
CHP’nin 37’inci olağan kurultayı geçtiğimiz hafta sonu Koronavirüs salgını gölgesinde yapıldı. Ardında yoğun bir tartışma bıraktı. Özellikle tabanda yoğun bir tartışmanın, bezginliğin, umutsuzluğun hâkim olduğu sosyal medya paylaşımlarına yansıyor. Kurultayla ilgili her paylaşımın altında uzun kuyruklar halinde Genel Başkan Kılıçdaroğlu ve Genel Merkez yönetimine ateş püsküren yorumlar izleniyor. Program, siyaset ve ilkelerden tutun da PM’ne üye sokamayan örneğin Antalya gibi başarılı illerin yakınmalarının ardı arkası kesilmiyor.
İşte tartışmaların odağında olan muhalif kesimden eski İstanbul Baro Başkanı Prof. Dr. Ümit Kocasakal’dan sert bir eleştiri!
Partimi Geri İstiyorum! 1- Fiziki ve fikri işgal altındaki Cumhuriyet Halk Partisinde, Partimizde; yönetimin sergilediği Kurultay tiyatrosu bitti. 2- “Tek adam” rejimine karşı mücadele verdiğini söyleyen, girdiği her seçimi kaybetmiş “tek adam”, “tek aday” olarak girdiği seçimi kazanarak, çok “demokratik” bir süreçle yeniden genel başkan oldu! Varsa yoksa genel başkanlık, anahtar liste, parti meclisi ve kurulların seçimi. 3- Fikir yok, ideoloji yok, tartışma yok, program yok, çizgi yok, kimlik yok, altı ok yok, kurucu felsefe ve ruh yok, Atatürk yok, coşku yok, parti ilkeleri yok, liyakat yok, taban yok, bunca başarısızlığın hesabını vermek yok. 4- Ama açılımlar var, saçılımlar var, ekipler var, etnikçilik var, alt kimlikçilik var, küreselcilik var, delege pazarlıkları ve oyunları var, kişisel hırs ve hesaplar var, liste savaşları var, her yere göz kırpma var. 5- En acısı da; ilkelerine, çizgisine, programına güvenerek, halka somut bir alternatif sunarak, kimliğiyle kendi olarak iktidar hedefinden vazgeçip, “dostlarla iktidar” gibi bir teslimiyet ve yabancılaşmanın hedef olarak gösterilmesi var. 6- Öyle anlaşılıyor ki hendekçiler, kandilciler, yıkım ekibinin baş aktörlerinden Bay Davutoğlu (Serok Ahmet), Bay Gül ve Bay Babacan da bu “dostlar” arasında. Sıkı dostlar! Hadi hep beraber, “Gül döktüm yollarınaaa!” 7- Yani bildik ekran ve köşe masalcılarının pompaladığı boş hayaller ötesinde umut yok, heyecan yok. 8- Bunun adı da Kurultay ve demokrasi şöleni! Doğru ya “hak, hukuk, adalet!“ 9- Bu “Kendin Söyle, Kendin Dinle Kurultayı”nın asıl kazananı iktidar, kaybedeni ise ne yazık ki Türkiye’dir. “İktidar kurultayı” derken anlaşılan o ki kastedilen, parti içi iktidardır! 10- Mevcut iktidar iktidarını; karşıtlık ve gündelik boş söylem dışında bir şey üretemeyen, halkın önüne somut, bütüncül, ikna edici bir proje ve alternatif sunamayan bu muhalefete borçludur. Türkiye’de iktidar sorununun yanı sıra, ciddi bir muhalefet sorunu da vardır. 11- Partinin altı oka gönülden bağlı yurtsever tabanı ve seçmeni isyan edip bu gidişe dur demedikçe, birlikte Partimizi geri almadıkça; Kurultay illüzyonlarına, parti içi iktidara, masal anlatmaya ve dinlemeye devam! #PartimiGeriİstiyorum. Prof. Dr. Ümit Kocasakal |
Eski Genel Başkan Deniz Baykal’ın ABD güdümlü FETÖ silahlı terör örgütünün kaset operasyonuyla tasfiye edilmesinden sonra yerine gelen Kemal Kılıçdaroğlu döneminde peşpeşe tasfiye edilen vatansever milletvekilleri

- Kifayetsiz muhteris yöneticinin ülkesine ve halkına verdiği zarar
- Jandarma yangına yönelik devriye atıyor
- Erdoğan’dan çiftçiye yeni kredi paketi müjdesi
- Cuma’da ders gibi hutbe: “Kamu hakkı dokunulmazdır”
- Yazarımız, Sagalassos’ta tarihi dokudaki tahribatı altı maddede gösterdi
- Hükümet krizin yükünü emekçinin sırtına yükleme kararından vazgeçmiyor
- GÜNAH HARİTAMIZ
- Antalya Valiliği Mermerli Plajı Restorasyon İhalesinde skandallar bitmek bilmiyor