Rektör Prof. Dr. Adem KORKMAZ, ilimizde görev yapan yerel ve ulusal basın temsilcileri ile Taş Oda’da tertip edilen sabah kahvaltısında bir araya geldi.
Rektör, öncelikle Cuma akşamı yaşanan trafik kazasında hayatını kaybeden gazeteci Ramazan Acar’a Allahtan rahmet, yakınlarına sabır dilediklerini belirterek basın mensuplarına da başsağlığı dileklerinde bulundu.
‘Seçim sürecinde nazik ve naif davrandığınız için teşekkür ediyorum’
Rektör, amaçlarının bir basın toplantısı değil, sohbet toplantısı yapmak olduğuna vurgu yaparak “ilk toplantımızda sıkça bir araya geleceğimizi ve birlikte meselelere kafa yoracağımızı söylemiştik. Basın dünyası genellikle soru sorar ama benim daha önceki tecrübelerimden öğrendiğim bir şey var ki o da birçok mesele ilk olarak basına yansır. O yüzden bugün soruları ben sorayım, birlikteliğimiz sohbet toplantısı gibi olsun istedik. Üniversitemizle ilgili şehir-üniversite ilişkisi, şehrimizin beklentileri nelerdir ve üniversite olarak neler yapılabilir noktasında bir araya gelmek istedik. Seçim sürecimize nazik ve naif davranarak sürecin yönetimi ile ilgili ciddi bir katkı verdiniz. Hepinize teşekkür ediyorum.
Elbette basın ile ilişkilerimizin iyi olması gerek ama bunun ötesinde her gün halkın içinde olan, kurumlar arasında dolaşan, haber kaynaklarının kendisine aktığı medya dünyasının, her konuda olduğu gibi Üniversitemizle ilgili de söyleyecekleri ve ciddi çıkarımları olduğunu düşünüyorum. Bazı dertlerimizi paylaşabileceğimiz bu tarz toplantıları sık sık yapmak istiyorum” dedi.
Rektör Korkmaz şunları ekledi:
‘Üniversitelerin toplumun sorunlarını çözmek gibi bir misyonu da vardır’
“İyi bir iletişim ve karşılıklı görüş alış verişi ile sağlıklı bir yönetim sergileyeceğimizi düşünüyorum. Günümüzde hiçbir kurum toplumun sesine kulak vermemezlik edemez. Toplum-devlet bütünleşmesi çerçevesinde günümüz çağdaş yeni devlet anlayışında tüm kurumlar tüm alıcılarını topluma vermek zorundalar. Zira hesap vermek kavramı da tamamen budur. Özerklik ya da bağımsızlık dediğimiz şey, bilim dünyasında bilimsel özerkliktir. Bilim adamı, akademisyen, düşünürken fikir ve düşünce dünyasında bağımsız ve özgür düşünmesi anlamına gelir. Ama yönetim sürecinin mali ve sürdürülebilir anlamda topluma karşı ve toplumun diğer aktörlerine karşı bağımsızlığı söz konusu değildir. Bu toplumda yaşıyoruz. Vergilerle sürdürülen bir ekonomik sistemimiz var ve onun ötesinde de bu toplumun sorunları için oluşturulmuş kurumlarız. Üniversitelerde bilimin evrenselliği vardır fakat bilimsel düşüncenin temel yapısı üzerinde toplumun sorunlarını çözmek gibi bir misyonu da vardır. Zaten Burdur’da bir üniversitenin varlığını başka türlü açıklamak da çok mantıklı olmasa gerek diye düşünüyorum. Bugünkü gündemimiz fikirleriniz ve görüşlerinizi paylaşarak toplantımızı sürdürmek şeklinde olduğunu söylemek istiyorum. Hepinize katıldığınız için teşekkür ediyorum.” şeklinde konuştu.
Rektörün konuşmasının ardından basın mensupları ile sohbet ortamında, görüş alışverişi şeklinde bir kahvaltı gerçekleştirildi.
Kahvaltı sonunda Rektör ile basın mensupları hatıra fotoğrafı çektirdiler.