmamak kaydıyla” olmak üzere, ekonomik kriz, Muharrem İnce ve seçim gecesine ilişkin çarpıcı açıklama ve değerlendirmeler yapmıştı.

Doğrusunu isterseniz, benim de katıldığım, bazı gazete ve televizyonların Ankara temsilcileri ile genel yayın yönetmenlerine verilen yemekte, Kılıçdaroğlu’nun “yazılmamak kaydı” ile söylediklerinin mutlaka kısa sürede sızacağını düşünmüştüm. Bu nedenle hemen o gece, hava limanında uçak beklerken yemekte konuşulanları bende yazmış ve beklemiştim. Yani akşam yemeğine katılanlardan biri yazarsa ben de hızla önce ABC Gazetesi’nde yayınlayacak, ardından da TELE 1’de canlı yayında anlatacaktım. Ancak, beklentim gerçekleşmedi ve “yazılmamak kaydı” ile söylenenleri, yemeğe katılan hiçbir gazeteci bugüne (30 Ağustos’a) kadar yazmadı ve açıklamadı. Ben de yazdıklarımı beklettim. Mesleğimiz adına gurur verici bir durumdu. Etik kurallar hala dikkate alınıyor, verilen söze sadakat gösteriliyordu.

‘BİZİM MEŞRU SAYMADIĞIMIZ SEÇİMİ İNCE TANIDI’

Neyse… Şimdi gelelim Kılıçdaroğlu-İnce tartışmasının seyrini temel etkileyecek sözlerin söylendiği o akşama… Yemekte, çeşitli konularda görüşlerini paylaşan ve soruları yanıtlayan Kılıçdaroğlu; “Türkiye’de dikta rejimi var, başındaki de bir diktatördür” diye başladığı konuşmasında, bugüne kadar kullandığı en sert ifadeyle Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a yüklendi. Ardından da, 24 Haziran seçim sonuçlarını teknik ve siyasal bakımdan titizlikle analiz ettiklerini belirten Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

“Biz 24 Haziran seçim gecesinde Muharrem İnce’den halkın karşısına çıkarak açıklama yapmasını istedik. Ancak kendisi bunu kabul etmedi. Biz seçimleri ve sonucunu meşru görmüyorduk. Seçimi meşru sayan İnce ise, Genel Merkez’in açıklama yapmasını istedi. Ardından da ‘adam kazandı’ diye mesaj attı.”

Bir soru üzerine, Muharrem İnce ekibinin CHP’yi olağanüstü kurultaya götürme girişimini de değerlendiren Kılıçdaroğlu, “Kurultay talebini dikkatle izledim. Yeterli imza gelirse kurultaya gideceğimizi ilan ettim. Ama yeterli imza toplanmadı. Belgeleri gazetecilere açıktık. İsteyen genel merkezimize gelir inceler. Bu tartışma artık bizim için kapanmıştır” dedi. Tüzük kurultayı konusunda –daha az imza gerektiği anımsatılarak- gelen bir soru üzerine ise, “Evet, böyle bir kurultay toplanabilir, bizce sorun yok. Ama, ülkenin yerel seçimlere gittiği bir aşamada CHP’nin iç sorunlarına gömülmesini doğru bulmuyorum, bu durum partiye zarar veriyor” diye yanıt verdi.

‘SEÇİM GÜNÜ GENEL MERKEZE ÇAĞIRDIK, GELMEDİ’

Seçimlerde CHP’nin kurduğu elektronik sistemin çöktüğü haberinin yanlış olduğunu, bilgisayar sisteminin çok iyi şekilde çalıştığını da söyleyen CHP lideri, “Sandıkların yüzde 90’ından fazlasında gözlemcilerimiz vardı. Partimiz çok iyi çalıştı. Bütün örgütümüzü kutluyorum. Millet İttifakı partileri ile ortak hareket ettik. Başarılı olduk. AKP ve Cumhur ittifakı Meclis çoğunluğunu kaybetti. Başta Güneydoğu olmak üzere bazı illerde sandık başlarında yeterli temsilcimiz yoktu. Ama onların çoğunda da Saadet Partisi ile dayanışma içinde hareket ettik ve oralardaki sonucu da aldık” dedi.

Kılıçdaroğlu, seçim günü Muharrem İnce’yi CHP Genel Merkezi’ne davet ettiğini de belirterek, “Seçimleri genel merkezde birlikte izleyip değerlendirelim diye kendisini davet ettim. Kurduğumuz sistemimizden gelen sonuçları hızla analiz edip, ortak açıklama yapabileceğimizi belirttim. Ancak, partiye gelmeyi kabul etmedi. Bir oteli karargah yaparak partisinden ayrı hareket etmeyi seçti. Kendisine kurduğumuz bilgisayar sistemimizin şifrelerini vererek, örgütümüzden gelen sonuçları izlemesini sağlamak istedik, ona da yanaşmadı. Kendisine bu amaçla gönderdiğim, Bilişimden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Onursal Adıgüzel’i 4 saat beklettiği halde onunla görüşmedi” dedi.

 ‘O GECE ÇIK AÇIKLAMA YAP DEDİK, KABUL ETMEDİ’

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu şöyle devam etti:

“Sanılanın aksine, biz 24 Haziran seçim gecesi Muharrem İnce’nin halkın karşısına çıkarak açıklama yapmasını istedik, ama kendisi bunu da kabul etmedi. Kendisiyle seçim kampanyası sırasında birkaç kez telefonla konuştuk, irtibatı da esas olarak Grup Başkanvekilimiz Engin Altay üzerinden sürdürdük. Ancak seçim gecesi telefonlarımıza çıkmadı. Açıklamayı genel merkez yapsın diye haber gönderdi.”

Sohbetin bu aşamasında basından sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Tuncay Özkan devreye girerek, “Ben kendisini açıklama yapması gerektiğini genel başkanımız adına söylemek için aradım. Telefona çıkmadı. Bunun üzerine Yaşar Tüzün’ü arayarak İnce’nin çıkıp açıklama yapmasını istediğimizi ilettim. Tüzün bir süre sonra beni arayarak, İnce’nin genel merkezin açıklama yapmasını istediğini söyledi. Biz de sayın genel başkanın görevlendirmesi üzerine, 4 genel başkan yardımcısı olarak çıktık, açıklama yaptık” diye konuştu.

 ‘PARTİYİ TESLİM EDERSEM ÖRGÜTÜ DAĞITIRSIN’

Seçimlerden sonra birlikte oldukları aile yemeğinde, Muharrem İnce’nin kendisine, “onursal başkanlık” teklif ederek, “CHP genel başkanlığını bana devredin” diye açıkça bir istemde bulunup bulunmadığının sorulması üzerine, Kılıçdaroğlu şöyle yanıt verdi:

 “Sayın İnce başarılı bir kampanya yürüttü. Yiğidin hakkı yiğide. Ben seçimlerde sadece iki miting yaptım. Daha çok çeşitli illerde ticaret ve sanayi odası mensupları, esnaf kuruluşları, sendikalar ve sivil toplum örgütü üyeleriyle bir araya gelmeyi tercih ettim. Çok iyi sonuçlar, geri dönüşler aldık. Çünkü bu kesimler mitinglere gelmiyor, bizim onlara ulaşmamız lazımdı. Bunu da çok başarılı şekilde yaptık. Sayın İnce ise miting ağırlıklı bir kampanya yürüttü. O da başarılı oldu. Kendisini seçimlerden sonra eşiyle birlikte yemeğe davet ettim. Bunları konuştuk, gelişmeleri değerlendirdik.

 “Evet, yemekte bana ‘sen onursal başkan ol, parti genel başkanlığı bana bırak’ dedi. Bu doğru. Ama Sayın İnce konuştuklarımızı eksik açıklıyor. Ben de ona, ‘Sen bir televizyonda çıktığın canlı yayında, açıkça aday olmayacağını açıkladın dedim. Beni cumhurbaşkanlığına aday gösteren bir genel başkanın karşısına aday olarak çıkmam dediğini hatırlattım. Şimdi bu söylediğin, bu isteğin o sözlerinle tutarlı değil. Eğer partiyi sana teslim edersen, sen örgütü bir haftada dağıtırsın. Sana güvenim kalmadı, partiyi teslim etmem’ dedim.”

İNCE İSTANBUL YA DA ANKARA ADAYI DEĞİL

Yukarıda söylediklerinin “yazılmamasını” isteyen ve süresi belirsiz bir ambargo koyan Kılıçdaroğlu, daha sonra önümüzdeki yerel seçimler konusuna girdi. Yerel seçimlerde İstanbul, Ankara, Balıkesir, Adana, Mersin, Niğde ve Antalya gibi illeri alacaklarını ileri süren Kılıçdaroğlu, “Biz 24 Haziran seçimlerinde başarısız olmadık, bizden iki partiye, HDP ve İyi Parti’ye oy geçişleri oldu. Bu iki parti barajı aştı. Ortaya daha demokratik bir Meclis çıktı. Milli irade daha iyi temsil ediliyor. Bunu biz sağladık” dedi.

Muharrem İnce’yi İstanbul gibi bir yerden belediye başkanlığına aday göstermeyi düşünüp düşünmediklerine ilişkin bir soruya ise, CHP lideri şu yanıtı verdi:

“Muharrem Bey CHP’li, partimizin üyesi. Yerel seçimlerde de beraber çalışacağız. Elbette aday olabilir. Siyasette küslük olmaz. Her şeyin hesabını veririz sonra da işimize bakarız. Ancak, İnce’nin beklentisi nedir, bunu bilmiyorum. O nedenle erken bir değerlendirme yapmak istemem, doğru olmaz. İnce aday değil.”

AMBARGO FİİLEN KALKTI

Yukarıda haber formatında yazdığım, söz konusu yemekte konuşulanlar, belli ki, Ankara’da Muharrem İnce’ye ya da yakın çevresine sızdırılmış. Bu nedenle o akşam Kılıçdaroğlu’nun yemekte İnce hakkında söylediklerinin tamamını yazmak artık bir gazetecilik sorumluluğu haline geldi. Çünkü bu durumda, “yazılmamak kaydı” ile söylenenler üzerindeki yayın ambargosunun artık kalktığını düşünmek yanlış değildi. Ben de bu böyle düşündüm ve o akşam konuşulanları yukarıda yazdım.

Olay bundan ibarettir.

Bu Haberi Paylaş

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.