Ne olacak, nasıl olacak?

Türkiye yangın yeri

Çarşı-pazar alevler içinde

Zam sağanağı başladı

Çıkış elektrikle geldi; yüzde 37…

Gıda fiyatlarında artış yüzde 50’lerde

İşsizlik ve fakirlik diz boyu

Açlık sınırı 2 bin 500 lirayı aştı

Fakirlik sınırı 8 bin 326 liraya tırmandı

Dünyada gıda fiyatları düşerken bizde gıda enflasyonu yüzde 30’u buldu

Üretim bitik; ekonominin çarkları durmuş vaziyette

Büyüme negatifte

Enflasyon, yüzde 20’leri aşmış durumda

Ekonomi dilinde buna slumpflasyon deniyor ki, krizlerin en kötü ve uzunu

Faizler yükselişini sürdürüyor

Döviz istikrarsız; ama yönü genelde yukarı doğru

Ekonominin bir yanda döviz kur artışlarına diğer yanda faiz yükselişlerine tahammülünün kalmadığı ifade ediliyor. Aksi takdirde dış borçların milli gelire oranında 2001 yılına dönüldüğü şartlarda yanardağ gibi patlama riskinin çok yüksek olduğuna işaret ediliyor.

Çiftçi tarlasını ekmiyor; eken de tarlasına gübre atamıyor

AK Parti ekonomi ve siyasi alandaki gelişmeler karşısında şaşkın

Ne yapacağını bilemiyor

Seçimden önce sorunları halının altına süpürmeye çalıştı

Şimdi misliyle karşı karşıya

Seçim öncesi ekonomiden minderi tutuşan halk kulağını çekecek demiştik.

Hiç kimse yüzde 50’lerin üzerinde oy toplamalarına aldanmasın.

Sanayi, turizm ve üretim merkezlerinde başaşağı gitmektedir.

Bu gelişmeye 2017 yılından beri dikkat çekiliyordu.

Bu sebeple 24 Haziran seçimleri yapıldı.

Eğer Genel seçimler 2019’a kalsaydı Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı seçilmesi mümkün olmayacaktı.

AK Parti, sanayi, turizm ve üretim merkezlerindeki oy kaybını, iç kısımlardaki “beka sorunu” çengeline takılan yüz çevirmişlerle telafi etti.

AKP’nin, Türkiye’nin ağır sorunlarının tek başına ya da MHP ittifakıyla üstesinden gelemeyeceği bir sürece girildi.

Parayı bulanın hükümet olduğu dönem çoktan bitti.

Her ne kadar 4,5 yıl seçim yok deseler de buna kendileri de inanmıyor.

Önümüzdeki borç batağında debelenme süreci, hükümet sorununu döne döne önümüze getirecektir.

En geç bir yıl içinde erken seçim gündeme gelecektir.

En fazla iki yıl içinde tek başına AKP Hükümetinden Türk milleti kurtulmuş olacaktır.

Tek kurtuluşun milli güçlerden oluşan üretim odaklı Milli Mutabakat Hükümetinde olduğu gerçeği kendini döne döne kabul ettirecektir.

Ana muhalefetin hali perişanı

YSK verilerine göre CHP oyu yüzde 30

Peki, bu oyun tamamı CHP’nin mi?

Mümkün değil

En az yüzde 1-2’si İYİP, 4-5 puan HDP oyu var

Yüzde 30’dan bu oranları çıkarılırsa kalan yüzde 23-24 CHP’nin oy oranını gösterir

24 Haziran’daki oyu ile aynı

9 yıldır patinaj yaptığının aynası

Bu politikalarla CHP umut olamaz

Önümüzdeki sürecin, borç batağında debelenmeyle üretim odaklı milli hükümet seçeneği arasındaki çelişki tarafından belirleneceğini anlaması lazım

İYİP dağılma sürecinde

İYİP bekleneni veremedi.

Kitlelere umut olamadı.

24 Haziran ve 1 Kasım’da HDP sevdası ve Demirtaş çığlığı İYİP’i yedi bitirdi

İttifak’la girdiği hiçbir ilde başkan çıkaramadı.

Seçim öncesinde, seçim esnasında durmadan istifalarla boğuşan bir parti görünümünde kaldı.

Seçimi müteakiben ağır toplarından Prof. Dr. Özdağ’ı da kaybetti.

Büyük bir fos olduğu ortaya çıktı.

Önümüzdeki süreçte İYİP’i “dağılmanın dayattığı sorunlar”la boğuşacağa benzer.

Onun için önümüzdeki dönemde toplumsal süreçlerde işlevselliği bulunmayacaktır.

Bu sebeplerle “Borç Batağı ve Üretim Odaklı Ekonomi yönündeki bölünmeler, İyi Parti’yi her durumda tarihin dışına” itecektir.

KİTABIM: “ATA ETİ, İTE OTU!”

[3d-flip-book mode="thumbnail-lightbox" urlparam="fb3d-page" 
id="12654" title="false" lightbox="dark"]
Bu Haberi Paylaş

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.